Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bazı ailelerin ``kan davası`` nedeniyle sıkıntılı olduğu bildirildi.

Son yıllarda yaşanan sosyal değişikliklere rağmen kan davaları özellikle köylerde büyük sorun olmaya devam ediyor.

Toplumsal baskı nedeniyle kan davasını yürütmek zorunda kalan ailelere mensup erkekler suç işlediği için cezaevine girerken, silahlı olaylara katılmayan erkekler ise aynı aileye mensup olmaları nedeniyle ölüm korkusu yaşıyor.

Kan davalılarıyla karşılaşmamak veya kurulacak pusulara zemin hazırlamamak için adeta evlerinde hapis kalan aile üyeleri, sıkıntılı günler geçiriyor.

Şanlıurfa`nın Siverek İlçesi Kaymakamı Seddar Yavuz, kan davasının yöredeki en büyük toplumsal sorunlardan biri olduğunu belirterek, kan davalarını sona erdirmenin çok kolay olmadığını söyledi.

Diyarbakır yakınlarındaki Karacadağ eteklerinde bulunan yaklaşık 20 köy ve bağlı mezralarda yaşayan ``Mendan`` ailesi üyeleri de geçen yıl meydana gelen ve bir kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın ardından aralarında akrabalık bağının da bulunduğu ``Devan`` ailesiyle kan davası yaşıyor.

``Mendan`` ailesi üyesi ve Merkeze bağlı Karahan Köyü Muhtarı Fevzi Çubuk, kan davasına yol açan olayın üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen köyünden dışarı adım atamadığını belirterek, şöyle konuştu: ``Ailelerimizin üyeleri yaklaşık 20 köy ve bağlı mezralarda yaşıyor. Diğer ailelerin de bir o kadar üyesi var. Karşı taraf üyelerini tahrik etmemek için dışarı çıkmıyoruz. Onların durumuna saygı duyuyoruz. Bir evlatlarını kaybettiler. Çok acı bir durum.

Onları anlıyoruz. Bu nedenle 20 kilometre ötedeki Diyarbakır`a gitmiyoruz. Muhtar olmama rağmen Valiliğin toplantılarına dahi katılmıyorum. Ben yalnız değilim. Bizim ailelerimize mensup 5 muhtar da aynı durumdadır. Yaklaşık 600 hanemiz var. Hepimiz olay nedeniyle kötü günler geçiriyoruz. Cezaevindeymişiz gibi yaşıyoruz. Kan davasının sona ermesini istiyoruz. Herkesi kan davasının sona ermesi için girişimde bulunmaya davet ediyorum.``