Dicle suyu sağlıklı değil
Dicle Üniversitesi tarafından Dicle nehri üzerinde yapılan bir araştırmada, nehir sullarının halk sağlığını tehdit ettiği ortaya çıktı. Araştırmacılar nehrin kanalizasyon evsel ve diğer sanayı arttıklarından arındırılması gerektiğini vurguladılar.
Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı tarafından ""Dicle Nehrinin Hijyenik Kalitesi"" üzerine, 2005 yılı mayıs-temmuz ayları arasında Diyarbakır"ın 10 ayrı noktasında gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçları açıklandı.
SAĞLIĞI TEHDİT EDİYOR
Öğretim Üyeleri Yrd. Doç. Dr. M. Emin Erkan ve Aydın Vural tarafından yapılan araştırmada, Dicle Nehri sularının yüksek düzeyde mikrobiyet kontaminasyona maruz kaldığı ve halk sağlığı açısından potansiyel bir tehlike arzettiği ortaya çıkarıldı.
Araştırmada, Diyarbakır kent girişi, şehir merkezi ve kent çıkış bölgelerindeki mikrobiyel yükün oldukça yüksek ve dolayısıyla hijyenik kalitenin de düşük olduğu tesbit edildi.
Araştırmacılar, Hüseyni Köyünün giriş kısmında fekal indikatör bakterilerin tespit etmelerinden dolayı kirlenmenin buralardan başlamış olabileceğini söylediler.
Su ile nakledilen hastalıklar içinde en sık görülenler mikrobiyel ve paraziter kökenli olanlar olduğu belirtilen araştırma sonuçlarında, bunların başlıcalarının kolera, tifo ve paratifo, dizanteri, turist ishali, poliomiyelit, hepatit A, viral gastroenteritis, amebiasis, giardiasis ve criptosporidiosis olduğu açıklandı.
Söz konusu hastalıklara neden olan suların bakteriyolojik olarak kirlenmesinin yetersiz arıtma veya organik materyallerin suya karışması ile oluştuğu belirtildi.
ÖNLEM ALINSIN
Araştırmaya göre kirlenme sonucu bakteriler için uygun üreme ortamları oluştuğu, kullanılan suların kirli olması direkt veya endirekt olarak halk sağlığı için risk oluşturduğu ifade edildi.
Araştırma sonuçlarında insan ve canlı yaşamı için hayati öneme sahip olan suyun kullanılabilir olması için tehlikeli kimyasallardan ve bakterilerden temizlenmiş olması gerektiğini belirtildi.
Bunun için öncelikle nehre akıtılan kanalizasyon ile diğer atıkların önüne geçilmesi, arıtma sisteminin kontrolü ve işlerliğinin sağlanması, düzenli aralıklarla nehrin kentlerden geçtiği kısımlarda mikrobiyolojik ve fiziko-kimyasal açıdan incelenmesi gerektiği vurgulandı.
