Malatya Beydağı söylencesi
Torosların bir kolu Beydağı Malatya ovasının güneyinde kentin yanındadır.Burada uyuyan taşa dönmüş bir ermişa’e ilişkin söylence:
Ermiş ,yılda bir kez uyanmakta ve şu soruyu sormaktadır.:
-Maltya ovası altın sabanla sürülüyormu?
Olumsuz cevap alınca yeniden uykuya dalmaktadır.Maltya ovası ,çok verimlidir.İyi sürülüp işlenirse bereket bolluk artacak ve sabanlar bile altından yapılacaktır.O gün ermişin yeniden canlanacağına inanılmaktadır.Ermiş bunu beklemektedir.
Eski Malatya Söylencesi
Eski Malatya XlX .yy başlarında terkedilmişitir.aspuzu bağları o knetin yazlığıdır.Halk yazları buraya göç etmektedir.
Eski Malatyalılar her yıl Aspuzu’ya göç ederken ateşlerini bir kuyuya doldurup üstünü kapatmakta,dönünce de aynı kuyudan ateşini almaktadır.O yıl Aspuzu’dan dönen eski Malatyalılar,kuyudaki ateşin söndüğünü görürler.Bunu uğursuzluk sayarak kenti boşaltır, Aspuzuya dönerler.
Zurbahan’a ilişkin söylence
İnanışa göre Zurbahan tepesindeki kayanın içinde üç oda vardır.Biri altın,biri mücevher,biri de altından araç gereçle doludur.Odanın kapısı ancak tılsımlı bir sözle açılabilir.Şimdiye kadar içeri girmeyi başaran olmamıştır,girmişse de içerden bir şey alıp çıkaramamıştır.
Yörede yaşayan bir hoca günün birinde bu odaların kapısını açmaya kararlıdır.Dağın tepesine çıkıp daire çizer.,içine girip okumaya üflemeye başlar.Okudukça çevresine çeşitli yaratıklar çıkar,amaç onun şaşırtmaktır.fakat aldırmaz okumaya devam eder.Sonunda kapı aralarnır içerde mücevherler doludur.Üzerlerinde dünya güzeli bir kız oturmaktadır.İçeri girip koynunu doldurur çıkmak ister fakat bir türlü kapı açılmaz.Sonunda çaresiz mücevherleri bırakıp çıkar.
Kaynak :http://okuyan_2.tripod.com/efsaneler/efsaneler1.htm