Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Malatya Şube Başkanı Sabri Akın, Türk ekonomisinin finansal dalgalanmalara direnç kazandığını, ancak Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçim dolayısıyla ekonominin siyasete kurban edilmemesi ve istikrarın özenle korunması gerektiğini söyledi. 

2006 yılını değerlendiren ve 2007 yılı beklentileriyle ilgili olarak görüşlerini aktaran Akın, Türkiye ekonomisinin başarılı seyrini 2006 yılında da sürdürdüğünü, ancak 2007'nin kritik öneme sahip bir yıl olacağını belirtti. Akın, "Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlere yönelik hazırlıkların ekonomiyi yeni dalgalanmalara sürüklemeyecek hatta gölgelemeyecek şekilde yürütülmesi şart. Seçimlere doğru ilerlerken ekonomide bir tren kazası yaşanmamalı. Türkiye için en doğrusu, siyasetin ekonomiyi gölgelemediği bir ortamda, seçimlerin istikrarı zedelemeden gerçekleştirilmesidir. Kimse istikrarı ve ekonomik dengeleri bozacak şekilde bu iki seçimi istikrarsızlık vesilesi olarak görmesin. Türkiye'nin ve halkın yeni bir kaosu kaldıracak lüksü yok" dedi. 

Bir ülkenin ekonomisinde asli üretim gücünün ve istihdamın büyük ölçüde KOBİ'ler aracılığıyla sağlandığını kaydeden Akın, "Sağlıklı KOBİ politikası olmayan bir politika sürdürülebilir olmayacaktır. Bu sebeple, 2007 yılının özellikle üretimi ve istihdamı artıran, ithal bağımlılığı düşük, buna karşılık ihracata yönelebilen KOBİ'lerin, önünün açıldığı bir yıl olması gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu.
MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Sabri Akın, dalgalı kur rejimi uygulandığı için döviz kurunda tahminde bulunmadıklarını ifade ederek, şunları söyledi: 

"Büyümenin en az yüzde 5-6 oranında gerçekleşmesi ve faiz oranının en az 3-4 puan düşmesi gerektiğine inanıyoruz. Enflasyon oranı için makul hedef yüzde 7 olabilir. İhracat 94 milyar dolar civarında gerçekleşebilir. Türkiye-AB ilişkilerinde fazla bir hareketlenme beklemiyoruz. Bir iki fasılda müzakereler açılır ama kapatılmaz. Çünkü şarta bağlanmıştı. Siyaset gündeminin öne çekileceği ve Türkiye iki önemli seçim yaşayacağı için, AB müzakereleri gündemi de ikinci planda olacaktır. AB de bu durağanlıktan zaten memnun olacaktır."