31
Mayıs
2025
Cumartesi
YAŞAM

Oturup hayallerini çizdiler

Sakıp Sabancı Müzesi, kent merkezine ve sanat etkinliklerine uzak kadınları sanatla buluşturan 'Kentle Buluşma Müzeyle Tanışma' başlıklı bir proje başlattı. Önceki gün İstanbul'un uzak semtlerinden müzeye gelen kadınlar çocuklar gibi şendi.

"Alıştığınız, bildiğiniz şeyleri bir an için unutun." diye salık veriyor rehber. Ziyaretçiler de dikkat kesilmiş söylenenleri dinliyor. Kimi fotoğraf makinesini hazırlıyor, kimi cep telefonunun sesini kısıyor. Heyecanlı bir hazırlık var, zihinlerde ise kucak dolusu sorular... Adını sanını duymuşlardı duymasına da nasıl bir dünya ile karşılaşacaklarını bilmiyorlardı. Uzun bir kuyruk turnikelerden geçmeye hazırlanırken, fısıltılar yükselmeye başladı: 'Bu adamın bıyıkları ne garipmiş', 'Gözleri de fal taşı gibi', 'O elindeki baston da neyin nesi?'... Daha salona girmeden uzayıp giden bu fısıltılara sebep girişteki Salvador Dali videosuydu. Bu arada müzenin Boğaz'a nazır manzarasına kapılıp kaçamak yapanlar yok değildi. "Flaşsız fotoğraf çekebilirsiniz." diye seslenen görevli, tüm gürültüyü yardı. Dali ile buluşma vakti gelmişti.

Oturup hayallerini çizdiler

Yaklaşık 60 kadın önceki gün, Sakıp Sabancı Müzesi, 'Kentle Buluşma Müzeyle Tanışma' projesine katılmak için Kartal'dan yola koyuldu. 'İstanbul'da Bir Sürrealist: Salvador Dalí' sergisi kapsamında gerçekleştirilen projeyle, kent merkezine ve sanat etkinliklerine uzak kalan kadınları, müzeyle ve sanatla buluşturmak hedefleniyordu. Müzenin belediyelerle işbirliği çerçevesinde başlattığı projede Dali ile ilk kez karşılaşan kadınlar, çocuksu bir heyecan içindeydiler.

'Cümle mahalleli toplandık geldik, çok heyecanlıyız.' diye sesleniyor rehbere, yaşlıca bir hanım. Bu sözler hayatın kargaşasından bir an sıyrılabilmenin mutluluğuydu biraz da. Bir çocuk masumiyetiyle meraklı bakışlar müzenin salonuna çoktan yayılmıştı. Ziyaretçilerden bir elin parmağını geçmeyecek kadar herhangi bir müzeye ilk kez gelen vardı. Proje sadece kadınları kapsasa da Sabahat Hanım eşiyle gelmişti. Çünkü eşi tek başına gitmesine izin vermemişti. Bir de çocuğuyla gelenler vardı. Onlar da zorunluluktan getirmişti. Önce Dalí'nin dünyası anlatıldı. Sürrealizm, imgeler, renkler, figürler gibi ziyaretçilerin kafasını 'biraz' karıştıran konular konuşuldu. Kimisi hazırlıklı gelmiş. "Dali kimdir?Sürrealizm nedir?" diye araştırmış.

Ziyaretçiler Dali'nin dünyasına yakınlaşıyordu yavaş yavaş. Ezberler gitgide bozuluyor... Kalabalıktan biri 'Rehber hanım haklıymış.' dedi arkadaşına. Bu 'Dalice' resimler farklı bir noktaya işaret ediyordu onlar için. Minik adımlarla ilerleyen Kartallı kadınlar, o sırrı yakalamanın peşindeydiler. En çok da Dali'nin dudak biçiminde tasarladığı koltuğa ilgi gösterdiler. Bir de üç boyutlu aynaya; çocuksu bir oyunu andırdığı için...

Yaklaşık yarım saat süren geziden sonra sıra atölye çalışmasına geldi. Mutlulukları gözlerinden okunan kadınlar, sıra sıra masalara oturmuş ellerinde boya kalemleri ve kâğıtlarla hayallerini, düşlerini çizmeye koyuldular. Kâğıtlara hafif eğilip bakınca, Hıdrellez ağacını andıran bir manzara vardı. Kimi bir ev, kimi bir kuş, kimi de torunu ders çalışmadığı için bir masa çizmişti. Dilek ağacı gibi süslenmişti renkli kâğıtlar. Kimse vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştı. Dali'yi ziyarete gelen kadınlar için mutlu bir andı ve onlar bunun farkındaydılar. Sabancı Müzesi'nde iki yıl boyunca her perşembe devam edecek etkinliğe katılmak isteyenler, belediyelerin kültür merkezlerine başvurabilir.

Zaman
Yayın Tarihi : 15 Kasım 2008 Cumartesi 16:45:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?