ADANA’da, yalnız yaşayan babaannesi 82 yaşındaki Ümmügülsüm Çetin’in evine pencere demirlerini kırarak giren 32 yaşındaki S.Ç., odadaki floresan ambulü kırdıktan sonra yaşlı kadının yüzüne kapıyı çarparak, sopayla dövüp bileziklerini aldı.
Karanlıkta gaspçının yüzünü göremeyen Ümmügülsüm Çetin, torununu küfür ettiği sesinden tanıdı. Suçunu kabul etmeyen S.Ç.’yi, kırdığı floresanın üzerine dökülen parçaları ve tozu ele verdi.
Olay, dün saat 19.30 sıralarında Tahsilli Mahallesi 2554 sokak 21 numaralı evde meydana geldi. 2 çocuk babası S.Ç., bir süre önce terzilik yaptığı tekstil firmasından çıkarıldı. İşsizlik nedeniyle bunalıma giren Çetin parasız kalınca, çareyi evlerinin bitişiğindeki evde oturan babaannesinin bileziklerini çalmakta buldu.
S.Ç., vefat eden eşinden kalan dul maaşıyla geçinen babaannesi Ümmügülsüm Çetin’in evinin arka bahçedeki yatak odasının penceresinin demir parmaklıklarını kırıp, içeriye girerek saklandı. Bu sırada mutfakta çay yapan Ümmügülsüm Çetin, üşüyünce üzerine bir şey giymek için yatak odasına gitti. Bu sırada S.Ç., babaannesi odaya girmek üzereyken kapıyı yüzüne çarptı. Yaşlı kadın kapının çarpmasıyla yere düşerken, S.Ç. ise yanında getirdiği sopayla odanın floresan ambulünü kırdı.
Karanlıktan faydalanan S.Ç., yerdeki babaannesine de sopayla vurmaya başladı. Babaannesinin kolundaki bilezikleri almaya çalışan Ç., yaşlı kadının direnişiyle karşılaşınca küfür etti. Sesinden gaspçının torunu olduğunu anlayan Ümmügülsüm Çetin, “Oğlum birini al git. Ne olur dövme beni” dedi. Buna rağmen babaannesini sopayla dövmeyi sürdüren S.Ç., yaşlı kadının kolundaki 3 bileziği aldıktan sonra kaçarak kendi evine gitti.
FLORESAN TOZU ELE VERDİ
Torununun vurduğu sopa darbelerinin etkisiyle yere yığılan Ümmügülsüm Çetin, bağırarak yardım istedi. Eve gelen komşuları, yaşlı kadını kanlar içinde buldu. Bunun üzerine olay yerine polis çağrıldı. Bu sırada, olayı duyan Ümmügülsüm Çetin’in gelini ve zanlı S.Ç.’in annesi Hayriye Çetin de eve geldi. Evde inceleme yapan polis, olay yerinde bir sopa buldu, oda lambasının da kırıldığını belirledi.
Polis ekipleri, Ümmügülsüm Çetin’le görüşüp, gaspçı hakkında bilgi edinmeye çalıştı. Yaşlı kadın, polise verdiği bilgide gaspçının yüzünü görmediğini, ancak döverken küfür edenin torunun sesi olduğunu söyledi. Bunun üzerine polis ekipleri, bitişikteki evde oturan S.Ç.’yi yakaladı. Ç., suçlamayı kabul etmedi. Polis, çelişkili ifade veren S.Ç.’nin üzerindeki floresan lambası parçaları ve tozdan şüphelendi.
Olay yerine götürülüp sorgulanan Ç., suçunu itiraf etti. S.Ç.’nin evinde yapılan aramada, babaannesinden gasp ettiği 3 bilezik bulundu. Bu sırada, gözaltına alınan S.Ç.’nin annesi Hayriye Çetin sinir krizleri geçirdi. Hayriye Çetin polis aracındaki kayınvalidesine, “Oğluma iftira attın. Oğlum böyle şey yapmaz” diye bağırdı. Babaanne ve torunu, aynı araçla Sarıçam Polis Merkezi’ne götürüldü.
BABAANNE ŞİKAYETÇİ OLMADI
Torunu tarafından gasp edilmenin, sopayla dövülmenin şokuyla gözyaşlarına boğulan Ümmügülsüm Çetin, daha sonra tedavisi için Adana Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Çetin’in sol kaşının patladığı, başında ve vücudunun birçok yerinde sopa darbelerinden dolayı şişlikler oluştuğu belirtildi.
Hayati tehlikesi bulunmayan yaşlı kadın torununun bunu yaptığına inanamadığını belirterek, “Ben evde yalnız yaşıyorum. Çay yaparken, yatak odasından bir kıyafet almaya gittim. Bu sırada, biri kapıyı yüzüme çarptı. Sonra da dövmeye başladı. Ben ‘yapma’ dedikçe, daha hızlı vurup, küfür etti. Sesinden torunum olduğunu tanıdım. Bir bilezik verebileceğimi söyledim, ama kabul etmedi. Sonra tüm bilezikleri alıp kaçtı” dedi. Babaanne, torunundan şikayetçi olmadığını söylerken, olayla ilgili soruşturma sürüyor.