Akdeniz Bölgesi’nin Göller bölgesinde, Isparta İli’ne bağlı bir ilçe olan Sütçüler, doğusunda Konya iline bağlı Beyşehir-Seydişehir ilçeleri, kuzeybatısında Eğirdir, güneyinde Antalya iline bağlı Serik ve Manavgat ilçesi, güneybatısında Burdur, kuzeyinde Eğirdir ve Aksu, kuzeydoğusu da Şarkikaraağaç ilçesi ile çevrilidir. İlçe toprakları dağlık ve engebeli alan ile, Göller Bölgesinin güney kesiminde yer alır. İlçenin doğu kesimini Dedegöl (Dippoyraz) Dağı, orta ve güney kesimini Kuyucak Dağı engebelendirmektedir. Torosların uzantısı olan bu dağların ilçe merkezindeki en yüksek noktası Kocabulduk Tepesidir (2.337 m.). Dağlık kesimlerde meşe, göknar, kızılçam, karaçam, ardıç ve sedir ağaçlarından ormanlar bulunmaktadır. İlçe topraklarından doğan sular, Aksu (Isparta Çayı) ve Köprü Suyu ile Akdeniz’e dökülür. Bunların üzerinde kurulan Karacaören Baraj Gölü’nün bir bölümü de ilçe sınırları içerisindedir. İlçeyi güneyde Antalya Serik’ten Sanlı yaylası ayırmaktadır. İlçenin denizden yüksekliği 250 metre ile 2500 metre arasında değişmektedir. Yüzölçümü 1.287 km2, toplam nüfusu 3.475’tir.
İlçe ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen başlıca ürünler, arpa, buğday, yerfıstığı, susam, kekik, nar, yem bitkisi, sebze ve meyvedir. Hayvancılıkta kıl keçisi ağırlıklı olmak üzere, koyun ve sığır besiciliği de yapılmaktadır. Ayrıca arıcılık da ilçe ekonomisinde önemli yere sahiptir. Balıkçılık da son yıllarda yöre halkının geçim kaynakları arasına girmiştir. İlk zamanlar birkaç balık çiftliği ile başlayan bu uğraş, Karacaören Barajının kurulmasıyla önemli bir seviyeye gelmiştir. Sütçüler yöresinin diğer bir geçim kaynağı da ormancılık veya keresteciliktir.
İlçe merkezinde ve köylerinde, özellikle Osmanlı döneminde dokumacılığın da önemli bir yeri olduğu bilinmektedir. Dokumacılığın zayıflamasıyla birlikte yörede gelişmeye başlayan halıcılık, yöre halkının önemli bir geçim kaynağını oluşturmuştur. 1951 yılında ilçe merkezinde Halıcılar Küçük Sanatlar Kooperatifi kurulmuş ve bu kooperatif aracılığıyla köylere halı ipliği ve halı tezgahı götürülerek, halıcılık teşvik edilmiştir. Bu dönemde halkın yaklaşık %75’i halı dokumakta ve hemen hemen her evde bir halı tezgahı bulunmakta idi. Günümüzde ise sadece Sütçülere bağlı Kesme Kasabasında halıcılık kooperatifi faaliyetlerini sürdürmektedir.
Sütçüler İlçesinin Tarih Öncesi ve Tarihi Çağları tam olarak bilinmemektedir. Hitit tabletlerinde (MÖ l800-l200) bugünkü Sütçüler İlçesi topraklarının da içinde bulunduğu bölgenin adı Pitaşşa olarak geçer. Hitit (MÖ l800-1200), Frig (MÖ 750-690), Lidya (MÖ 690-547) ve Pers (MÖ 547-334) , Makedonya, Seleukoslar, Pergamon Krallığı, Roma ve Bizanslılar yöreye hakim olmuşlardır.
Sağrak Köyü yakınındaki Adada antik kentinin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte şehrin adı ilk kez MÖ.II. yüzyılda yapılan bir anlaşmada ismi geçmektedir. Roma İmparatorluk döneminde özellikle İmparator Traianus, Hadrianus ve Antoninus Pius dönemleri Adada’nın en parlak dönemleridir. Kentte tabanı taş döşeli bir antik yol, Roma İmparatorluk Çağı Traianus Tapınağı, İmparatorlar Tapınağı, İmparatorlar ve Zeus Megistos -Serapis Tapınağı ile Yeniköy yolu altında kalan İmparatorlar ve Aphrodite Tapınağı yer almaktadır. Ayrıca forum, bazilika, akropol anıtsal çeşme, yönetici binası, açık hava toplantı yeri tiyatro ve mezar anıtı bulunmaktadır. Sütçüler-Kasımlar yolu üzerinde, dağ yamacında yeralan Zorzila kenti kalıntıları, Roma dönemine ait olup, şehir hakkında da yeterli bilgi bulunmamaktadır.
Romalılar MÖ. 102-49 yılları arasında burasını Kilikia Eyaletine, sonra da Asia Eyaletine bağlamışlardır. MÖ.39 yılında Galat Kralı Amyntasın kontrolüne giren bölge MÖ.25 yılına kadar bu durumda kalmış, daha sonra Galatia Eyaleti içine alınmıştır. Roma İmparatorluğu’nun MS.395 yılında ikiye ayrılmasıyla Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) sınırları içinde kalmıştır.
Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Oğuz boylarına mensup aşiretler buraya yerleşmiştir. Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılmasının sonra Feleküddin Dündar Bey tarafından1301 yılında kurulan Hamitoğulları Beyliği sınırları içine girmiştir. 1324-l327 yılları arasında İlhanlılar’ın Anadolu valisi Timurtaş yöreyi işgal etmiş, Dündar Bey de İlhanlı hakimiyetini tanımıştır. Timurtaş’ın Mısır’a kaçışından faydalanan Dündar Bey’in oğlu Hızır Bey 1328 yılında tekrar bölgeye hakim olmuştur. Sütçüler ve çevresi, Sultan I. Murad zamanında Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinde Hamid Sancağının Eğirdir Kazasına bağlı bir nahiye iken, daha sonra müstakil bir kaza yapılarak, sancak merkezinin bulunduğu Isparta’ya bağlanmıştır. XIX. yüzyılın ikinci yarısında (1867’de) tekrar nahiye statüsüne indirilmiştir. 1868 yılında Bucak, Cumhuriyetin ilanından sonra da Bavullu olarak adlandırılan nahiye merkezi, bulunduğu yerin dağlık ve engebeli olması nedeniyle, dağ anlamına gelen Cebel adını almış, 1938 yılında bucak merkezinin teklifi ve İl Daimi Encümeni’nin kararı ile ilçe yapılmıştır.
İlçede günümüze gelebilen eserler arasında; Sefer Ağa Camis, Sığırlık Kalesi, Çandır Köprüsü, Kuz Mağarası, Yazılı Kanyon ve Yazılı Kanyon Tabiat Parkı bulunmaktadır.
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraflar, www.isparta.gov.tr ve www.kultur.gov.tr adreslerinden alınmıştır.