Kuşadası Genel Görünüm |
Ege Bölgesi'nde, Aydın İline bağlı ilçe olan Kuşadası, doğusunda ve güneyinde Söke İlçesi, batısında Ege Denizi, kuzeyinde de İzmir İli ile çevrilidir.
Aydın ilinin batı kesiminde yer alan ilçe topraklarının kuzeydoğusunu Durmuş Dağının batı uzantısı, güneyini ise Dilek Dağı da denilen Samsun Dağı engebelendirir. Aydın Dağlarının batı uzantısı durumundaki Samsun Dağı, ilçenin güneybatısında Dilek Yarımadasını oluşturarak Sisam (Samos) Adasına geçer. Kuşadası'nın güney kesimindeki kıyıların ardından da ovalık bir alan uzanır.
Aydın il merkezine 71 km uzaklıkta olup; Yüzölçümü 264 km2'dir. İlçenin 2000 Yılı genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 65765'tir.
İlçe ekonomisi turizm ve tarıma dayanmaktadır. Güney kıyıları doğal kumsallarla kaplı oluşundan ötürü buraya turizm yönünden çeşitli yatırımlar yapılmıştır. Tatil Köyleri, oteller, moteller ve pansiyonlar bunların başında gelmektedir. Ancak bu yoğun yapılaşma doğal ve tarihi çevrenin tahribine de yol açmıştır. Kuşadası eskiden sebzecilik ve meyvacılıkla geçimini sağlarken, bu alanların turistik tesis yapımına yönelmesiyle bitkisel üretim gerilemiştir. Bununla beraber zeytin, buğday, mısır, incir, turunçgiller ve arpa yetiştirilmektedir. Son yıllarda şeftali üreticiliğinde artış görülmüş, az da olsa üzüm, yerfıstığı, baklagiller ve pamuk da yetiştirilmektedir. Kuşadası'nın çevresinde maden suları bulunmaktadır. Ayrıca ilçede zımpara taşı yatakları da vardır.
Öküz Mehmet paşa Kervansarayı |
Yörenin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber, Kuşadası ve çevresinin geçmiş yüzyıllarda antik kentlerin bir araya topladığı da bilinmektedir. Strabon, yöredeki Panionion, Neapolis, Phygeia, Panarmos ve Ephesos gibi antik şehirlerin varlığından söz etmiştir. Burada yapılan araştırmalar yöredeki yerleşmenin MÖ.300-MS.20 yıllarında, Helenistik çağda en üst düzeye ulaştığını işaret etmiştir. Aynı zamanda Ephesos'un bir limanı olan Neapolis burada bulunmaktadır. Tarihi kentler hakkında bilgiler veren Paulys-Wissova Kuşadası için "Marathesion" sözcüğünü kullanmıştır. Bunun yanı sıra burasının Sisamlıların küçük bir kenti olduğunu, Ephesos ile Neapolis arasında yer aldığını da belirtmiştir. Tarihçi Strabon aynı doğrultuda bilgiler vermiş, H.Kiephert'in 1911, Murrays'ın 1903, w.M.Calder ve G.E.Bean'ın 1958, Nedim Tarhan'ın da 1962 tarihli haritalarında Kuşadası Marateshium olarak gösterilmiştir.
MÖ.V.yüzyılda Perslerin, MÖ.448'de Atina'nın ve daha sonra da Makedonya ile Seleukosların egemenliğine giren yöre, MÖ.64'te Roma'ya bağlanmıştır. Buradaki Güvercin Adası olarak isimlendirilen ada Bizans'ın bir ileri karakolu durumuna gelmiştir. Kuşadası 1413'de Osmanlı topraklarına katılmış ve askeri bir üs olarak kullanılmıştır. XIX.yüzyılın sonlarında Aydın vilayetinin İzmir sancağına bağlı bir kaza merkezi konumundaydı. Kurtuluş Savaşı sırasında İtalyan ve Yunan işgalinde kalmış, Cumhuriyetin ilanından sonra İzmir iline bağlı bir ilçe merkezi iken, 1954'te Aydın'a bağlanmıştır.
Güvercin Ada kalesi |
Orta Çağda Kuşadası Venedik ve Cenevizliler zamanında geçmişteki parlak günlerini yeniden yaşamış ve Osmanlı döneminde de önemini korumuştur. XVI.yüzyılda barbaros'un yaptırdığı cephanelik, Öküz Mehmet Paşa'nın kervansarayı ile kalesi, camisi ve hamamı bu dönemden kalan eserlerdir. Osmanlı döneminde aynı zamanda bir deniz üssü olan Kuşadası'ndaki kervansaray, savunma amaçlı kale görünümünde yapılmıştır. Osmanlı döneminde yerleşim öncelikle sur çevresinde başlamış, daha sonra buraları Cami-i Kebir ve Dağ Mahalleleri ismini almıştır. yerleşim alanının genişlemesiyle nüfus artmıştır.
Kuşadası'nda günümüze gelen antik sur kalıntılarının yanı sıra,Güvercin Adası'ndaki Küçükada Kalesi, Kuşadası Şehir Surları, Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı, Hanım Camisi, Kale Camisi (Öküz Mehmet Paşa Camisi), İbrahim Ağa Camisi, Türkmen Camisi, İki Oluklu Cami, Kaleiçi (Öküz Mehmet Paşa) Hamamı, Yeni Belediye Hamamı, Yavansu Venüs (Çıban) Kaplıcaları bulunmaktadır.
Kenthaber Kültür Kurulu