Manisa sevdalısı Morris Schinasi
Manisa’da yoksulluk içinde doğup büyüdükten sonra ABD’ye göç edip ’tütün devi’ olan Morris Schinasi, memleketinin tek çocuk hastanesini kurdu. Vasiyeti üzerine 70 yıldır gönderilen 33 bin dolarla mirasını ayakta tutuyor
Manisa’da yoksulluk içinde yaşarken Amerika’ya göç eden Morris Schinasi, Türkiye’den alıp sattığı tütünlerle yakaladığı zenginliğin nimetlerini hemşehrileriyle paylaştı. Doğup büyüdüğü kentin tek çocuk hastanesini yaptıran Morris Schinasi, eserinin geleceğini de güvence altına almayı bildi.
Amerika’da kurduğu vakfa bıraktığı vasiyeti sayesinde 70 yıldır hiç sektirmeden hastaneye her sene 33 bin dolar gönderiliyor. Schinasi’nin bıraktığı bir milyon doların bir bölümüyle alınan devlet tahvillerinin getirisi olan bu para, mart ve eylül aylarında iki taksit halinde hastaneye aktarılıyor. Üç yılda bir de Amerika’daki vakfın yöneticileri gelip hem hastaneyi ziyaret ediyor, hem de gönderdikleri parayla hastaneye yapılan yardımları yerinde görüyor.
MEZARLIK BEKÇİSİYDİ
İzmir-Manisa Karayolu’nun Manisa girişine yaklaşık bir kilometre mesafede bulunan "Moris Şinasi Çocuk Hastanesi"nin, ilginç bir öyküsü var. Hastaneyi hemşehrilerine miras bırakan Morris Schinasi’nin Amerika’daki kızı Altina Miranda, babasının ilginç yaşam öyküsünü gün ışığına çıkardı. Miranda’nın anlattığına göre Solomon, Jacques ve Sultana isimlerinde kardeşleri bulunan Morris, Sefarad bir ailenin çocuğu olarak 1855 yılında Manisa’da dünyaya geldi.
Romanlara konu olacak ilginç bir yaşamı olan Morris yoksul ailesine katkı sağlamak için önceleri Yahudi mezarlığında bekçilik yaptı. Ama okur yazar olmadığı anlaşılınca işten çıkarılan Morris, Manisa’da tütün sektöründe çalışmaya başladı. 1870’te henüz 15 yaşında iken Mısır’a giderek İskenderiye’de Garofolo isimli bir tütün tüccarının yanında işe girdi. Hem tütün ticareti hem de sigara üretimi ile ilgilenen Garofolo bu zeki ve çalışkan genci çok sevince himayesine aldı.
ABD’DE TÜTÜN DEVİ OLDU
1890 yılında Amerika’ya gitmeye karar veren Morris Şinasi, Garofolo’dan 25 bin dolar borç alarak aynı yıl Şikago Beynelmilel Fuarı’nda bir sigara yapıştırma makinesi sergiledi. Kısa zamanda büyük ilgi gören bu makine Morris’e de yeni dünyada geniş ufuklar açtı. Kazandığı paralarla önce Garofolo’dan aldığı borcu hemen ödedi.
Erkek kardeşi Solomon’u da Amerika’ya götüren Morris, New York’ta Broadway 120’nci Sokakta "Schinasi Brothers Company" isimli bir sigara fabrikası kurdu. Hala ayakta kalmayı başaran bu binada Türkiye’den ithal ettiği tütünleri kullanmaya özen gösteren Morris, Türk tipi sigaralarla kısa zamanda büyük üne kavuştu. Türkiye’den ama özellikle de Manisa’dan Amerika’ya işçiler götürdü. Bu arada ticari ilişkileri dolayısıyla sık sık uğradığı Selanik’teki iş arkadaşı Jozef Ben Rubi’nin kızı Laurette ile tanışıp 1903 yılında evlendi. Victoria, Juliette ve Altina isimli üçkız çocuğu ile Leon isimli bir de erkek çocuğu oldu.
AMERİKAN TOBACCO’YA SATTI
1916 yılında şirketinin tüm ticari haklarını "American Tobacco Co."ya satarak iş hayatından çekilen Morris Schinasi, 74 yaşındayken 1929 Eylülü’nde vefat etti. Servetinin büyük bölümünü hayır kurumlarına ayırdı. Bu arada çocukken geçirdiği rahatsızlık nedeniyle doğduğu kente bir çocuk hastanesi kurarak vefa borcunu ödemek isteyen Morris bunun için bir milyon dolarlık bir fon tahsis etti.
Morris, "Chemical Bank Of New York"u da mutemet tayin etti. Morris’in gönderdiği paranın 800 bin doları Manisa’daki hastanenin yapımı için harcanırken, geri kalan 200 bin dolarıyla devlet tahvili alındı. Bu tahvilin getirisi olan 33 bin dolar her yıl iki taksit halinde Moris Şinasi Çocuk Hastanesi’ne gönderiliyor.
Kurulduğu yıllarda bahçesinde sebze yetiştirecek alanları, kendi kümesinde üretilen yumurtası ve ahırları olan hastanede, yataklı olarak tedavi edilen çocukların et, süt, yumurta gibi ihtiyaçları da buralardan temin ediliyordu. Hastanenin başhekimine ait makam arabası olarak bir faytonu, ambulans olarak da bir at arabası vardı. Zaman içinde hastanenin bu geniş bahçesi diğer kamu binaları tarafından işgal edildikçe küçüldü ve bugünkü halini aldı.
Morris, ilerleyen yaşlarında da anavatanı Türkiye’yi hiç unutmadı. New York Riverside 351’deki görkemli malikânesinin birçok odasını Türk stilinde döşeten Morris, banyosunu da Türk hamamı tarzında kurnalı olarak inşa ettirdi. Yıkılması yasak olan bu bina daha sonra okul olarak kullanıldı. Son yıllarda da Colombia Üniversitesi profesörlerinden birine satıldı.
MANİSA’SINA VEFA BORCUNU BÖYLE ÖDEDİ
Sefarad Yahudisi yoksul bir ailenin çocuğu olan Morris Schinasi, baba ocağı Manisa’da hep yoksulluk gördü. Ama devran döndü, girişimci zekâsı sayesinde göç ettiği Amerika’da bugün bile unutulmayan "Tütün Kralı" olarak büyük bir servetin sahibi oldu. Unutmak ne kelime, hep doğduğu toprakların hasretiyle yaşadı. 1929 yılında hayatla vedalaşırken, Manisa’sına bir çocuk hastanesi kurulmasını vasiyet etti. Kurduğu vakıf, 1933’te onun arzusunu yerine getirdi. Adı biraz değiştirilmiş haliyle "Moris Şinasi" olarak, kurduğu hastaneye verildi.