Kuzey Kutbu’nda sürekli olarak donmuş durumda olan toprak tabakasının (permafrost) erimesiyle, karbondioksitten 20 kat daha zararlı bir sera gazı olan metan gazının atmosfere salındığı belirtildi.
Rus araştırma gemisi Jacob Smirnitskyi ile Rusya’nın kuzey kıyılarını boydan boya kateden bilim adamları, bazı bölgelerde metan gazı seviyesinin geçmişe oranla 100 kat arttığını belirledi.
Araştırmaya göre, normalde deniz altında depolanan ve permafrostlar tarafından buraya hapsedilen milyonlarca ton metan gazı, artan sıcaklıklar nedeniyle buz tabakasında oluşan deliklerden yukarıya doğru çıkıyor.
‘Saatli bomba gibi’
Küresel ısınmaya yol açan sera gazlarından olan ve bu açıdan karbondioksitten 20 kat daha güçlü olduğu belirtilen metan gazının atmosfere salınmasıyla, sıcaklıkların daha da artacağı ve bunun da daha fazla buz tabakasının eriyip daha fazla metan gazını açığa çıkaracağı belirtildi.
Bilim adamları, geçmişte de yeraltındaki metan gazının atmosfere karışmasının ardından küresel hava sıcaklıklarında hızlı bir artış görüldüğü, önemli iklim değişikliklerinin meydana geldiği ve bazı türlerin neslinin yok olduğu uyarısında bulundu.
Küresel ısınma yeni nesli kısa yapıyor
Avrupa Çocuk Endokrin Derneği Başkanı Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz, küresel ısınmanın çocuklarda erken ergenliğe neden olduğunu belirterek, “Soğuk ülkelerde geç ergenliğe giren çocuklar, sıcak ülkelerde erken ergen oluyor. Normalde kızlar 8-13 yaş, erkekler 9-13.5 yaş arasında ergen olurken son yıllarda 1-2 yaş öne kaydı. Bunun en önemli riski, gençlerin boylarının kısa kalması ve küçük yaşta (5-6 yaşında) adet görmeleri” dedi.
47. Avrupa Çocuk Endokrinolojisi Kongresi nedeniyle düzenlenen basın toplantısında konuşan Prof. Dr. Jean Claude Carel, Türkiye’de de obezitenin arttığını belirterek, “Çocukların şişmanlamasıyla çocuk diyabeti Tip 1 yerine, kalp hastalıkları ve ortopedik bozukluklara neden olan yetişkin diyabeti Tip 2 görülmeye başlandı” dedi.