Van ili Gevaş ilçesine 2 km. uzaklıkta, Van Gölü kenarında mezarlık içerisinde bulunan bu kümbeti ilk kez XIX. yüzyılın başlarında gezginlerin dikkatini çekmiş, W.Bachmann yapıyı incelemiştir. Bunun ardından Prof.Dr. Oktay Aslanapa ve M.Oluş Arık kümbeti yayınlamıştır.
Kümbetin güney yönündeki pencere altındaki silmede Ahlatlı Pehlivan Havetoğlu Esed tarafından yaptırıldığı yazılıdır. Bu ustanın Ahlat Meydan Mezarlığı ile Taht-ı Süleyman Mezarlığı’ndaki mezarlarda da ismine rastlanmaktadır. Bu mezarlıklardaki mezar taşları üzerinde 1317–1327 tarihleri bulunmaktadır.
Kümbet kübik bir kaide üzerine onikigen planlı olarak yapılmış, üzeri de konik bir çatı ile örtülmüştür. Kaideden gövdeye pahlarla geçilmiştir. Türbenin dışı ve her köşedeki pencereleri üçgen profilli, ince uzun dikdörtgen nişler halindedir. Bu nişler Bursa kemerli olarak son bulmaktadır. Bunlardan doğu, batı ve güney cephelerdeki nişlerin içerisine birer pencere açılmıştır. Giriş kapısı oldukça gösterişli olup silmeli, mukarnaslı bir niş içerisinde bulunmaktadır. Türbenin giriş kapısı üzerinde Arapça bir kitabe bulunmaktadır.
Bu kitabenin mealen anlamı şöyledir:
“Melik İzeddin, vefat eden Celme Hatun adına bu türbenin yapılmasını h.736 (1335) yılının Muharrem ayında emretti.”
Bu kitabede ismi geçen Melik İzeddin ile ilgili bir bilgiye rastlanmamıştır. Ancak Prof.Dr.Oktay Aslanapa bu tarihlerde Celayirli’lerin yöreye hakim olduklarını belirtmiş ve bu kişinin Karakoyunlu beylerinden biri olabileceğini ileri sürmüştür. Bu kümbetin kitabesindeki ismin okunmasında bazı noktalar dikkate alındığında Halime ismi ile Celme isminin karıştığı da açıkça görülmektedir. Bununla beraber halk arasında bu kümbet Halime Hatun Kümbeti olarak da tanınmıştır.
Kümbetin cephelerine yazı taklidi geçmeler ve bitkisel motiflerden ibaret bezemelerle görkemli bir görünüm verilmiştir. Ayrıca kümbetin saçak altına bitkisel motifli iki şerit arasına Kuran’dan alınma ayetler yazılmıştır.
Kümbetin altında mumyalık kısmı bulunmakta olup, bu kısmın üzeri manastır tonozu ile örtülmüştür. Ancak mumyalığın içerisinde bulunan mezarlardan hiçbir iz günümüze gelememiştir.
Kenthaber Kültür Kurulu