Türkiye 5. Sosyoloji Kongresi, "Türkiye'de Güncel toplumsal sorunlar" adı altında İnönü Üniversitesi'nde toplanarak çalışmalarına başladı.
İnönü Üniversitesi ve Sosyoloji Derneği tarafından ortaklaşa organize edilen 5. Sosyoloji Kongresi, "Türkiye'de Güncel Toplumsal Sorunlar" başlığıyla üniversitenin Kongre ve Kültür Merkezi'nde toplandı. Türkiye genelinde 300'ün üzerinde bildiri gönderilen kongreni açılışında konuşan Sosyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Birsen Gökçe, "Toplumsal yapımızda farklılaşmanın çatışmayı doğurduğu, çatışmanın da bütünleşmeyi engellediği bir süreç yaşanmaktadır. Ve bu süreç, ulusal birlik için de açıkça tehdit oluşturmaktadır. Türkiye her an değişmekte, farklılaşmakta, yeni çatışma ve denge alanları oluşmaktadır. Küresel rüzgarlara açık zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu toplumsal yapıyı içten içe kemiren ve kronik hale gelen birtakım sorunları vardır. Yıllardır Türkiye'nin çıkarlarına karşı olan, sahip olduklarımızı içine sindiremeyen adresi belli çevrelerce birtakım senaryolar yazılmakta ve sahneye konulmaktadır. Ermeni olayları, etnik ve dini bölücülük, terör dehşeti bu senaryonun dönüşümlü olarak sergilenen ana temalarıdır" dedi.
Türkiye'deki yeni kimlik ve güven arayışlarının değişik ayrımcılık modelleri ile denenmeye çalışıldığını belirten Prof. Dr. Gökçe, şöyle konuştu:
"Gelişmekte olan bütün ülkelerde olduğu gibi yoksulluk, şiddet, işsizlik, göç, eğitim ve sağlıkta eşitsizlik gibi tüm sosyal sorunlar gerçekte bir bütünün parçalarıdır. Sosyal sorunlar ancak sistematik bir biçimde ve teorik çerçevede eleştirel bir yaklaşımla ele alındığında etkin bir şekilde çözümlenebilir. Günümüz Türkiye'sinde birbiri içine geçmiş tabakalaşma ve bağımlı olma ilişkileri ve bunların yarattığı sosyal eşitsizlikler ve farklılaşma kültürü de oldukça yaygındır. Özellikle son yıllarda kırdan kente göç sürecinde yeni kimlik ve güven arayışlarının sonucu olarak ortaya çıkan gerek ideolojik gerekse dini anlamda yeni tip cemaatleşme örnekleriyle ayrımcılık modellerinin denenmeye çalışıldığı gözlenmektedir. Bu tür çabalar gerek günümüzde gerekse geleceğin Türkiye'sinde olumsuzluklar meydana getirir."
Sosyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Birsen Gökçe, günümüzde sosyal gelişme sağlayan ülkelerde ekonomik gelişmelerin giderek daha da güçleneceğini belirterek, "Dünyadaki hızlı değişime uyum sağlayabilen ve yurttaşını bu yeni ortamın gerektirdiği niteliklerle donatabilen, bilgiye erişebilen, bilgiyi üretebilen ve kullanabilen ülkeler, 21. yüzyılda etkili ve başarılı olabilecektir. Küreselleşmenin hız kazandığı bir ortamda, yeterli sosyal gelişme sağlayamayan ülkelerde de ekonomik gelişmenin giderek daha da güçleşmesi beklenmektedir. Bu çerçevede insan hakları ve demokrasinin geliştirilmesinin ve kurumsallaştırılmasının yanı sıra, eğitim ve sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması, yoksulluğun azaltılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi büyük önem taşımaktadır" diye konuştu.
İHA
Yayın Tarihi :
19 Eylül 2006 Salı 17:08:09