30
Nisan
2025
Çarşamba
YAŞAM

Hasan Kaçan sigara bırakırsa!

35 senelik arkadaş Latif Demirci ve Hasan Kaçan geçtiğimiz hafta sigarayı şahitler huzurunda bıraktı. Mizahçıların sigaraya vedası hem espriler hem de çitlenen çekirdeklerle noktalandı

33 senelik tiryakilerin sigarayı bırakırken son sözleri “Aslında ölmekten değil, sürünmekten korkuyoruz” oldu.

Sene 1975. Yer Gırgır Dergisi. İçeride hummalı bir çalışma var. Ortada karikatürist olmaya baş koymuş iki delikanlı; Latif Demirci ve Hasan Kaçan... Tek istekleri müdürleri Oğuz Aral gibi olmak. Hal böyle olunca Aral’ı taklit etmeye başlıyorlar. Madem Oğuz Aral sigara içiyor, bizim neyimiz eksik deyip ilk sigaralarını tüttürüyorlar. Önce bir paket sigarayı paylaşıyorlar. Sonra paket sayısı her geçen gün artıyor. Aradan 33 sene geçtikten yani sağlık sorunları başladıktan sonra ise sigara içmekle mizahçı olunmayacağını anlıyorlar. Latif Demirci ve Hasan Kaçan 10 gün önce sigarayı bıraktı. İki mizahçıyla buluşup sigarayı yad ettik.

Sigarayı yeni bıraktınız ama size sigara ikram etsem ne yaparsınız?
Latif Demirci: Dün gece belki bir tane sigara çıkar diye ceketlerimin ceplerini karıştırdım. Eve sigara içen biri gelsin istedim ama gelmedi. Ama bu olay dünde kaldı. Ben kibarca sizi reddediyorum.
Hasan Kaçan: Ne zaman ikram edeceksiniz diye bekliyordum. (Gülüşmeler) Yok biz içmeyelim ama sizinkinin dumanından faydalanalım.

Hâlâ vazgeçemediğinizi görüyorum...
H.K: Sigara yarenimizdi. Kimse yoksa evde parmağının arasında duran bir arkadaş gibiydi. Kalkıp bu saatten sonra “Ulan ne korkunç bir şeymiş. Allah belasını versin” demek çok büyük ayıp olur. Ama bu arkadaşla artık beraber yürüyemeyiz. Biz onu yakıyoruz ama o da bizi yakıyor.
L.D: Ben zaten onun yüzünden yürüyemez oldum. Nasıl arkadaş anlamadım.

Nasıl yani?
L.D: Ayağım ağrımaya başladı. Yolda yürürken sürekli duruyordum. Ki ben bizim zamanın en cevval topçularından biriydim. Artık neredeyse topallamaya başlamıştım. Doktora gittim. Damarlarım tıkanmış. Doktor sigara içilen yerde bile durmamamı istedi. Hakikaten korktum.

Ölüm korkusu mu sigarayı bırakma nedeniniz?
L.D: Açıkçası benim gözüm korktu. Artık sigarayı bırakmalıyım diye karar verdim. Bunu telefonda Hasan’a söyledim. O da “Madem beraber başladık, beraber bırakalım” dedi.
H.K: Ben sigarayı askerde bırakmıştım. 10 yıl radikal bir sigara karşıtı oldum. Sigara içenleri çok küçük gördüm. İçenlerle kavga ettim. Ama çok büyük konuşmuşum. Babamın hastanede olduğu dönem birisi uzattı ve hiç bırakmamışım gibi yeniden başladım. Ama artık sağlık sorunları da yaşamaya başladık. Biz aslında ölmekten değil, sürünmekten korktuğumuz için sigarayı bıraktık.

Sigaranın yasaklanması işinizi kolaylaştıracak mı?
L.D: Sigara içmezsem karikatürcü olamayacağım zannederdim. Çünkü Oğuz Aral sigara içiyordu. Kendisini de öyle çizerdi. “O sigara içer de biz içmezsek olmaz” diye düşündük. Zaten Yeşilçam filmlerinde, yabancı filmlerde sigara hep statüdür. Kovboy filmlerine biz o dönem hastaydık ve onlar sigara içiyordu. Bizim dönemimizin sembolik görüntüsü sigara içilmesiydi. Entelektüelliğin simgesi de oydu. Artık her şey tersine döndü. O nedenle işimiz daha rahat olacak. Biz dumansız günleri destekliyoruz.
H.K: Çay ve sigara bizim mesleğin olmazsa olmazıydı. Ağabeylerimiz sigara içiyordu, biz de içersek delikanlı oluruz zannettik. Ama bu dönemde gençler sigara karşıtı. Bize kızıyorlar. Havaalanına gidip üç kişi bir odaya girip fosur fosur sigara içiyorduk. Hoş olmuyordu. Bu yasaklarla birlikte bizim işimiz de kolaylaştı.

Günde kaç paket içiyordunuz?
L.D: İki paketi geçiyordu.
H.K: 2.5 - 3 paket. En çok masa başında yani üretirken tüketiyordum. Ama ikimizde hâlâ masa başına oturmadık.

Titremeler, sinir, stres yaşamıyor musunuz?
H.K: İlk 2 gün biraz agresiftik.

Yerini nasıl dolduracaksınız?
H.K: Ben askerden önce sigara olmadan espri bulamam ve çizgi çizemem zannederdim. 10 yıl bıraktım ve çatır çatır çizdim. Şimdi de atlatırım. Zaten sağolsun çekirdek var. Onu çitler dururuz artık.
L.D: Bilmiyorum. Ama sanırım 1-2 ay bir bocalama dönemi yaşayacağız. Onun için yardım alıyoruz.

Nasıl bir yardım alıyorsunuz?
H.K: Sonuçta yılların tiryakileriyiz. Sigarayı nasıl daha kolay bırakırız diye bir araştırma yaptım. Dr. Emre Çiçek’le görüştüm. Bana “Sigarayı bırakın ama o süreçte vücudunuz nikotin ihtiyacı hissedecek. Bu da kimi zaman sinir, stres yaratacak. Bazen ne yaptığınızı bilmez bir hale geleceksiniz. Size akupunktur uygularsak bu yoksunluktan arınırsınız” dedi. Biz de başladık. Gerçekten daha az gerginiz.

Geçmişe dönüp baktığınızda pişmanlık duyuyor musunuz?
L.D: Ben sigarayı hep severek içtim. Şimdi onun hakkında kötü bir şey söyleyemem. Bu sevgilinden ayrılmak gibi bir şey.
H.K: Delikanlı eski sevgilisinin arkasından konuşmaz. (Gülüşmeler) Ya biz sigara için acınacak hallere düştük. Çok yolsuz olduğumuz günler oldu. Ne işimiz varsa parasız bir keresinde Fransa’ya gitmiştik. Cebimizde sigara alacak paramız yoktu. Yerde yanan bir sigara duruyordu. Kadının ruj lekesi bile vardı ama ben alıp içtim. Sigara insanı böyle durumlara düşürüyor.
L.D: Hasan artık sigarayı bıraktığımıza göre doğru Fransa’ya.. (Gülüşmeler)


Ahmet Hakan’la polemiğe girerek hıyarlık ettim

Geçtiğimiz ay Ahmet Hakan gazetecilere “Tesettür defileleriyle gündeme oturan Mustafa Karaduman’ın kaç eşi olduğunu sorun” diye bir yazı yazdı.
Bunun üzerine Hasan Kaçan, Ahmet Hakan’ı çifte standart yapmakla suçladı. Sonuçta ortaya “Bızdık, maskara, takma sakal, hırsız, tiynetsiz, Seni aç açcı seniii , ’tırışkadan mambo’, yorganını aç yanına Mustafa’yı, Ali İhsan’ı, Hasan’ı da al!” gibi itham ve suçlamalar çıktı. Hasan Kaçan yaşanan polemikten sonra yaşadığı pişmanlığı şu sözlerle dile getirdi: “İlk defa ağabeyce bir şey yapmak istedim. Ama muhatabım yanlış anladı ya da öylesi işine geldi. Yaptığımdan hiç hoşlanmadım. Bunca yıldan sonra kendime ’Yuh sana. Aferin iyi hıyarlık yaptın, yaptığın haltı beğendin mi?’ dedim. Mizahla uğraşıp bunca yıl insanların yüzünü güldüren bir adam olarak, böyle şeylere girmemem gerektiğini tokat gibi öğrenmiş oldum. İnsan eşek kadar büyümüş olabilir ama böyle şeyleri yeni öğreniyor.”

Vatan
Yayın Tarihi : 10 Haziran 2008 Salı 12:31:04


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?