Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu MEDAŞ yetkililerine tepki göstererek, "MEDAŞ yetkilileri gırtlağımıza ellerini yapıştırıyorlar, boğuyorlar" dedi.

Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpaoğlu, belediyelerine ait su kuyularının elektrik borcundan dolayı, MEDAŞ tarafından Hacıbektaş Belediyesi hizmet binasının elektriklerinin kesildiğini söyledi.

MEDAŞ'a toplam 416 bin TL borçlarının bulunmasından dolayı geçtiğimiz yıl Ağustos ayında içme suyu kuyuları ile belediye hizmet binasının elektriklerinin kesildiğini ve bu şekilde bir süre ilçe merkezine içme suyu veremediklerini hatırlatan Selmanpakoğlu, bu borcun 312 bin TL'sinin 2010 yılında yatırılmasına karşın MEDAŞ tarafından elektriklerinin yeniden kesildiğini belirtti. Uygulamadan dolayı MEDAŞ'a teki gösteren Hacıbektaş Belediye Başkanı Selmanpakoğlu, belediye hizmet binasında jeneratör çalıştırmak zorunda kaldıklarını kaydetti.

Bu kadar yüksek tutarda elektrik borçlarının bulunmasının su kuyularının ilçe merkezine uzak olmasından kaynaklandığını ve belediyenin şu anki gelirleri ile bu borcu ödemelerinin olanaksız olduğunu ifade eden Selmanpakoğlu, hükümetten bu konuda kendilerine destek olmasını istedi. Selmanpakoğlu,"Bu işi çözeceğiz. Hacıbektaş gibi su problemi olan ilçelerin, beldelerin su maliyetlerinin hesabını yapıp ondan sonra devletin buna destek olması lazım. Hacıbektaş ilçesinin nüfusu 5 bin 300. Bu nüfuslu bir ilçede kazancınız ne olabilir? Bir kaç belediyeye ait dükkan var bunlarda ‘öldüm fiyatı’na kiraya veriliyor, bunu yok sayın. Bunun dışında su ve emlak vergisi geliri var. Hacıbektaş ilçesinde kaç bina var ki emlak vergisi geliri olsun? 5 bin 300 kişinin tükettiği su parasını siz aşırı derecede arttıramıyorsunuz, o zaten olmaz. Normal arttırmaya kalkıyorsunuz karşınıza belediye meclisi çıkıyor. Belediye meclisi, 'Sen bizim partimizin başkanı değilsin, bağımsızsın, bizim başkanımız seçilseydin sorun değildi' diyor. Mantık bu, böyle bir mantık var. Siyaset hizmeti ikinci plana bırakmış. Dolayısıyla bu konuda da sıkıntı yaşadık. Belediyemize ait bir arsa var. Biz bu arsayı satmayı düşündük. Arsa harabe vaziyette ve ilçemizde karakol binası karşısında bulunuyor. Şu anda bu arsa garaj olarak kullanıyor. Bu arsanın parası ile mevcut belediye binamızı otel yapmayı düşündük. 150 kişilik bir otel, bu otel için bir yemekhane ve Çilehane mevkiine de bir müze yapmayı çok istedik. Bu üç yerin kazancı yıllık 200 bin TL'yi bulur. Ayrıca belediye olarak bizim şehrin tam ortasında durmamızın bir anlamı yok. Biz belediye binasını Çilehane mevkii karşısında boş binaya taşımayı planladık. Eğer bunlar olsaydı geçtiğimiz Ağustos ayında oteli hizmete açacaktık ve belediye maddi anlamda güçlenecekti. Bunun bir şekilde yapılması lazım. Ayakları üzerine basan bir belediye olmazsak her seferinde böyle ağlayan, gözyaşı döken ve sıkıntılar yaşayan bir ilçe haline geliriz” şeklinde konuştu.

Belediyenin elektrik tüketim giderlerini azaltmak için bir dizi proje geliştirdiklerini ve ilk etapta ilçe merkezine 16 kilometre uzaklıkta bulunan su kuyularının yerine yeni kuyular açmayı planladıklarını belirten Selmanpaoğlu, bunun gerçekleşmesi için ise zamana ihtiyaçları olduğunu söyledi. Devletinde, sosyal devlet anlayışı içerisinde bu sorunu çözmesi gerektiğini anlatan Selmanpakoğlu, "İkinci planımız ise ilçe merkezine yakın bir yerde su kaynağı aramak. Çünkü şu anda bizim ilçe merkezine su sağlayan su kuyularımızın uzaklığı ilçe merkezine 16 kilometre. Yalnız su motorlarının masrafı bize aylık 40 bin TL'yi geçiyor. Bu sadece elektrik masrafı. Ben MEDAŞ'a bir yıl içerisinde 312 bin TL para ödedim. Eğer benim elektrik masraflarım üçte bire düşmüş olsa ödeyeceğim para 100 bin TL'ye iner ve 200 bin TL'lik bir tasarruf sağlarım. Bakın kaynaklar bu şekilde gidiyor. Peki sosyal devlet olma özelliği nerede? Sosyal devlet olarak vatandaşa sağlığı için Yeşil Kart veriliyor, SYDV vasıtasıyla ihtiyacı olana maddi katkı sağlanıyor, kömür veriliyor. Bunlar hep sosyal devlet olunduğu için veriliyor. Peki, bu insanlar suyu bulamazlarsa evinde temizlik yapamazlarsa, bulaşık yıkayamazlarsa, banyo yapamazlarsa, içme suyu yeterince bulamazlarsa sosyal devlet buna gözünü kapatacak mı? Sosyal devlet asıl buna bakacak. Öbür konularda nasıl destek sağlıyorsa buna da destek sağlayacak. İşte su problemi bu şekilde olan ilçelere, küçük belediyelere devletin mutlaka destek olması lazım. Bizim sesimizi kimse dinlemiyor. Biz MEDAŞ'a 416 bin TL para ödemişiz bunun 312 bin TL'sini su kaynaklarının olduğu yerdeki su motorları için ödemişiz ve ödemelerimiz halen yetmiyor. MEDAŞ'tan geldiler ve su kuyularımızın elektriklerini kesmek istediler. Buna karşı çıkınca da sadece belediye binasının elektriğini kestiler. Protokol yapıp ödemek istiyoruz. Bakın devlet torba yasa çıkarıp 3 yıla yayıyor. Bunlar gelip bizden 9 ayda ödememizi istiyorlar. Ben kışın nasıl taksit ödeyeyim? Kış aylarında zaten benim gelirim yok. Bunu anlatamıyoruz. Daha doğrusu anlatıyoruz da özelleşen bir kurum olan MEDAŞ anlamıyor. Şimdi belediye binamızın elektriklerini kestiler ve binada jeneratör çalışıyor. Günde 4 saat çalıştırtabiliyoruz jeneratörleri de. Sadece belli saatlerde belediyemizdeki bilgisayarlar çalışıyor ve vatandaşlarımıza bu saatler arasında hizmet verebiliyoruz. Sürekli jeneratör çalıştırdığımız zaman elektrikten daha fazla masrafımız oluyor. Böyle bir sorun var ama çözeceğiz. Kendi ayaklarımız üzerine bastığımız zaman kimseye minnetimiz olmayacak. Şimdi bunu sağlamak için arsa istimlakları ile uğraşıyoruz. Bu tabi zaman alıyor. Bunu yaptıktan sonra İller Bankası'na başvurup ilçe merkezine yakın alanlarda kuyu açacağız. Böylelikle su motorlarının elektrik masrafını yarı yarıya düşürmeyi planlıyoruz. Yarıya düştüğü zaman MEDAŞ yetkilileri yanımıza gelirse beraber çayımızı içeriz ama bu gün geldikleri zaman gırtlağımıza ellerini yapıştırıyorlar, boğuyorlar, boğuluyoruz ondan sonrada üzülerek kalıyoruz" diye konuştu.

İHA

Yayın Tarihi : 26 Ocak 2011 Çarşamba 18:41:53