Kırşehir il merkezinde bulunan Cacabey Medresesini, giriş kapısı üzerindeki Selçuklu sülüsü ile yazılmış iki satırlı kitabesinden öğrenildiğine göre Kılıçarslan’ın oğlu III.Keyhüsrev zamanında Kırşehir Emini Nureddin Cebrâil bin Cacabey tarafından 1272-1273 yılında yaptırılmıştır. Medresenin 1272 tarihinde düzenlenmiş, Arapça ve Moğolca vakfiyesi günümüze kadar gelmiştir.
Medresenin giriş kapısı üzerinde kitabeden başka, giriş kemeri üzerine tek satır halinde Besmele ve Kuran’ın Nahl Suresi’nin 9.Ayetinin baş kısmı yazılmıştır. Bunun altında ve uçları iki yana dönen kitabeliğe de Al-i İmran Suresi’nin 18. ve 19. Ayetleri yazılmıştır. Bu kitabeler ile kapı kemeri arasına da iki satır halinde başka bir metin eklenmiştir. Bu metin vergilerin kaldırıldığını belirten bir emirnamedir. W.Hinz’e göre bu kitabe 1330 yılında yazılmıştır. Ana kapının iki köşesine demet şeklinde, duvara bitişik sütunlar yerleştirilmiştir. Ayrıca cephe duvarının dış köşesine de değişik kaideler üzerine oturan bir çift gövdesi burmalı sütunlar yerleştirilmiştir.
Cacabey Medresesi’nin XIX.yüzyılda harap bir halde olduğu sanılmaktadır. A.D.Mordtmann 1858 yılında buradan geçmiş ve bu yapının mühimmat ambarı olduğunu yazmıştır. Sonraki yıllarda medresenin bir bölümü cami olarak kullanılmış, daha sonra da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Y.Mimar Ali Saim Ülgen tarafından restore edilmiştir. Günümüzde de medrese cami olarak kullanılmaktadır.
Cacabey Medresesi Anadolu’da benzerlerine rastlanan orta avlusu kubbe ile örtülü kapalı medrese tipinde bir yapıdır. Bu kapalı mekanın bir avlu olarak yapıldığını göstermek için de kubbesinin ortasına bir aydınlık feneri, altına da şadırvan yapılmıştır. Günümüzde aydınlık feneri bulunmamakta, burasının aynı zamanda bir rasat merkezi olduğu iddiası üzerine de etrafı camekanla kapatılmıştır. Medresenin diğer bölümlerinin üzeri düz toprak damla örtülmüştür.
Medrese kesme taştan olup, giriş kapısı etrafında kabartma şeritler halinde iki ayrı renkten taşlardan frizler yapılmıştır. Plan olarak Selçuklu ve Osmanlı mimarisinde görülen avluya açılan dört eyvanlı plan şemasına göre yapılmıştır. Bu eyvanların üzerleri beşik tonozlarla örtülmüştür. Eyvanların etrafında küçük hücreler bulunmaktadır. Büyük eyvanın iki yanında bir çift dikdörtgen planlı büyük hücreye yer verilmiştir. Girişin karşısındaki üzeri beşik tonozla örtülü ana eyvan aynı zamanda namaz kılınan bölümdür. Buraya son derece zengin bezemeli bir mihrap konulmuştur.
Giriş eyvanının sağındaki hücrenin içerisinden taş bir merdivenle ön cephesinin arkasında bulunan üst kat hücrelerine ulaşılmaktadır. Burada biri mihraplı olmak üzere iki hücre bulunmaktadır.
Medresenin giriş cephesinin sol tarafındaki kubbeli mekan, medreseyi yaptıran Nureddin Cebrâil bin Cacabey’in türbesidir. Bu türbeye soldaki eyvandan altı basamaklı bir merdivenle çıkılmaktadır. Türbenin giriş kapısı kabartma taş bir süsleme ile çerçevelenmiştir. Buradan kısa bir koridorla Cacabey’in sandukasının bulunduğu türbeye girilmektedir.
Medreseden ayrı bir yapı görünümünde olan bu türbe, kare planlı, kümbet şeklinde yapılmıştır. Türbenin üzeri köşelerde üçgen biçiminde pahlarla sekizgene dönüştürülmüş kasnak üzerine taştan piramidal bir külah ile örtülmüştür. Türbenin mihrap biçiminde bir penceresi bulunmakta olup, bu pencerenin etrafı mukarnaslarla çerçeve içerisine alınmıştır. Mukarnaslı kavsaranın altındaki hacet penceresinin üzerine de “Dünyanın bir durak yeri ve her şeyin fani olduğu”nu belirten bir kitabe yerleştirilmiştir. Buradaki pencere nişinin iki yanında da korint üslubunda başlığı olan bir çift sütuna yer verilmiştir.
Türbenin içerisi çini yazılarla kaplanmıştır. Lacivert çiniler beyaz alçı zemine mozaik tekniği ile yerleştirilmiştir. Burada Ayet’ül Kürsi yazılıdır.
Medresenin kıble duvarı dışında, yapıdan ayrı olarak 21 m. yüksekliğindeki minarenin gövdesi kahverengi ve firuze çinilerle bezenmiştir. Minarenin kürsü kısmı taştan ve kare şeklindedir. Gövdesi yuvarlak olup tuğladandır. Bu tuğlaların arasına firuze çiniler yerleştirilmiştir. Bu yüzden de yöre halkı tarafından yapıya Cıncıklı Cami de denilmektedir. Gövde üzerinde belirli bir yükseklikten sonra zikzak motifleri yapılmıştır. Bu minarenin ayrı bir camiye olduğu konusunda da sanat tarihçiler değişik iddialar ortaya atmışlardır. Ancak, bu iddialar kesinlik kazanamamıştır.
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraflar, www.kirşehir.web.tr ve www.kirşehir.gov.tr adreslerinden alınmıştır.