30
Mayıs
2025
Cuma
YALVAÇ - ISPARTA

Yalvaç keşkeği mest etti

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kriz ortamında para kazanmanın yollarını sıralayarak "Ortaklık kurun, markalaşın, kurumsallaşın ve yeniliğe ayak uydurun" dedi.

Hisarcıklıoğlu, Isparta Ticaret Borsası (ITB) tarafından düzenlenen Göller Bölgesi Yayla Şartlarında Tarım ve Hayvancılık Fuarı ile ITB'de 2007 yılında en fazla işlem hacmine sahip 17 firma için düzenlenen ödül törenine katılmak üzere Isparta'ya geldi.

İlk olarak Vali Şemsettin Uzun'u makamında ziyaret eden Hisarcıklıoğlu, ardından fuarda stantları gezdi. Hisarcıklıoğlu, fuarda Yalvaç mutfağının ünlü lezzeti keşkeği tattı. Yalvaç Kızılca Mahallesi Muhtarı Abdullah Çoban tarafından kurulan Yörük sofrasında keşkek yiyen Hisarcıklıoğlu, ilçenin keşkek ustası 81 yaşındaki Lütfiye Çoban'la bir süre sohbet etti. Keşkeği çok beğenen Hisarcıklıoğlu'na Abdullah Çoban tarafından zikir tespihi armağan edildi.

Fuara verdikleri destekten ötürü iki katılımcı firmaya jüri özel ödüllerini takdim eden Hisarcıklıoğlu, "Isparta'nın elmasını biliyorum. Sizlerden daha fazla üretim bekliyorum. Türkiye'nin önü açık. Bu fuar ITB'nin liderlik ve vizyonunun en güzel göstergesi. Bu açıdan Isparta çok şanslı" diye konuştu.

KITLIĞIN NEREDEN KAYNAKLANDIĞINI GÖRDÜK
Hisarcıklıoğlu, fuar ziyaretinin ardından Merko Düğün ve Konferans Salonu'nda ITB'de 2007 yılında en fazla işlem hacmine sahip 17 firma için düzenlenen ödül törenine katıldı. Hisarcıklıoğlu, burada Türkiye'de üreticinin mali krizde nasıl para kazanacağının yollarını anlattı.

Ekonomik kriz ve küresel ısınmaya dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: "Artık gündemde küresel ısınmaya bağlı çevre ve dünyadaki gıda kıtlığı ve tarım bulunuyor. Geçmişte küreselleşmeyle birlikte bize yanlış bilgi verildi. Gelişmiş ve zengin ülkelere tarım alanlarında teşvik verilirken biz tarımda kendimizi geliştiremedik. Ancak görülüyor ki tarımına önem veren ülkeler daha da zenginleşti, üretim yapmayan ülkelerde kıtlık başladı. Yanlış politikalar üzerinde kaldık. Ama artık uyandık. Dünyadaki kıtlığın nereden kaynaklandığını gördük. O zaman biz de kendimizi bu yönde geliştirmeliyiz. Önce alt yapımızı hazırlamamız gerekiyor."

MİRAS HUKUKU MUTLAKA DEĞİŞMELİ
Miras hukukunun mutlaka değişmesi gerektiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Topraklarımızın miras anlayışıyla küçük parçalara bölünmesi tarımı bitirdi. İngiltere'deki anlayışı buraya getirmeliyiz. Miras hukukunu ortadan kaldırıp toprakları parçalara bölmeyeceğiz. Toprağa en iyi hangi evlat değer veriyorsa tamamını ona bırakacağız. Parça parça üretim anlayışını bitireceğiz."

İkinci yapmamız gereken şeyin ise plan olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Herkes ne zaman ne kadar neyi ekeceğini önceden bilecek. Bizdeki anlayış, bu yıl şu ürün tuttu diyoruz gelecek yıl hepimiz aynı ürünü dikiyoruz. Yanlış bir politika. Oysa plan yapılsa ve buna göre de teşvik gerçekleşse tarımda hedefimize ulaşabiliriz. Muş ovası aslında bir servet değerinde. Oradaki arazileri toplayalım ve nehri de kontrol altına alalım dedik ama bir türlü halkı ikna edemedik. Oysa bir
servetin üzerinde oturuyorlar ama haberleri yok. Muş ovası tarımda Türkiye'yi besleyecek nitelikte."

EKONOMİK KRİZDE ALINACAK TEDBİRLER
Dünyanın küreselleşmeden dolayı şu an tüm dünyada ekonomik krizin negatif etkisini yaşadığını anlatan Hisarcıklıoğlu, bu ortamda alınması gereken tedbirlere ilişkin şunları söyledi: "Biz gerekli çalışmaları yürütüyoruz. Önce tedbirli olacağız. Borç ve alacak vadesi birbirine uyumlu olmalı. İkincisi dünyada kredi kıtlığı ve para kıtlığı var. Para kıt hale geldi ve değer kazandı. Kredi maliyetleri pahalı oldu.

Alacağımız tedbirlerden biri de hangi para değerindeyse borcumuz varsa alacağımız da aynı para değerinde olmalı. Buna dikkat etmeliyiz. Eğer alacağımız Türk parasıysa borcumuz da Türk parası olmalı. Bir de finans sektörleri yani banka müdürleri ile ilişkimiz iyi olmalı. Bankalar arasında söylentilere alet olmamalıyız. Aksi takdirde zararlı çıkan yine biz oluruz."

KRİZDE PARA KAZANMANIN YOLLARI
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kriz ortamında para kazanmak için gerekli 4 kural olduğunu belirterek şu bilgileri verdi: "Birincisi ortaklık kültürünü geliştirmeliyiz. Aynı kolda insanlar bir araya gelmeli ve güç birliği oluşturmalı. Küçük olsun benim olsun derseniz bitersiniz. Şu an olduğu gibi. Büyük olsun hepimizin olsun diyeceğiz. Küçük sermayede insanlar ortak oluyor ama iş büyüyünce hemen ayrılıyorlar. Yanlış yapıyorsunuz. Çocuklarınıza da iş bırakacaksanız kurumsallaştırarak bırakın."

Ben değil biz diye hareket edilmesi gerektiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bakın bakkalları bir araya getiremedik marketler şimdi onları bitiriyor. İkincisi kurumsallaşmalısınız. Bunu yaparken de önce yazılı antlaşma yapmalısınız. Söz uçar ama yazı uçmaz. Ayrıca sonra da sıkıntı yaşamazsınız. Üçüncü unsur ise ne iş yaparsanız yapın işinizin markası olacak. Marka haline gelmelisiniz. Marka olduğunuz takdirde bire on kazanırsınız. Dördüncü unsur da artık iş yapma şekli değişti. Babadan görme şekli tarih oldu. Bilgi sürekli değişiyor. Dün neysek
bugünde oyuz diyemezsiniz."

Yeniliğe açık olmak gerektiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Bakın önceden simiti tabelalar üzerinden alırdınız. Şimdi ise simit saraya girdi ve değer kazandı. Simitin yanında diğer gıdalar da satılır hale geldi. Dün dünde kaldı cancazım bugün yeni söylemek lazım demeliyiz ve kendimizi geliştirmeliyiz. Türk kahvesini markalaştıramadık ama başkaları aynı kahveyi bir marka adı altında daha fazla değere satmaya başladı."

Hisarcıklıoğlu, işlem hacmi en yüksek firmalara ödüllerini sundu. ITB Başkanı Murat Hilmi Dolmacı da, ödül töreninde Rifat Hisarcıklıoğlu'na isminin dokunduğu minyatür bir halı takdim etti.

iha
Yayın Tarihi : 2 Kasım 2008 Pazar 23:43:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
nail büyüksarı IP: 88.237.4.xxx Tarih : 5.11.2008 13:34:34

Türkiyede çiftçiye tanınmış hakkı olan birsürü hak var yalnız bizim yalvaç köylüsünün saygılı vatan perver olması tanınan haklardan madur ediyor şünkü bizler ormancıyı bıle gördükmü genel kurmay başkanı geliyor diye saygıya geçeriz vatan perver saygılı oluşumuzda fırsatçı riyakar bürokratların siyasi rant kaynagı veya maddi manevi gelir kaynagı haline dönüşü yorekolejik tarım deni yor avrupa bile köylü faydalan sın diye türk tarımına para aktarılıyor amma aktarılan dan köylüye birşeyler verir gibi ediyorlar amma gerçek vermesi gerekenin yüzde beşini bile vermiyorlar 22 temmuzdan önce millete 10 ar baş hayva n dedilert bayrak sattırdılar bildigim kadarıynan 450 veya 500 saydılar yarısı devletten dediler bu para neyapar 225 veya 250 eder keçiyi köylüye buparalara vermiş oldular çanak kalede keçinin gerçek fiyatı kaç para garip köylüm bilmiyor keç fiyatı kırma veya kırma olmıyan köylüye verilen le aşa yukarı eşdeger 150 veya 350 köylüye teslim bu bir tarım müdürlüğü bu işi bilmiyor mu yoksa kendine veya birilerine birşeylermi aktarılıyor belkide cahildir nasıl oldugunu bilmiyordur helede bizim gibi köylüyse gelelim ekolejik tarıma tabiki herşey devletten beklenmez amma tırakya türkiye çukurova türkiye mardin türkiye biz yalvaç köylüsünün ayyıldızlı bayragınımı degiştirdiler acaba türkiye sayılan bölgelerde su için sontaj yapılsa tarım müdürlügü yaptırıyor bazı gereken gübre varsa bağış yapılıyor köylüye ücretsiz yalvaca gerk duymuyorlar heralde yalvaç o bölgelerden çok zengin galiba köylüye hak diyorki tarlanda ekolojık bodur meyvecilik yapmak istiyorsan hak  şöyle obölgelerde tarlanın pıröjeni getir damlama sistemi devletten fidanı devletten direk dikilip üzerinin kapatılması devletten gerekli nemasraf varsa dev letten amma bu yapılan masrafı 5 sene son ra taksitler halin de senden alırım diyor köylü hakkı tarım müdürlügü tarafından demek oralarıköylü hakkı böyleymiş bizde bu nasıl oluyor paran varsa hemen sende yap bizim yalvaçta türkiyenin tarım müdürü yok demekki varda işlerine böylemi geliyor acaba araştırıldıgı zaman ne hakkımız var amma nedense verilen veya veril mesi gereken haklar yalvaç köylüsünün önünden bile geçmiyor bize gelen kaymakam damı bizim gibi ormancıyı görünce genel kurmay başkanımı zannediyor yoksa tanışmak nasip olmadı amma mutlaka öyledir kaymakama verilen aylık tarım müdürüne verilen ve onların harcamasına onların okumasına harcanan para kurban oldugum yalvaç köylüsünün yedigi ekmekten içtigi sigaradan aldıgı her nefesten kesilip onlara veriliyor bunlar yalvaç köylüsüne hizmet etmesi gerkmiyor mu bunlara bu makamlar babalarından mı kalmış da sorumluluklarını yerine getirmiyorlar buyazılar tırmalayıcı gelecek amma bazı ınsanlar kımin için çalışıyor ögrenmeleri gerekir köylününhakkını gözetmek gerektigini anlarlar belki köylüyü saf diye vurdum duymazlı yapılmaz umarım gelecek yalvaç köylümün olsun dilegimiz budur.


isim vermek istemiyor IP: 212.174.165.xxx Tarih : 4.02.2009 11:22:20

sayın Nail BÜYÜKSARI ya teşekkürlerimi arz ederim düşüncelerinden dolayı.Ağzına diline yüreğine sağlık eyvallah görüşlerine aynen katılıyorum.Tebrik eder bu düşüncede olanları desdekliyorum.Allah razı olsun sizlerden.


MEHMET ARI IP: 88.247.247.xxx Tarih : 18.03.2009 10:15:48

nail bey, çok atmışsın be, izmirde ikamet ettiğin halde köyde kalan çiftçi modunda yazmış olduğun bu yorum tamamen asılsız ve safsata. ormancıyı genel kurmay başkanı sanmak senin ve senin gibilerin sorunu bence, asıl genelkurmay başkanı köylümüzdür bunu bilesin. hangi kurumun hangi işi yaptığını bilmiyorsun, karalama yapmışsın, o kadar. yalvaçta bulunan tarım ilçe müdürlüğümüz ve personeli her zaman bizim hizmetimizde, ben böyle görüyorum. söylediklerin tamamen asılzsız ve mesnetsiz bence. izmirden atması kolay, davulun sesi hesabı...