Tut İlçesi'ne bağlı 5 köyün 330 parsel arazisinin orman arazisi olarak yazılmasına, köylüler tepki gösterdi. 

Orman Kadastrosu girmeyen köylerde Tapu Kadastro ekiplerinin yaptığı çalışmalarda, köylülerin tapulu arazilerinin orman arazisi olarak belirlenmesi üzerine, köylüler yanlışın düzeltilmesini istedi. Tut İlçesi'ne bağlı Akçatepe, Kaşlıca, Dağyalangoz, Tepecik ve Köseceli Köyleri'nde toplam 330 parsel tarla ve fıstık bahçelerinin orman arazisi gösterildiği, fakat ekiplerin buralarda çalışma yapmadan ormanlık alan belirlediği iddia edildi. Ellerinde arazi tapuları bulunan köylüler, sorunu yetkililere ilettiklerini, fakat çözüm bulunamadığı için mahkemeye başvurduklarını vurguladı. Osmanlı döneminden beri bu arazileri kullandıklarını belirten köylüler, arazilerin mülkiyetini devletten aldıklarını, fakat şimdi işledikleri arazilerin orman sayıldığını ifade etti. 

Dağyalangoz Köyü Muhtarı Murtaza Altuntaş, "2005 yılının sonlarında kadastro çalışması başladı. Kadastro çalışmasında, orman mühendisi, ziraat mühendisi, kadastro ekibinden bir üye, muhtar ve bir bilirkişi görev almak zorundadır. Bu ekip orman kadastrosunun girmediği yerlerde ormanı belirler. Buraya orman mühendisi, ziraat mühendisi gelmedi. Kadastrocu tek başına iş yapmış. Benimde köy muhtarı olarak içinde bulunmam gereken ekibin çalışmasından hiç haberim yok ve bana hiçbir şey sormadılar. Böyle olunca bende yapılan hiçbir çalışmaya imza atmadım" dedi. 

Kadastro çalışması yapan kadastro görevlisinin suç işlediğinin ifade eden Altuntaş, "2 köy muhtarı ve ihtiyar heyeti olarak kadastrocuları genel müdürlüğe şikayet ettik. Şanlıurfa Bölge Müdürlüğü'nden müfettiş geleceğini belirttiler, fakat gelmedi. Arazilerimizin ormanla ilgisi yok, arazilerin 1936, 1968 yıllarına ait vergi kayıtları var, tapuları var. Orman arazisi olarak gösterilen yerlerin çoğu tarla ve ormanla ilgisi yok. Bazı yerlere siz kendiniz ağaç dikseniz dahi ağaç yetişmez. Alanlar görülmeden orman çalışması yapıldığı için bu yanlışlık ortaya çıktı. Benim köyümde bulunan ve eski yerleşim yeri olan 1914 yılından kalma eski kilisenin bulunduğu yerleşim yeri bile ormanlık alan olarak yazılmış. Bu güne kadar devletin yanında olan bu halkı kimsenin mağdur etmeye hakkı yoktur" şeklinde konuştu. 

Akçatepe Köyü Muhtarı Mehmet Yıldırım ise orman arazileri olarak belirlenen yerlerin Osmanlı Dönemi'nden bu yana kendileri tarafından işlendiğini kaydederek, "Osmanlı'dan bu yana gelen arazileri bizler hala işletiyoruz. Kendi köyümün yüzde 80'i bu kadastro çalışmasından zarar gördü. Bu arazilerde yetişen fıstık ağaçları köylünün ekmek teknesidir. Dedelerimizden kalan bu arazileri bu hale getirene kadar nice ömürler çürütüldü. 5 köyümüzde 330 parsel orman olarak salıymış" açıklamasında bulundu.