Yakup Bilmedi, Ulusal Fizik Olimpiyatları'nda Türkiye 14'üncüsü oldu. Ancak şizofreni hastalığından kurtulamadı. Tren raylarına yatarak öldü. Aile şoka girdi
Tren raylarının üzerine yatarak henüz 22 yaşında ölümü seçen Uludağ Üniversitesi Elektronik Mühendisliği Fakültesi mezunu Yakup Bilmedi'nin ailesi hâlâ şokta. Anne Meryem Bilmedi, "Öldüğüne inanamıyorum" derken babası ise "Gidişi hepimizi yıktı, perişan etti" diye konuştu.
Yakup Bilmedi, Uludağ Üniversitesi Elektronik Mühendisliği Fakültesi'nden geçen yıl başarıyla mezun oldu. Lise yıllarındaki başarıları sayesinde de 'Tekirdağ'ın dahi çocuğu' olarak anılmaya başladı. TÜBİTAK tarafından 2003'te düzenlenen Ulusal Fizik Olimpiyatları'nda Türkiye genelinde ilk 14'e girerek ailesinin gururu oldu.
Hayali ise fizik profesörü olmaktı. Ancak iki hafta önce Tekirdağ'ın Veliköy beldesinde, tren raylarının üzerine yatarak intihar etti. Kuruyemiş fabrikasında işçi olarak çalışan 46 yaşındaki anne Meryem Bilmedi, Yakup'un üniversiteyi bitirdikten sonra psikolojik rahatsızlıklar yaşamaya başladığını söyleyerek "Yaklaşık 6 ay önce sıkıldığını, içinin daraldığını söylüyordu. Bir süre sonra sesler duyduğunu anlatmaya başladı. 'Biri benimle sürekli konuşuyor, düşüncelerimi okuyor' diyordu. Bunun üzerine doktora götürdük, şizofren dediler. Bir süre Bakırköy Ruh Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde yatarak tedavi oldu. Taburcu olduğunda da ilaç kullanmaya başladı. Her şey yolunda görünüyordu. Toparlandı, kilo aldı. Ölümüne hâlâ inanamıyorum" diye konuştu.
Oğlunun bölgedeki ilkokul öğretmenlerine ders verdiğini, kardeşinin de Ankara Üniversitesi Matematik Bölümü 2. sınıfta okuduğunu belirten baba Mehmet Bilmedi, "Üniversiteye hazırlanırken dershaneler peşinden koştu. Para teklif edenler bile oldu. Oğlum, ülke için faydalı bir bilim adamı olacaktı" diyor.
EVDEN NEŞELİ ÇIKTI
"O benim her şeyimdi, canımdı" dediği oğluyla geçirdiği son saatleri, güçlükle anlatan baba "Sabah birlikte kahvaltı ettik. Neşeliydi. İnternet kafeye gideceğini söyleyip evden çıktı. Yanında az vardır diye para verdim. Ölüme gittiğini nerden bilebilirdim? Birden yüreğimin daraldığını hissettim. Telefona sarılıp yakup'u aradım. İki kez çaldı sonra kapandı. Demiryolundaydı. Trenin altına girer oğlumu kurtarırdım. Gidişi hepimizi yıktı, perişan etti" diye konuştu.