İç Anadolu Bölgesi’nde, Niğde İli’ne bağlı bir ilçe olan Altınhisar, kuzeyinde Aksaray, batısında Konya ili Ereğli ilçesi, güneyinde Bor ilçesi, kuzeydoğusunda Çiftlik ilçesi ve güneydoğusunda da Niğde Merkez ilçesi ile çevrilidir. İlçenin kuzeyi Melendiz Dağlarının uzantıları ile engebelenmiş olup, güneyi yer yer meyilli ovalarla kaplıdır. İlçe toprakları Melendiz Dağlarından kaynaklanan küçük akarsularla sulanmaktadır. Deniz seviyesinden yüksekliği 1.050 m.dir. İl merkezine 35 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 581 km2 olup, toplam nüfusu 17.593’tür.
İlçenin doğal bitki örtüsü step bir görünüme sahiptir. Daha çok bahar aylarında canlanan gelincik, papatya, gevenotu, sarıçiçek, sığırkuyruğu, atkuyruğu, otlak ayrığı, bromlar, korunga, taş yoncası, sarıdiken, ve kangal gibi bozkır bitkileri ile birlikte dağlık yerlerde meşe ve yabani badem ağaçları vardır.
İlçede İç Anadolu Bölgesi’nin karakteristik özelliği olan karasal iklim hüküm sürmektedir.Yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve yağışlı geçer. Yağışlar çoğunlukla yağmur şeklindedir.
İlçe ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yeterli derecede sulanamayan ilçe topraklarında genellikle kuru tarım ziraatı yapılmakta olup, arpa, buğday, çavdar, nohut gibi tahıllar yetiştirilmektedir. Son yıllarda patates üretimi artış göstermiştir. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan besiciliğinin yanında arıcılık da yapılmaktadır. İlçede sanayii kuruluşu olarak bir adet un fabrikası ile bir süt mandırası bulunmaktadır.
Altunhisar’ın Eskiçağ tarihine ait yeterli bilgi bulunmamaktadır. Yörede arkeolojik kazı ve yüzey araştırması yapılmamıştır. Bununla beraber Niğde yöresi tarihinin Neolitik Döneme (MÖ.7250-5500) kadar indiği göz önüne alınırsa, Altınhisar’ın da 35 km. uzaklıktaki il merkezi ile aynı tarihi paylaştığı sanılmaktadır. Ayrıca Hasan Dağı tepelerinden birinin üzerindeki Argos (Keçikalesi) da yörenin eski bir tarihi olduğunu ortaya koymaktadır. Buna göre Altınhisar yöresi Hitit döneminden sonra Med, Pers, Makedonya, Pergamon Krallığı, Roma ve Bizans dönemlerinde de yerleşime açık olmuştur. Roma Dönemine ait Tyana (Kemerhisar) daki Roma yerleşimi henüz tamamı ile ortaya çıkarılamamıştır. Bu nedenle de Altınhisar’ın Roma döneminde önemli bir merkez olduğu sanılmaktadır. Bizans döneminde yörede kilise ve manastırlar yapılmıştır.
Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Selçuklu Devletinin kurucusu Kutalmış oğlu Süleyman Şah zamanında Konya ve Niğde illeri ile birlikte burası da Selçuklu egemenliğine girmiştir. Bu dönemde ismi önce Anduğu ve sonra da Ortaköy olmuştur. Selçuklu Devleti’nin yıkılmasından sonra Niğde ili ile birlikte Altınhisar da Karamanoğulları Beyliğinin idaresine geçmiştir. Karamanoğlu İbrahim Bey topraklarını oğulları ve akrabaları arasında bölüştürürken Anduğu’yu İsmail Bey’e vermiştir .Nitekim ilçedeki Karamanoğlu Yakup Bey’e ait bir cami,caminin yanı başındaki çeşme bunu göstermektedir. Fatih Sultan Mehmet zamanında, 1471’de Niğde ile birlikte burası da Osmanlı topraklarına dahil olmuştur.
Evliya Çelebi Seyehatnamesi’nde Bor’dan Aksaray’a giderken geçtiği Ortaköy’den “Bir vasii ve mahsuda ova olup; bağ, bahçe, cami, mescit ile abeste mamur bir kazadır. Bu karyeye bağlı 36 pare nahiye ve köyleri vardır” diye buradan söz etmiştir. Ayrıca 1732 tarihli bir fermandan Sefer-i Hümayun için Niğde sancağından istenen 150 devenin % 5’i Anduğu kazası tarafından sağlandığını öğreniyoruz.
Cumhuriyetin ilanından sonra 1928’de nahiye olan Altınhisar’ın Ortaköy olan ismi 1956’da Altınhisar olarak değiştirilmiş, 1991 yılında da Niğde’ye bağlı ilçe konumuna getirilmiştir.
Kenthaber Kültür Kurulu