Selçuk Üniversitesi Taşucu Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi İshak Kozak, turizmi geliştirmenin, turizmin beyinlerde kabul görmesine, turizm ve turizm faaliyetlerinin doğru bilinmesine bağlı olduğunu söyledi.
Silifke'nin Taşucu Beldesi'nde, kaymakamlık tarafından turizmin geliştirilmesi amacıyla bilgilendirme toplantısı yapıldı. Silifke Kaymakamlığı'nın düzenlediği toplantıya, Kaymakam Sefa Çetin, Silifke Belediye Başkan Vekili Mastafa Çelik, Taşucu Belediye Başkan Vekili Gönül Ural, Atakent Belediye Başkanı Osman Ünal, Arkum Belediye Başkanı Mehmet Durmuşlu, İlçe Jandarma Bölük Komutanı Yüzbaşı Yener Kavlak, Gümrük Müdürü Ethem Ceylan, Liman Başkanı Süleyman Yılmaz, Selçuk Üniversitesi Taşucu Meslek Yüksek Okulu Müdürü Halis Oğuz ve öğretim görevlileri katıldı.
Selçuk Üniversitesi Taşucu Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi İshak Kozak, toplantıya katılanlara turizmin ekonomik ve sosyal önemi, turizm bileşenleri, turistik ürünler ve turistik ürünlerin özellikleri, turizmin geliştirilmesinde altyapı ve üstyapı hizmetleri, yönetim alanı belirlenmesinde etkin olan kriterler, turizm geliştirilmesinde tur operatörleri ve turist rehberlerinin yeri ve önemi, gelişmiş turizm bölgelerinde gerçekleştirilen uygulama örnekleri, tüm bu konular ışığında Silifke ve bölgenin değerlendirilmesi, Silifke'de AB Hibe Planı çerçevesinde yürütülen Eko Turizm Projesi konularında bilgiler verdi.
Kozak, "Tüm bu veriler gösteriyor ki ilçemizde turizmi geliştirmek, önce turizmin beyinlerde kabul görmesi, turizm ve turizm faaliyetlerinin doğru bilinmesine bağlıdır. Göksu Deltası'na hava alanı istemek, sadece bölgenin tarihi değerlerini tanıtarak turizmin geliştirileceğine inanmak yapılan en büyük yanlış olacaktır. Turizm, ulaştırma, konaklama, yeme-içme, rehberlik hizmetleri, alt ve üstyapı hizmetlerinden oluşan bir faaliyetler bütünüdür. Bölgede yaklaşık 70 kilometrelik sahil şeridinde 150 civarında konaklama işletmesi, 3 bin 500 oda ve 9 bin 750 civarında yatak kapasitesi bulunmaktadır. Ancak bunların neredeyse tamamı, artık neredeyse terk edilen tatil anlayışı olan deniz, güneş ve kum üçgenine sıkışmış bir ihtiyaca cevap veren işletmeler olup, yerli veya yabancı turistin beklentilerini karşılamaktan çok uzak kalmışlardır. Bu nedenle de işletmelerin sadece yüzde 43'ü devamlı olarak faaliyet göstermekte, geri kalan yüzde 57 gibi önemli bir oranı (ki bunların yatak kapasitesi 5 binin üzerindedir) sadece 2-3 ay faaliyet gösterebilmektedir. Bu da yaklaşık bin civarındaki turizm çalışanının, yılda 2 ay iş bulabilmesi nedeniyle bölgede kalmak istemeyip, diğer turizm bölgelerine gitmelerine neden olmaktadır. Oysa ki turizm sektörü emek-yoğun bir sektör olup, hizmet büyük oranda insan tarafından verilmektedir. Kalifiye turizm elemanının tutundurulamadığı bir bölgede ise sağlıklı turizm faaliyeti sürdürmek neredeyse imkansızdır" diye konuştu.