Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Malatya'ya yarın yapacağı ziyaret öncesinde, bir grup sivil toplum kuruluşu, dünyaca meşhur kayısının içinde bulunduğu sorunların giderilmesi için Başbakan'dan ilgi istedi.
Ziraat Odası Başkanı Enver Budan, dünyada en fazla kayısının Türkiye'de üretildiğini, Türkiye de üretiminin de yüzde 80'inin Malatya'da olduğunu hatırlatarak, ülkeye yılda 150-200 milyon dolar arasında döviz girdisi sağlandığını, bu nedenle üreticinin alın terinin karşılanması için kayısıya gerekli desteğin verilmesi gerektiğini bildirdi. Kayısı ve Türk çiftçisinin sorunlarının angarya olarak görüldüğünü ileri süren Budan, hükümetin çiftçilerin ve kayısının sorunlarına el atması gerektiğini kaydetti. Kayısı Üreticileri Derneği Başkanı Hanifi Hakverdi ise bu yıl don nedeniyle kuru kayısı rekoltesinin 55 bin ton olarak açıklandığını ifade ederek, "Üreticinin elinde geçen yılki mahsul de var. Bu yıl da hasada başlandı. Hasat sezonunun sonunda fiyatların yükselmesini bekliyoruz" dedi.
Meyvesuyu fabrikaları için kilosu 200 YKr'den yaş kayısı satıldığını ve bu fiyatın sakız fiyatından düşük olduğunu aktaran Hakverdi, birinci kalite kuru kayısının da toptan, 1.5- 2 YTL arasında işlem gördüğünü açıkladı. Hakverdi, ilin kayısı konusunda Türkiye'de ve dünyada tekel durumunda olması nedeniyle devletten kayısı hakkında kanun ve kararnameler çıkarılmasını istediklerini söyledi.
Kayısı Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (Kayısıbirlik) Genel Müdürü Serhan Bayhan da, bu yıl 10 bin tona yakın ürün almak istediklerini bildirerek, "Alacağımız ürün, verilecek krediyle orantılı olacak. Yani kredi ne kadar fazla verilirse, o kadar fazla ürün alırız ve piyasada dengeyi sağlarız" dedi.
Öte yandan, Atatürkçü Düşünce Derneği Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemir de yaptığı yazılı açıklamada, "Fiyat istikrarsızlığı üreticiye olumsuz olarak yansımaktadır. Kaysıyla ilgili yanlış, yetersiz ve istikrarsız devlet politikaları, pazarlamada yaşanan darboğazlar, üretimdeki hızlı artış karşısında sorunun ilerde daha da büyüyeceğini göstermektedir. Üretici hasat döneminde parasızlık yüzünden işçi temin edememekte, temin edilen işçi ücretine karşılık tefeciye borçlanmaktadır. Elde ettiği ürünü nerdeyse bedava sayılacak şekilde 20 YKr'ye seyyar toplayıcılara vermektedir. Yetkili kuruluşların kayısı üreticilerine üretim sezonunda giderler için avans ödemesi yaparak, kayısı üreticisinin normal piyasa koşulları çerçevesinde ürününü pazarlama imkanı sağlanmalıdır" ifadelerini kaydetti. Kayısı birliğin, kaysı sektöründe etkili rolünün arttırılması gerektiğini kaydeden Tunçdemir, birliğin alımlarda kota sınırı kaldırmasını, komisyoncudan, tüccardan kayısı alımı yapılmamasını istedi. İl ekonomisinin can damarının kayısıcılık olduğunu aktaran Tunçdemir, "Kentte artık bir meslek haline gelen kayısıcılık için, bir meslek yüksekokulu açılması konusunda çalışmalar yapılmalı. Bu ekonomiyi canlandırmak yada canlı tutmak kayısıcılığın geleceğinin iyi olmasıyla eş anlamlıdır" şeklinde cümlelerini tamamladı.
İHA
Yayın Tarihi :
11 Temmuz 2006 Salı 12:11:48