Akseki Genel Görünüm |
Batı Torosların güneyindeki Akseki, Antalya’nın Alanya’dan sonraki en eski ilçesidir. Kardelen Çiçeği'nin ana yurdu olan Akseki ilçesi, Batı Torosların güneyinde kurulmuş bir ilçedir. Doğusunda Gündoğmuş, Bozkır, batısında Manavgat, İbradı, kuzeyinde Beyşehir, Seydişehir, güneyinde Manavgat ve Gündoğmuş ilçeleri yer alır.
İlçenin coğrafi yapısı Manavgat ırmağının oluşturduğu büyük bir vadi ile engebeli ve dağlık bir görünüme sahiptir. Yüzölçümü; 2390 kilometrekare, Denizden yüksekliği ise 1500 m.olup, toplam nüfusu 36136'dır. Akseki, Managat Çayının olşturduğu vadide oldukça dağlık ve ormanlık bir yapıya sahiptir.
İlçenin ekonomisi ticaret, hayvancılık ve tarıma dayalıdır. Bağcılık ve badem yetiştirilir. Sulak yerlerde sebze ve meyva üretimi de yapılmaktadır.
Eski adı Marla (Marulya) olan Akseki ilçesi 1286 yılında Toroslar üzerinde kurulmuştur. Daha sonra Selçuklu ve Osmanlı yönetimine geçen ilçede, Roma imparatorluğu dönemlerinden bu yana, bir çok uygarlığın yerleşim yeri olduğu bilinmektedir. 1872’de Alanya’dan ayrılan Akseki, 1901 yılında Antalya Konya Eyaleti dahilinde bağımsız bir sancak olmuştur. Bu arada Akseki ilçesinin sınırları daraltılmış, bazı köyler Seydişehir ilçesine bırakılmıştır. İbradı, önceleri bir kasabayken, 1991 yılında ilçe yapılarak Akseki’den ayrılmıştır.
Akseki’de son yıllarda turizm de gelişme göstermektedir. Kış aylarında yerli ve yabancı turistler, kardelen çiçeğini görmek için ilçeyi ziyaret ederler. Giden Gelmez Dağları, Dağ Keçisi Koruma ve Av Sahası avcıların ücretli olarak devamlı avlanabilecekleri yerlerdir. Sinan Hoca ve Gümüşdamla köylerinde kurulan "Alabalık Üretme Tesisleri"de turistlerin uğrak yerleri arasındadır.
Akseki’de günümüze gelebilen eserler, Ulu Camii ve Ulu Cami Medresesidir.
Kenthaber Kültür Kurulu