10 trilyon'luk proje

Kırşehir Belediyesi'nce başlatılan çalışmayla, yıllarca eksikliği hissedilen arıtma tesisi problemi 2007 yılında çözüme kavuşacak.

10 trilyon liralık Kırşehir Kent Atık Su Arıtma Tesisi Bölgesi için Kuşdilli Mahallesi Demirci Deresi'nin seçildiği bildirilirken, biyolojik arıtma yöntemi ile çalışacak tesisin projesinin İller Bankası'nca Kırşehir Belediyesi'nin talebi üzerine tamamlandığı öğrenildi. İller Bankası'ndan 9,5 trilyon liralık kredinin resmen talep edildiği ve bunun yüzde 50'sinin dönüşümsüz hibe, geri kalan kısmının tesisin işletmeye başlamasından sonra aylık dilimlerle ödeneceği vurgulandı.

Projeyle ilgili bilgiler veren Belediye Başkanı Halim Çakır, projenin hayata geçmesi için 'İş Termin Planı' hazırladıklarını ve Çevre ve Orman Bakanlığı'na sunduklarını kaydetti. Çakır, "Kırşehir Belediyesi olarak bu arıtma tesisini İller Bankası 2006 programına alınmasını sağladığımız gibi Atık Su Arıtma Tesisi alanının kamulaştırma işlemlerini de tamamladık" dedi.
Belediye Başkanı Halim Çakır, şehir içinden geçen Kılıçözü Çayı'nı tümüyle kirleten Dinekbağı, Caferağa, Güzler, Kocabey ve Akçaağıl bölgelerinde sulu tarımı neredeyse imkansız noktaya taşıyan, Kızılırmak üzerinde menfi etkiler yaratan şehir atık su sisteminin bulunmamasının teşkil ettiği olumsuzluğa da dikkati çekti.

Çakır, "İçme suyu kaynaklarını ve tarımsal sulamayı da tehdit eden bu olumsuzluğu gidermeye karar verdik. İller Bankası Genel Müdürü Hidayet Atasoy'a tüm hazırlıklarımızı tamamladıktan sonra konuyu resmen illettik ve 2006 programına aldırdık. Yaptığımız etüt sonuçlarında arıtma yöntemi olarak biyolojik arıtmada karar kıldık. Projesini hazırlattık ve 9,5 trilyon kredi talebinde bulunduk. Bunun yüzde 50'si hibe, kalan kısmı da arıtma sisteminin işletmeye açılmasından sonra tarafımızdan aylık taksitlerle ödenecek. Henüz inşaatına başlanmadığı içinde hazırlamamız gereken iş termin planını yaparak bu planı Çevre ve Orman Bakanlığı'na gönderdik. Kırşehir için, gelecek kuşaklar için hayati önem ifade eden 10 trilyonluk bu proje, belediyemizin özellik ve yapım maliyeti açısından en büyük projesi ve gerçekleşmesi yolunda hiçbir engel kalmamıştır" diye konuştu.

TESİS BÖLGESİNDE KAMULAŞTIRMA TAMAMLANDI

Diğer yandan, atık su ve şehir kanalizasyonu arıtmasının olmaması sebebiyle birçok köyün tarımsal sulamada sıkıntı çektiğini kaydeden Belediye Başkanı Çakır, arıtma tesisi kurulacak bölgede kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığını belirterek, şöyle devam etti:

"Bu proje ve yatırıma bugüne kadar hiç girilmedi. Güzler Sulama Birliği Başkanımız İsmail Doğan, çiftçilerin yakınması nedeniyle bu işi Kent Konseyi toplantımızda da açıkça dille getirdi. Arıtma Sistemi ile ilgili birçok girişimlerimize kendilerini de kattık. 10 trilyonluk bu yatırım hamlesini şahsen görünmeyen bir yatırım olarak düşünüp savsaklama yolunu seçmedim. Belediyemiz açısından da ciddi maliyet ve külfet. Ama bu proje gelecek kuşaklarımız için iyi bir çevre, iyi bir doğa ve insan sağlığı için çok önemli. Risk alsak da bu alanda bir ilke daha imza koymaktan hem şahsım hem partim hem de Kırşehirliler adına son derece mutluyum."

Arıtma Tesisi'nin getireceği faydalara yönelik bilgiler veren Güzler Sulama Birliği Başkanı İsmail Doğan Dinekbağı, Akçaağıl, Caferağa ve Kocabey gibi köylerde binlerce dönümün sulama alanlarında tarımsal sulamanın tehdit altında olduğunu ve arıtma tesisi ile tehdidin ortadan kalkacağını belirtti.

Doğan, "Bu bölgelerimizde atık su ve şehir kanalizasyonu birliğin sulama suyuna karıştığından bir anlamda tarım sulaması şehir kanalizasyonuyla yapılır hale geldiğinden gerek yağmurlama gerekse salma sularda çiftçilerimiz bu kanalizasyon sularının içerisine girip tarımsal sulama yapmak zorunda kalıyor. Bu durum ciddi anlamda sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Bu kanalizasyon suları ile beslenen ürünler maalesef şehrimizde tüketiliyor. Bu da bir başka ciddi sağlık sorununu beraberinde getiriyor. Güzler Sulama Birliğimizin sadece Dinakbağı, Akçaağıl, Caferağa ve Kocabey mevkilerinde şehir kanalizasyonunun katıldığı sularla sulanan bölgede 3 bin 461 dekarda hububat, 92 dekarda bakla, 959 dekarda şeker pancarı, 14 dekarda sebze, 89 dekarda meyve ve 30 dekarda mısır üretimi yapılıyor ki, bu insan sağlığı açısından da çok büyük tehdit oluşturuyor. İnşallah bu proje ile bu sorun ortadan kalkacak" şeklinde konuştu.