Türk ve Suudi aile ne yapsın?

Çocukları karışan Türk ve Suudi ailelerden talep

Suudi  Arabistan'da hastanede doğum sonrası çocuklarının değiştiğini 4 yıl sonra öğrenen ancak velayetlerini hala alamayan Hataylı Cüce Ailesi ile Suudi Arabistanlı Munaccim Ailesi çocuklarını rahatlıkla görebilmek için çifte vatandaşlık istiyor.

15 yıl önce Suudi Arabistan’a çalışmaya giden Hataylı 37 yaşındaki Yusuf ile Funda Cüce’nin Suudi Arabistan’da 3’ncü çocukları dünyaya geldi. Hastaneden kendilerine teslim edilen çocuklarına da Yakup adını veren çift, çevrelerindeki kişilerin çocuğun kendilerine hiç benzemediğini sık sık söylemesi üzerine DNA testi yaptırınca acı gerçek ortaya çıktı.

Yakup’un gerçek çocukları olmadığını anlayan ailenin yaptığı araştırmada, çocuklarının Suudi Arabistan’da doğum sonrası karıştırıldığı kendi çocuklarının Nejran Eyaleti’nde yaşayan Munaccim Ailesi’ne verildiğini polisten öğrendi. Her iki aile de DNA testi sonrası 4 yıldır başkasının çocuklarını sahiplendiklerini anladı. Hem Yakup’tan hem de Suudi ailedeki öz çocukları Ali’den vazgeçmek istemeyen baba Yusuf Cüce ile anne Funda Cüce, Suudi Arabistan’da yasal işlem başlattı. Bir süre bu ülkede ortak bir evde kalıp kaynaşan Cüce Ailesi daha sonra yıllarca kendi çocukları bildikleri Yakup’la Türkiye’ye geri döndü.

Öz çocuklarının yanlışlıkla verildiği Arabistanlı baba Mehmet Munaccim ise önceki gün Cüce çiftinin gerçek oğlu Ali’yle birlikte kendi öz oğlunu görebilmek için Hatay’a geldi. Turunçlu Beldesi’nde oturan dede Ahmet Cüce’nin evini ziyaret eden Suudi baba Mehmet Munaccim öz oğlu Yakup’la, Cüce ailesi ise Ali ile hasret giderdi. Munaccim ile birlikte Ankara’daki Suudi Arabistan Konsolosluğu’na gidip çocukları için çifte vatandaşlık talep edeceklerini bildiren Yusuf Cüce, öz çocuklarının velayetini hala alamadıklarını anlattı. Devlet büyüklerinden bürokratik işlemlerin çözülmesi için yardım beklediklerini belirten Cüce şunları söyledi:

“Öz çocuklarımızı bulduk, onlara kavuştuk, ama sıkıntı bitmedi. Biz artık istesek de ayrılamayız. Şimdi ancak vekaletlerle kendi ülkelerimize öz çocuklarımızı götürüyoruz. Çocuklarımızı sınırlı görebiliyoruz. Eğer devlet büyüklerimiz çifte vatandaşlık konusunda da başta olduğu gibi yardımcı olurlarsa çok mutlu oluruz. Bu hasret biter. Çifte vatandaşlık verilirse istediğimiz an, istediğimiz gün, istediğimiz saat çocuklarımızı görebiliriz. Aksi taktirde acımız ve çıkmazımız bizimle bir ömür boyu gider.”