Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu,“Yöredeki tarımsal ve hayvansal ürünlere ilişkin sorunlar, üretimden pazarlamaya varıncaya değin geniş bir yelpaze içinde ve bütünsel olarak ele alınmalı ve problem odaklı çözümler için ilgili tüm kesimlerin karar süreçlerine katılabileceği bir yerel kurumsal mekanizma oluşturulmalıdır.”dedi.
Başkan Alibeyoğlu, görevinin, heves uyandırmak ve toplumu kalkınması yönünde teşvik etmek olduğunu söyleyerek, “Kars ve Ardahan yöresinde tarım denildiğinde akla hayvancılık gelmekte ve bitkisel üretimde hayvansal üretim için yapılmaktadır. Kars ve Ardahan yöresi konvansiyonel tarım olarak da tabir edilen ve şu ana değin yapılmakta olan göreneksel tarımın yanısıra organik tarım ve hayvancılık, dolayısıyla organik gıda üretimi için son derece uygun bir doğal altyapıya sahiptir. Hatta bu konuda daha da ileri gidip ülkemizde organik tarımı en uygun ve hazır konumdaki yöre, Kars ve Ardahan yöremizdir diyebiliriz. Bu durum bize sadece organik gıda maddeleri üretim ve pazarlaması için değil aynı zamanda organik gübre, organik meyve, sebze ve tıbbi bitkiler üretimi ve pazarlaması açısından da son derece önemli avantajlar sağlamaktadır. Göreneksel üretim yapısı içinde yöremizde üretilen hayvansal ürün besini içinde şu ürünler yer almaktadır: Süt ve süt ürünleri (gravyer, kaşar, çeçil, lok ve beyaz peynir, Tereyağı ve kısmen yoğurt ve ayran) canlı besi hayvanı, kaz yetiştiriciliği, arıcılık ve arı ürünleri. Bu göreneksel ürünlerin yanı sıra üretebileceğimiz organik nitelikli tarımsal ve hayvansal ürünler de şunlardır: Organik yem bitkisi üretimi, organik buğday üretimi. Organik hayvan yetiştiriciliği, organik tıbbi ve aromatik bitki üretimi. Organik süt ve süt ürünleri üretimi, organik arıcılık ve arı ürünleri üretimi, organik gübre üretimi, organiz meyve ve sebze üretimi. Bu ürünlerin yanısıra doğa dostu ve biyolojik temelli yakıtların üretimi ve yenilenebilir bir enerji türü olarak rüzgar enerjisi üretim potansiyelimiz mutlaka araştırılmalıdır. Özellikle biyogaz üretimi konusunda önemli bir potansiyelimiz bulunmaktadır. Mikroklimatik alanlar oluşturmakta ve güney bölgelerinde yetişebilen bazı ürünlerin yöremizde de yetiştirilebilmesi ve özellikle seracılık fırsat sunmaktadır. Sıraladığım ürün deseni içinde yer alan ürünlerin üretimi ve pazarlaması ile elde edilecek gelir yöre kalkınmasını sağlayabilecek düzeyde olacaktır. Yalnız burada üzerinde önemle durmamız gereken birkaç konu vardır.” dedi.
Yöredeki tarımsal ve hayvansal ürünlere ilişkin sorunların, üretimden pazarlamaya varıncaya değin geniş bir yelpaze içinde ve bütünsel olarak ele alınması gerektiğini de vurgulayan Başkan Alibeyoğlu, şunları söyledi:“Problem odaklı çözümler için ilgili tüm kesimlerin karar süreçlerine katılabileceği bir yerel kurumsal mekanizma oluşturulmalıdır. Bu konuda valiliğimiz, belediyemiz, üniversitemiz ve üreticilerimizle birlikte bir inisiyatif oluşturulmalıdır.Günü kurtaran ve sonuç alınmadan etkinlikler yerine üretimde net hedefler belirlenmeli ve oluşturulacak kurumsal mekanizma bu hedefi gerçekleştirme yolunda sürekli çaba göstermelidir. Hayvancılığın gelişmesine odaklı tarımsal üretim planlaması yapılmalı, teşvik sistemi bu planlamaya ve bölgesel üretimin niteliğine göre bölgeye özgü seçenekler içermelidir. Bölgede kimyasal gübre ve kimyasal temelli tarımsal mücadele ilaçlarının kullanımından kesinlikle kaçınılmalı, organik gübre ve organik tarımsal mücadele yöntem ve araçları kullanılmalıdır. Buna uyulmadığı takdirde bahsettiğimiz avantajlarımız bir anda yok olur. Bu konuda özellikle Tarım İl Müdürlüğümüzün uyanık olması gerekmektedir. Geçtiğimiz yıllarda Kanola ekimi için bir firma ilimizde deneme ekimleri yapmış ve yoğun gübre kullanımı yönünde üreticimizi teşvik etmişti. Kısa sürede 3-5 kuruş fazla gelir elde etmek için ekosistemimizi bozmaya kimsenin hakkı ve yetkisi yoktur.”