Sabah ve Hürriyet Gazetesine göre “Bingöl terörün merkezi” konumunda. Günlerdir gerek manşetlerinde ve gerekse köşe yazılarında sürekli “terörün karargahı” olan Bingöl şehri konusunda ciddi araştırmalar yapılması gerektiği yazılıyor çiziliyor.
Milyonlarca insana ulaşan bu karalama kampanyası geçmişte de adı birkaç kez terörle birlikte anılmış olan şehrimizi bekleyen en büyük tehlike halini almış durumda.
İstanbul’da günlerdir evlerinden çıkmaya korkan Bingöllü hemşerilerimiz var. Orda okuyan çocuğunu arayan bir çok anne baba “aman oğlum dışarı çıkma” öğüdünü verir oldu.
Daha kötüsü Bingöllüler artık dışarıda “Bingöllüyüm” demeye korkar oldu.
Bütün bir şehri hedef tahtası haline getirecek tarzda “sorumsuz ve dayanaksız” yayın yapan bu iki gazeteyi şiddetle kınıyorum.
Sorumsuz çünkü, masa başında hazırlanan ve manşete çıkarılan “haber kisvesi giydirilmiş” yorumun sonuçlarını hesaplamıyorlar. Bu asparagasların bir şehrin kaderini ne şekilde etkilediğini bilmeleri gerekiyor oysa.
Dayanaksız diyorum çünkü bombacıların Bingöl’lü olması şehrin terörün karargahı ilan edilmesi için yeterli değil.
250.000 insanın yaşadığı şehrin terör başkenti haline getirilmesi kimin ne şekilde işine geliyor bilmiyorum ama “akıl” bu planın tutmayacağını da bize gösteriyor.
Her şeyden önce Bingöl işin sırrının saklanabileceği bir yer değil. “Coğrafik yapı ve nüfus olarak bir terör örgütünün karargahı olabilme imkanına sahip değil”. Herkesin bir diğerini tanıdığı “falan köyde oturan adem babanın kaç numara ayakkabı giydiğinin dahi bilindiği” Bingöl ölçeğindeki küçük şehirler tarihin hiçbir döneminde terör karargahı olmamıştır ve bundan sonrada olamayacaktır. Bingöl’de kimse gizlenemez, kimse saklanamaz. “Bingöl o kadar büyük terör o kadar küçük değil çünkü.”
Zorlama yorumlar ve “manşetlere taşınan temennilere” rağmen Bingöl karargah olmak için uygun bir yer değil. Yani bu elbise bu şehre bol gelir.
Bütün mesele bunun kimler tarafından ve ne için böyle olmasının istendiğini bulabilmekte geçiyor.
Burada asıl görev milletvekillerimize düşüyor. Yaptıkları basın açıklaması duydukları rahatsızlığı açık bir biçimde ortaya koyuyor. Konu ile ilgili olduklarını da bu açıklama ile öğrenmiş bulunuyoruz.
Ancak yetmiyor. Çok acil bir biçimde vekillerimizin bütün enerjilerini birleştirerek Bingöl’ün terör karargahı olarak ilan edilmesi hakkında “meclis araştırması” istemeleri ve meclisin gündemine konuyu taşıyarak şehrimiz hakkındaki bu karalama kampanyalarına son verilmesini sağlamaları gerekiyor.
Sadece vekillere bırakılmayacak kadar büyük bir bela ile karşı karşı karşıyayız. Onlar Ankara cephesinde üzerlerine düşeni yaparlarken bu şehrinde boş durmaması ve “nerden kimden gelirse gelsin kime karşı olursa olsun terörü lanetleyen bir oluşum” meydana getirmesi gerekiyor
Bu imza kampanyası mı olur, miting mi olur bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey varsa o da bu gidişe dur dememiz gerekiyor.
slmlar sizce bu kimin sucu ki böyle seyler yazilip ciziliyor? önce düsünmek lazim niye ? neden?