30
Nisan
2025
Çarşamba
YAŞAM

Ermeniler Azeriler'den daha yakın

Erivan’daki Türkiye-Ermenistan maçı sonrası, sözde “Soykırım” Müzesi müdürü Hayk Demoyan ile randevulaştık.

33 yaşındaki Demoyan, Erivan Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu ve 1995’te kurulan sözde “Soykırım” Müzesi’nin 2 yıldır müdürlüğünü yapıyor.

Demoyan’ın üniversitedeki tez konusu da bir hayli ilginç. “Türkiye’de Turgut Özal dönemi”ni incelemiş. Nedenini sorduğumuzda, “Çünkü Özal dönemi Türkiye’nin birçok reformu gerçekleştirdiği, serbest ekonominin hayata geçtiği ve özgürleşmenin arttığı bir dönemdi. Bu yüzden tez konum Özal’dı” diyor. Sözde Soykırım Müzesinin Müdürü olarak Türk-Ermeni ilişkilerine “şahin” bakmasını beklediğimiz Demoyan, aksine son derece dosthane yorumlar yaptı.

* Sizce iki ülke arasında yeni bir dönem mi başlıyor?

Yeni dönem başladı! Ancak iki ülke arasındaki ilişkilerin futbol üzerinden kurulmasını doğru bulmuyorum. İlişkilerin daha ciddi gerekçelerle başlamasını dilerdim. Ama yine de futbolun sihirli gücü iki ülke arasında önemli adımların atılmasına vesile oldu. Zaten Gül’ün ziyareti ile ilgili sadece birkaç küçük protestonun yapılması, iki ülke arasındaki ilişki potansiyelini gösteriyor. Gül’ün ziyareti çok olumlu karşılandı.

* Kafkasya’da ülkelerin birbiriyle sorunlarını konuşabiliceği bir platform kurulması gündemde. Ne diyorsunuz?

Biz sorunlarımızı hiçbir ülkeyi karıştırmadan kendi başımıza tartışabiliriz. Azerbaycan ile Türkiye arasında önemli ticari ilişkiler var. Hatta “Biz tek millet iki devletiz” (Bu sözü Türkçe söyledi) deniyor. Elbette Azerbaycan ile Türkiye arasında ilişkiler iyi olsun. Ama Türkiye ile Ermenistan arasında daha köklü, tarihi zenginliklere dayalı ilişkiler var. Asırlarca birlikte yaşadık. Türkler, Ermeniler, Rumlar ve Yahudiler hep birlikte Osmanlı kültürünü oluşturdu. Bunları nasıl göz ardı edebiliriz? Bence Türkiye’nin Ermenistan arasındaki ilişkiler Azerbaycan’la olan ilişkilerinden daha sağlam ve geniş olmalı.

* Peki şu andan itibaren nasıl bir adım atılmalı?

Çok basit. Sınır kapısı açılmalı. Kapılar Ermeni tarafından açık, ama kapalı olan Türkiye. Sınırlar açılsın, ticari ve sosyal ilişkiler genişlesin. Her iki ülkede diplomatik atağa geçsin. Birbirlerine büyükelçi atasın. Doğal olanı da zaten bu.

* Sınırlar açıldı, Türkiye’den ondan sonra beklenen adım “soykırımı” kabul etmesi mi?

Özellikle son 10 yıldır Ermenistan Türkiye ile ilişkilerini başlatabilmek için hiçbir ön koşul ileri sunmuyor. Türkiye soykırımı tanımalı diye bir şart ileri sürülemez. Kabul edip etmemeyi Türkiye bilir.

* Kimi Ermeni gazetelerinde Ermenistan sınırı

Türkiye topraklarına kadar giriyor. Birçok Türkiye şehri Ermenistan içinde gösteriliyor. Bu haritalar Türk kamuoyunca da biliniyor. Bu tür haritalar ilişkileri zedelemiyor mu?

Size birşey anlatayım. Ünlü psikolog Sigmund Freud’un kızı bir rüya görüyor. Babasına rüyasını anlatıyor. Çok korktuğunu ve yorumlamasını istiyor. Freud da kızına “Canım kızım bu sadece bir rüya diyor, sadece bir rüya!” Aynen o haritalar gibi. Ben de diyorum ki, onlar sadece bir harita ve gerçeği yansıtamaz.


Dedem TRT’deki Kars fotoğrafına dakikalarca bakardı

Çat pat da olsa Türkçe bilen Demoyan aslen Karslı olduğunu söylüyor: “Dedem hep TRT 1’i izlerdi çünkü yayın bitmeye yakın TRT 1’de Kars’ın fotoğrafı çıkar ve bir müzik çalarlardı. Dakikalarca gözünü kırpmadan ona bakardı.”

Söz Kars’tan açılınca biz de Demoyan’la sohbetimize Kars’tan devam ettik...

* Kars’a hiç gittiniz mi?

Maalesef henüz gidemedim ama ilk fırsatta gitmek istiyorum.

* Neden gitmediniz?

Nedense bir türlü olmadı. Geçerli bir nedenim yok. Çok da merak ediyorum açıkçası Kars’ı. Uzun bir uçak yolculuğu sırasında Orhan Pamuk’un Kars’ı da anlatan Kar romanını okumuştum. Çok çetin bir kitaptı. Orhan Pamuk özgün bir stile sahip. O kitabı okuduktan sonra “Kars’a bir gün mutlaka gideceğim” dedim.

Türkiye’den toprak sergileniyor

Müzeyi gezerken çömlekler içinde topraklar dikkatimizi çekiyor. Demoyan bu toprakların Harput, Van, Sivas, Erzurum, Bitlis ve Diyarbakır’dan getirtildiğini söylüyor. “Bu topraklar 1915 öncesi bu şehirlerdeki Ermeni nüfusunun Türk nüfusundan fazla olduğunu simgeliyor” diyen Demoyan şöyle devam ediyor: Bu müzeyi yılda yaklaşık 1 milyon kişi ziyaret ediyor. Ermenilerden sonra müzeye en çok ABD’lilerle Fransızlar geliyor. Ama Erivan’a gelen herkes mutlaka buraya uğrar. Sadece 24 Nisan’da 500 bin kişi müzeyi ziyaret etti.

Vatan
Yayın Tarihi : 8 Eylül 2008 Pazartesi 15:03:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?