18
Mayıs
2025
Pazar
YAŞAM

Yakılmak isteyen çok!

Opera sanatçısı Leyla Gencer’in yakılarak küllerinin İstanbul Boğazı’na serpilmesini vasiyet etmesi, Türkiye’de çok sayıda kişinin cesedinin yakılmasını talep ettiğini ancak krematoryum bulunmaması nedeniyle bunun gerçekleşemediğini ortaya çıkardı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü ise yoğun talep gelmesi halinde konuyu değerlendireceklerini, Hıfzıssıhha Kanunu’na göre “ihrak (yakma) fırını” yapılabileceğini açıkladı.


Avrupa Cenaze Hizmetleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olan ve Antalya’da ailesiyle kurduğu Fempa adlı şirketle, cenaze ve nakil hizmeti veren Murat Arslanoğlu, yıllardır krematoryum mücadelesi veriyor.
Türklere ve turistlere cenaze ve nakil hizmeti veren şirketlerine çok sayıda cenaze yakma talebi geldiğini, ancak yasal engel bulunmamasına rağmen bunun gerçekleştirilemediğini anlatan Arslanoğlu, yetkileri olmasına rağmen belediyelerin buna yanaşmadığını öne sürdü.


Arslanoğlu, “Krematoryum kurmanın maliyeti yaklaşık 1 milyon doları buluyor. Bunu ancak belediyeler yapabilir. Her yıl yaklaşık 700 kişi için cenaze hizmeti veriyoruz ve bunun yüzde 3-4’ü yakılmak istiyor. Antalya’da yaşayan turistler de bu hizmetin olmamasından şikâyetçi” dedi.

Cenazede pırlanta dönemi
Arslanoğlu’na göre ceset yakmada son moda, küllerden pırlanta yüzük yapılması. Yakım işleminden sonra ortaya çıkan küllerin 40 gramı, laboratuvar ortamında üç ay içinde elmas ve pırlanta haline getirilip takı olarak kullanılabiliyor. Son yıllarda eski tip fırınlar yerine elektrikli fırınlar çoğalıyor. 850 derecede yakılan küllerden yaklaşık 400 gram kül çıkıyor. Krematoryumun yüksek maliyeti ise, filtrasyon sisteminin pahalılığından kaynaklanıyor.

Büyükşehir: Talebe bağlı
İstanbul Mezarlıklar Müdürlüğü konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’na göre; belediyeler, Sağlık Bakanlığı’nın izni ile ihrak fırınları yaptırabilirler. Bir cesedin ihrak fırınında yakılabilmesi için; ölünün olağandışı bir sebepten ölmediğine ilişkin doktor raporu, cesedinin yakılması için şahsın hayatta iken bıraktığı vasiyet veya en az üç şahsın bu durumu şifahen tasdiki, ölümün adli vaka olmadığını belirten polis raporunun tanzim edilmesi gerekir. Küller özel bir kaba konularak mezarlık dahilinde muhafaza edilir. Bugüne kadar müracaat eden olmamıştır. Ancak yoğun bir talep gelirse değerlendirilecektir.”

‘Yakılan kişi dinden çıkmaz’
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Saim Yeprem ise, cesedin yakılması talebinin İslam dini sınırları içinde yer almadığını, bu nedenle Müslümanların yakılamayacağını söyledi. Yeprem cesedin yakılmasının ise kişinin dininden çıkması anlamına gelmediğini belirterek, Müslümanlığın doğum ile ölüm arasındaki sürece bağlı olduğunu, öldükten sonra cesedin yakılmasının bunu etkileyemeyeceğini sözlerine ekledi.

Milliyet
Yayın Tarihi : 14 Mayıs 2008 Çarşamba 07:05:54
Güncelleme :14 Mayıs 2008 Çarşamba 07:25:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
HALİL İBRAHİM CANSIZ IP: 88.242.31.xxx Tarih : 15.05.2008 13:42:28

TEK KELİMEYLE ALLAH BU DÜŞÜNCEDE OLANLARA AKIL İHSAN EYLESİN.KARDEŞİM NE DEMEK BENİ YAKIN KÜLLERİME DENİZE ATIN DEMEK?SEN ONU DERSEN BENDE SANA KARDEŞİM ONUN KÜLLERİNİ BENİM DENİZE GİRDİĞİM YERE ATMA DERİM BUDA BENİM EN DOĞAL HAKKIM.MÜSLÜMANIM DİYEN BİR İNSAN ASLA BUNU DEMEMELİ İSLAM DİNİ DEMEK BANA GÖRE MANTIK DEMEK DİR.BİRAZ AKLI OLAN BUNUN YANLIŞ OLDUĞUNU ANLAR.O YÜZDEN SİZ BIRAKIN DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINDAKİ KİŞİNİN BÖYLE KONUŞMASINI O ELBETTE BÖYLE KONUŞACAK FARKLI KONUŞMASINI BEKLEMEYİN SONUÇTA O KİŞİ BİR DEVLET MEMURU.DİNDEN ÇIKMAZ DEMEK BİLE İNSANI TEHLİKEYE DÜŞÜRÜR.BIRAKIN BU TÜR YABANCILARIN ADETLERİNİDE MÜSLÜMAN GİBİ GÖMÜLMEYİ VASİYET EDİN DER GERÇEK ANLAMDA MÜSLÜMANIM DİYENLERİN MEKANI CENNET OLSUN.