İç Anadolu Bölgesi’nde, Konya İli’ne bağlı bir ilçe olan Meram, kuzeyinde Selçuklu, güneyinde Çumra, Akören ve Bozkır, batısında Beyşehir ve Seydişehir, doğusunda Karatay ilçeleri ile çevrilidir. Meram, Konya ilinin merkez ilçelerinden olup, şehrin güneybatı kısmında yer almaktadır. Ankara-Konya, Isparta-Konya, Antalya-Konya, Mersin-Konya ve Adana-Konya olmak üzere beş önemli yolun geçtiği bir merkezdedir.
İlçenin kuzeyi ve batısı dağ ve tepelerle çevrili olup, güneyi oldukça geniş bir ovadır. İlçeden kaynaklanan akarsuların yok denilecek kadar az olmasından dolayı, ilçenin su ihtiyacını Altınapa Barajı ile Meram Çayı karşılamaktadır. Deniz seviyesinden 1.016 m. yükseklikteki ilçenin yüzölçümü 1.949 km2, toplam nüfusu ise, 281.728’dir.
İlçede karasal iklim hüküm sürmekte olup, yazları sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçmektedir.
İlçenin ekonomisi turizm ve küçük sanayi ile ticarete dayalıdır. İlçe köylerinde yaşayanlar tarım ve hayvancılık yapmaktadırlar. Özellikle kabak yetiştirilir.
İlçenin Konya tarihi ile benzerlik göstermektedir. Buna göre Konya ve yöresi ile birlikte Meram da Hititler, Frigler, Lydialılar, Persler, Makedonyalılar, Romalılar ve Bizanslıların egemenliği altında kalmıştır.
Meram’ın Hatunsaray beldesine bağlı Gökyurt Köyü’nde Roma döneminde (MÖ.II.- MS.III.yüzyıl) antik Kilistra kenti bulunmakta idi. Bizanslılar döneminde de kullanılan bu yerleşim alanında Erken Bizans devrine ait doğal kaya oluşumları içerisinde kiliseler yapılmıştır.
Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Selçuklular Konya yöresine hakim olmuşlardır. Anadolu Selçukluları’nın yıkılmasına (1308) kadar Selçukluların egemenliğinde kalan yöre, önce Eşrefoğulları’na, sonra da Hamitoğulları’na bağlanan Karamanoğulları’nın eline geçmiştir.
Yıldırım Beyazıt 1398’de Konya yöresini Osmanlı topraklarına katmışsa da Ankara Savaşı’nda (1402) Timur’a yenilince Karamanoğlları yöreye yeniden egemen olmuştur. Bu arada Moğollar bir süre Konya ve yöresine egemen olmuşlardır. Bundan sonra Osmanlılar ile Karamanoğulları yöre için sürekli çekişmiş ve sonunda Fatih Sultan Mehmet Karamanoğlu Beyliği’ni 1465’te ortadan kaldırınca Konya ve yöresi Osmanlı topraklarına dahil olmuştur.
Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde gezip gördüğü yerler arasında bağ, bahçe, bostanlardan söz ederken bağlık-bahçelik bu yerlere her defasında “Bağ-ı Meram” ifadesini kullanmaktadır; “Peçevi şehrinin baruthane Mesiresi, Kırım’ın Sudak bağı, İstanbul’un yüzyetmişbeşten fazla bahçe ve gülistanları, Tebriz’in Şah-ı Cihan Bağı, Konya’nın Meram mesiresinin yanında bir çemenzar bile değildir.”
Konya il merkezi kapsamında olan Meram, 1988 yılında ilçe konumuna getirilmiştir.
İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Sahip Ata Külliyesi, Sırçalı Medrese (Muslihiye Medresesi), İnce Minareli Medrese, İplikçi Camisi, Kapu (İhyaiyye) Camisi, Hoca Hasan Mescidi, Sırçalı Mescit, Sahip Ata Camisi, Tahir ile Zühre Mescidi, Kadi Mürsel (Hacı Hasan) Camisi, Amber Reis (Feridiye) Mescidi, Tavus Baba Türbesi, Ateş-Baz Veli Türbesi, Emir Nurettin Türbesi, Hoca Fakih Türbesi, Sahip Ata (Sultan) Hamamı, Meram Hamamı, Nasuh Bey Darülhüffazı, Atatürk Anıtı, Konya Arkeoloji Müzesi, Taş ve Ahşap Eserler Müzesi (İnce Minare Medresesi), Mezar Anıtları Müzesi (Sırçalı Medrese), Etnoğrafya Müzesi, Atatürk Müzesi ve Türk sivil mimari örneklerinden evler bulunmaktadır. Ayrıca Meram Çayı’nın bulunduğu yerdeki Meram Bağları ilçenin mesire yerlerindendir.
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraflar, www.konya.gov.tr adresinden alınmıştır.