Mucit çiftçiden bir icat daha

Uşak'ta lise mezunu Ali Erdoğan adlı çiftçi, meyilli arazilerde hareket edebilen ve biçme işlemini tek kaleme indiren 'Tarfa' adlı buluşundan sonra yeni bir icat daha geliştirdi. Tafra adlı buluşuna tüm girişimlerine karşın destek bulamayan ve yaptığı masrafları karşılayamadığı için tüm mal varlığı icralık olan Uşaklı mucit çiftçi, icat konusundaki inatçılığını sürdürüyor.

Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı'ndan (KOSGEB) da maddi destek alarak icat ettiğini, Tarfa adlı makinenin seri üretime geçmesi için destek bulamayan Ali Erdoğan şimdi de atık derilerin üzerindeki yünü kırpan küçük bir makine daha icat etti.

Uşak Merkez Muharremşah Köyü'nde oturan ve çiftçilik yaparak geçimini sürdüren 48 yaşındaki Ali Erdoğan, ilginç buluşlarına destek bulamamaktan şikayetçi. Tafra adlı buluşundan sonra şimdi de dericilik sektöründe atık parça derilerini ekonomiye kazandıran yeni bir makine icat etti. Yaklaşık 4 bin 500 YTL’ye mal ettiği makinenin çöpe atılan atık deri parçalarını ve üzerindeki yünü ekonomiye kazandırdığını belirten Ali Erdoğan, makinenin geliştirilip seri üretime geçebilmesi için destek aradığını söyledi. Tabakhanedeki atık deri parçalarının yününün ayrıştırılmadığını ve sürekli kayıp verildiğini aktaran Erdoğan, “Çöpe atılan ham deri parçalarının yününü ayıran bu yeni makine 3 tane motordan oluşuyor. Ana motor, hızar ve aspiratörü çalıştırıyor. Aynı zamanda 0.75’lik motor şeridi ve bilime motoru da mevcut. İmkan dahilinde bu projeyi daha da geliştirebiliriz. Fakat şu anda deri piyasası kötü olduğu için makineden beklenen verimi alamıyoruz. Piyasada ham deri bulunmadığı ve tabakhanecilerin sıkıntıda olmasından dolayı şimdiye kadar çalışamadık” dedi.
Tafra adlı Projesine destek bulmak için bilimsel kurumlara defalarca gittiğini ancak hiçbir destek görmediğini anlatan Ali Erdoğan, “TÜBİTAK’a projemi sundum. Onlar da herkes gibi takdir etti. Fakat bana önce harcama yapmamı ve projemin seri üretime geçmesini, daha sonra para desteği vereceklerini bildirdiler. Bana önce para harca sonra sana destek verelim dediler. Benim param olsa zaten gidip kimsenin kapısında bir şeyler istemem. TÜBİTAK’taki yöneticilerin hepsi, sadece maaş almak için varlar. Hiçbiri bilime önem vermiyor. Benzeri durum Bilimsel Araştırmalar Vakfı için de geçerli. AR-GE çalışmalarına Avrupa Birliği’nde kayıtsız destek veriliyor. Bilimsel bir çalışma yaptığınız zaman kimse sizden evrak istemiyor. Devlet gerekli donanımı koşulsuz ayağınıza getiriyor. Maalesef bizde tüm işlerde olduğu gibi bilimde de kadrolaşma ve hantal bürokrasi en büyük engel olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.

Tafra adlı projesi için yaklaşık 70 bin YTL harcadığını, destek bulmak ve patent işlemleri için de yüklü miktarda harcama yaptığını da sözlerine ekleyen mucit çiftçi Ali Erdoğan, “ Tafra projeme destek bularak seri üretime geçmek için varımı yoğumu harcadım. Bankalardan kullandığım kredileri geri ödeyemedim. Traktörüm icradan satıldı, tarlalarımda yakında icra yoluyla satılacak. Tafra için kendime kurduğum iste aracılığıyla ortak arıyorum. Ancak maddi sıkıntılardan dolayı sitenin ve projenin tanıtımını yapamıyorum”şeklinde konuştu