'Seydişehir'i kaybetmedik'

CHP İlçe Başkanlığı seçimlerine katılan Konya milletvekili Atilla Kart, ilginç ve bir o kadarda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Konuşmasına Türkiye'de son günlerde yine gündeme yerleşen terör olaylarıyla başlayan Kart, Güneydoğuyu hedef alan terör saldırılarının doğrudan Türkiye'nin ulusal güvenliğini ve bütünlüğünü bozmayı hedeflediğini söylerken sözlerine şöyle devam etti, "Terör Türkiye'ye karşı açık bir saldırıya dönüşmüştür. Bu saldırılar karşısında ülkenin başbakanı sadece Türkiye'de açıklama yapabiliyor başka bir yerde yapamıyor ve diyor ki eğer şartlar oluşursa, sınır ötesi hareket yapabiliriz  ve bu sözlerine cevap okyanusun öbür tarafından hem de bir siyasiden değil ABD genel kurmay başkanından geliyor sen sınır ötesi hareket yapamazsın bu nasıl bir siyaset. İkinci olarak vurgulamak istediğim konu ise bir haftadır Konya'da toprak mahsulleri ofislerini dolaşıyoruz. Her bölgede 1 tane ekip var ve daha arpa hasatı dönemindeyken uzun kuyruklar oluşuyor, yarın buğday hasatına başlanacak ve o zaman çiftçi mahsülünü verebilmek için 48 saat, 60 saat, hatta 72 saat bekleyecek, 3 yılda buğday fiyatının 350 bin liradan 300 bin liraya düştüğünü hepimiz çok iyi biliyoruz, öbür taraftan gübrenin mazotun kaç paraya ulaştığını görüyoruz bunun manası ne? bunun manası artık pancarda olduğu gibi arpa ve buğdayda da kota uygulaması başlamıştır. Bunun başka bir anlamı yoktur. Hükümetin bu politikalarıyla Türkiye tarımda ki sürekli gücünü yitirmiştir, çiftçi bitmiştir bunun başka bir anlamı açıklaması yoktur"

Seydişehir sömürgeci bir zihniyetle mücadele ediyor 

Diğer konuşmacıların konuşmalarına "böyle bir acı günümüz" diye başlamalarını eleştiren Kart, "Bazı arkadaşlarımız sanki Seydişehiri kaybetmişiz gibi konuşuyorlar ama Seydişehiri kaybetmedik, Seydişehir'de direniş var olay var ama olayın gerçekleşmesi için, buna önce kendimizin inanması lazım. Birileri Seydişehir'e elbette göz koyacak, elbette Seydişehir'i peşkeş çekecek. Bizler de sizlerle birlikte onların karşısında duracağız, Seydişehir nerede gençler nerede bunu sorgulayalım ve ondan sonra yolumuza kaldığımız yerden devam edelim.
Siz uluslararası güçlerle uluslararası tekellerle mücadele ediyorsunuz, o tekellere taşeronluk yapan sömürgeci bir zihniyetle mücadele ediyorsunuz. Seydişehir özelleştiği zaman işsizlik azalacak daha çok istihdam olacak diye bir fikre hayalede kapılmayın."dedi.

Özelleştirme Süreci tam bir muamma

Nisan 2005 - 10 Haziran 2005'in özelleştirme sürecinin işlediği tarih olduğunu söyleyen Kart, şöyle devam etti;
"Nisanda teklif vermeye başlandı ve 17 Haziran 2005 ihalenin yapıldığı tarih. Daha özelleştirme için tesbit yapılmadan, siz özelleştirme sürecini başlatıyorsunuz ve neleri veriyorsunuz, 1- Seydişehirde ki fabrika. 2- Manavgat Oymapınar. 3- Antalya Limanı'ndaki liman 4- Boksit Madeni Madenleri daha teknik rapor gelmeden özelleştirme sürecine başlandı. Sadece bu güne kadar tesbit edilen boksit madeni rezervinin değeri 1.4 milyar dolar, yine Seydişehir Aliminyumun 60 milyon dolarlık bir modernizasyonu var ve bu 60 milyon dolarlık rezervasyonla fabrika yıllık 136 milyon dolar kara geçtiğini görüyoruz, sadece boksit madenleri 3,5 milyon dolar eden bir fabrika, 305 milyon dolara yani onda birlik bir fiyata satılıyor bu özelleştirme değil peşkeştir, talandır, bunun başka bir izahı yoktur."

CE-KA'nın Eksi ile dolu Karnesi:

Bu özelleştirmenin tam anlamıyla bir peşkeş olduğunu söyleyen Kart, Cengiz İnşaatın bundan öncede aldığı fabrikaların durumunu da anlattı. Şubat 2004 Samsun Bakır İşletmeleri özelleştirildi, 14 Nisan'da devralındı, 15 Nisan günü 500 işçinin sözleşmesi feshedildi diyen Kart , "Bir göçük meydana geldi ve 19 işçi hayatını kaybetti bunun sebebi neydi. İşverenin gerekli güvenlik tedbirleri almaması sonucunda ve bu konu hakkında araştırma önergesi verdik ve o firma hangi firma biliyormusunuz Cengiz İnşaat. Samsun'a bir santral kuruldu, o santral daha önce Samsun'da santral kurulacaktı, halkın tepkisi ve kararlılığı karşısında kurulamadı. Dönemin büyükşehir belediye başkanı ve şu andaki Samsun Büyükşehir Belediye Başkanının yazılı daveti üzerine santral kuruldu. Ancak o santral şimdi çalışmıyor ve hükümet o firmaya her santral için ayda 1 milyon 200 bin dolar para ödüyor düşünün devleti soyuyorsunuz hazine zararına, çevre zararına oraya santral kuruyorsunuz ondan sonra devlet size ayrıca tazminat ödüyor bu ancak siyasi bağlantılarla olabilir. Bu konu hakkında araştırma komisyonuna önerge verdik ve gerekli raporu aldık, meclise geçmiş dönemin siyasileri ve bu şirket hakkında soruşturma önergesi sunduk ve bu şirket yine cengiz inşaat firması.

500 İşçinin Sözleşmesi Feshedilecekmiş:

Seydişehir işçisi için alıcı firma, başbaka, maliye bakanı açıklama yapıyor Seydişehir'de işçi çıkarılmayacak yalan söylüyorlar maliye bakanı dünya bankasına rapor veriyor 24 bin işçinin sözleşmesi feshedilecek diyor ve o 24 bin işçinin içinde 500'ü de Seydişehir'den. Başbakanda yalan söylüyor maliye bakanı da yalan söylüyor alıcı firma zaten yalan söylüyor, ama Türkiye'nin Maliye Bakanı, Başbakanı yalan söylüyor vatandaşı yanıltan vatandaşı kandıran bir hükümete karşı Seydişehir direnişiyle bir sembol oldu"

Kart, sözlerini şöyle tamamladı; Seydişehir için artık hukuki süreç başlamıştır ve bu süreçte adalete müdahele edilmesine izin vermeyeceğiz ve bu talanın iptal kararını alacağız." dedi.