14. Uluslararası Nemrut-Kommagene Festivali, 'Doğu ve Batı Medeniyetleri Kavşağında Adıyaman' sempozyumuyla başladı.
Halk Eğitim Merkezi salonunda yapılan sempozyuma, Vali Halil Işık, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Adıyaman Milletvekillerinden Hüsrev Kutlu ve Şevket Gürsoy, Belediye Başkanı M. Necip Büyükaslan, Adıyamanlılar Vakfı Genel Başkanı Nevzat Bayhan'ın yanı sıra çok sayıda bilim adamıyla davetli katıldı. Sempozyumun ilk oturumunun başkanlığını Prof. Dr. Nazif Gürdoğan yaptı. Sempozyuma konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Bekir Karlığa, Prof. Dr. Sabri Orman, Selami Oğuz, Yüksek Mimar Müge Behçeci çeşitli konularda sunum yaptı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Vali Halil Işık, Adıyaman'ın Doğu ve Batı medeniyetleri arasında bir köprü vazifesi gördüğünü belirterek, "Adıyaman, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin batısında yer alan doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle önemli turizm potansiyeline sahip bir ildir. İlimiz tarih sahnesinde yer almış ve değişik birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Adıyaman Anadolu'nun en eski yerleşim birimlerinden birisidir. Tarihten günümüze 21 medeniyetin gelip geçtiği ve birçok kültüre beşiklik eden kentte, bütün dönemlere ait eserlere rastlamak mümkündür. Tarih öncesi devirlere ait buluntuların yanı sıra Kommagene Uygarlığı'na ait Nemrut Dağı ören yeri tanınmıştır. 170 dolayında tarihi öneme haiz kültür varlıklarıyla adeta bir açık hava müzesi konumundadır. Nemrut Dağı sadece Türkiye'de değil dünyada da önemli bir yere sahip eşsiz bir kültürel mirastır. Gene il sınırları içerisinde, Arsemia Ören Yeri, Cendere Köprüsü, Karakuş Tümülüsü, Perre Antik Kenti ve daha birçok kültür varlığıyla bir bütün oluşturmaktadır" dedi.
Bölgede bulunan ve Türkiye'de geçmişin en önemli projelerden biri olan dünyanın 6. en büyük barajı enerji üretiminde de dünyanın 8. büyük barajı olan Atatürk barajının oluşmasında kentin çok büyük fedakarlıklar gösterdiğine dikkat çeken Vali Işık, "81 bin 700 hektarlık geniş bir alanı kaplayan Atatürk Barajı'nın yüzde 62'si il sınırları içerisinde kalmış, bundan da 85 yerleşim birimi etkilenmiştir. Çok sayıda verimli tarım arazileri sular altında kalmıştır. İlimiz doğası tarihi ve kültürel varlıklarıyla görülmeye değer birçok güzellikleri bünyesinde barındırmaktadır" diye konuştu.
Sempozyumda konuşan Prof. Dr. Bekir Karlığa, Müslümanlar ve Türkler'in farklı kültürden, uygarlıklardan ve anlayışlardan insanların bir arada yaşayabilmesini sağladığını söyleyerek, "Çoğulcu bir yapı oluşturarak, gerçekten kültürler arası diyalog, uygarlıklar arası diyalog, uygarlıklar arası buluşma sentezi Anadolu'ya geldiğimiz günden itibaren en üst düzeyde devam ettirmiştir" şeklinde konuştu.
Bugün insanlığın büyük bir dram içerisinde olduğunu kaydeden Prof. Dr. Karlığa, "Hemen aşağımızda savaşlar oluyor, kan dökülüyor. Kardeşlerimiz orda öldürülüyor, insanlar birbirlerini öldürüyor. Terör bir bela olarak bölgenin üzerinde bizimde yaşadığımız bölücü terörün acılarını hepimiz en büyük şekilde hissediyoruz. İnsanlığı bu felaketin eşiğine getiren anlayışların başında medeniyet yaklaşımındaki eksiklik, sakatlık ve yetersizlikler yatmaktadır. Medeniyetler çatışması tezi, tez değil bir projedir. Huntington tarafından ortaya konulan bu proje insanlığın felaketini hazırlayan bir projedir. Bu projenin karşısına ne yazık ki, bu projeyi destekleyenlerin büyük maddi imkanları ve ellerinde güçleri bulunmaktadır. Bunların karşısına benzer güçlerle çıkmak mümkün değildir. Medeniyet savaşmaz, öldürmez, kan dökmez, medeniyet insanları yaşatır, insanlara hayat verir ve insanların dünyasını zenginleştirir. Bu medeniyetler çatışması tezine yeniden bir yaklaşımla karşı durmak zorundayız. Medeniyetler buluşması, medeniyetler ittifakıdır" diye konuştu.
İHA
Yayın Tarihi :
8 Eylül 2006 Cuma 18:08:39