21
Aralık
2024
Cumartesi
KAHRAMAN MARAŞ

Sergi bizim ferman Osmanlı'nın!

Asırlar boyu bir cihana hükmetmiş, adalet ve hoşgörü anlayışı ile nam salan Osmanlı İmparatorluğu'nun zamanında haksızlıklara karşı nasıl bir tavır aldığını, uluslararası ilişkilerdeki konumunu, farklı dinin mensubu olanlara karşı bakış açısını fermanlar, net bir şekilde ortaya koyuyor.

Hayranlık uyandıran uygulamalarıyla toplumu kucaklayan, tebaasının refah ve huzuru için uyguladığı kanunlarla gönülleri fetheden bu büyük imparatorluğun net tavrı günümüze ulaşan fermanlarda kendini ispatlıyor.

İnsan ve Medeniyet Hareketi ile Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan "Gök Kubbe Altında Birlikte Yaşamak" adlı ve Osmanlı dönemine ait fermanları içeren sergi Kahramanmaraşlılarla buluştu. Kahramanmaraş Belediyesi'nin öncülüğünde gerçekleştirilen ve 38 eserin yer aldığı sergide Osmanlı dönemine ait önemli bilgi belgelere ışık tutuyor. Osmanlı Devleti topraklarındaki adalet ve hoşgörü anlayışının bütün orijinalliğiyle gözler önüne serildiği fermanlarda ders niteliğinde uygulamalar bulunuyor. Büyük imparatorluğun uluslararası ilişkilerde de ne derece olumlu bir politika izlediğine bu belgeler sayesinde tanık oluyoruz.

1617'de Boğdan Voyvodası'na yazılan hüküm, başka bir dine mensup olanların ibadetlerini rahatlıkla yapabilmesini öngörüyor: "Boğdan Voyvodası'na hüküm ki: Boğdan'da bulunan vladika, metropolit ve sair papazlar kiliselerinde ayinlerini bugüne kadar yapagelmiş iken, şu an dışarıdan müdahale olduğunu bildirdiler. Bunlara zulmedilmesine rızam yoktur. Olageldiği üzere amel olunmasını emredip buyurdum ki, bundan böyle vladika, metropolit ve sair papazların kiliselerinde icra ettikleri ayinlere ve kendi aralarındaki işlere hiçbir kimseye hatta Rum Patriklerine bile müdahale ettirmeyesin." Yine 1847 yılında Divan-u Hümayun Nişancısı Ali Rauf Bey'e hükmedilen fermanda, Hıristiyanların kutsal ibadet gününde kurulan Yenişehir-i Fener Pazarı'nın başka bir gün kurulması emrolunuyor. Fermanlar incelendiğinde Osmanlı'nın haksızlıklar karşısında da sert bir duruş sergilediği müşahede ediliyor. Kanuni Sultan Süleyman'ın Semendire'de aykırı vergi toplanmasının engellenerek haksızlıkların önlenmesi için kadılara gönderdiği ferman, bunu tüm açıklığıyla ortaya koyuyor. "Bundan sonra halktan her kim olursa olsun, kanuna aykırı bir nesne dahi aldırtmayın." şeklindeki hükmünü yineleyen Sultan Süleyman, "Şayet haksızlıkları önlemeye kadir olamazsanız, haksızlığı yapan sancak beyi dahi olsa bana bildirin." diyerek devletin haksızlık konusundaki duruşuna en güzel örneklerinden birini gösteriyor.

Atlara götürebileceğinden fazlası yüklenmeye!

1565'te Kanuni Sultan Süleyman tarafından Portekiz kralına iki ülke arasındaki dostluğun geliştirilmesine dair gönderdiği name-i hümayunda da, dostluğun kararlaştırılması, halk ve tüccarların sıkıntı ile ızdıraptan kurtulması isteniyor. Osmanlı Devleti'nin himayesine sığınan Kursların Sofya'da uygun bir yerde iskân edilmesi ve yol boyunca da bütün ihtiyaçlarının giderilmesi için Belgrad Valisi Vezir Ali Paşa'ya gönderilen hükümde de hoşgörünün bu büyük imparatorlukta nasıl sirayet ettiğini görmek mümkün. Avusturya karşısında zor durumda bulunan Macar Kralı Rakofçi'ye Osmanlı Devleti'nin dostu olduğu müddetçe yardım edileceğinin bildirilmesi, yine Sırbistan'da huzurun bozulmasını engellemek için gereken tedbirlerin alınması yönünde verilen hüküm devletin sorunlara çözüm noktasında gösterdiği tavrı ortaya koyar cinsten.

Yük hayvanı olarak kullanılan atlara ve katırlara kapasitelerinin üzerinde yük yüklenmemesi hususunda gönderilen emir de, devletin hayvanların da eziyet görmemesi için gösterdiği önemi sergiliyor: "İstanbul kadısına hüküm ki: İstanbul Muhtesibi Mehmet Çavuş mektubunda şu hususları arz etmiştir. Hamalların taşımacılıkta kullandıkları at ve katırlara taşıyamayacakları kadar fazla yük yükleniyormuş. Hamallar kethüdasına buyurdum ki; bundan sonra hiçbir at ve katıra kapasitesinden fazla yük yükletmeyeceksin. At ve katırların beslenmesine, nallarına ve semerlerine dikkat edilmesi için gerekli önlemleri aldırasın. Hiçbir hamala semtlere göre belirlenen ücretten fazla bir şey talep ettirmeyesin. Yakın semtlere ücreti az diye taşıma yapmak istemeyenleri ve belirlenen ücretten fazla isteyenlerin isimlerini diğerlerine ibret olması için yazıp bildiresin ki, gerekli ceza verilsin. Bu emrime uygun hareket eden hamallara da hiç kimse dokunmasın."

Zaman
Yayın Tarihi : 9 Kasım 2008 Pazar 16:59:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?