Ermenilerin 1915'te Amasya'da çıkarttıkları büyük yangının belgeleri gün yüzüne çıktı.
Türk askerleri, Yemen, Çanakkale, Irak, Filistin, Galiçya ve Kafkas gibi cephelerde savaşırken, silahlı eylemlere başvurarak devleti zaafa uğratıp bölünmeye yönelik saldırılar başlatan Ermeni azınlıktan suça iştirak edenlerin "tehcir" adı verilen zorunlu göçe tabi tutulmaları sonrası Amasya'da çıkardıkları büyük yangının belgeleri trajik durumu gözler önüne serdi.
Amasya'da da Tehcir uygulamasına tabi tutulan Ermenilerin ayrılmasından bir müddet sonra, hain bir plan yapan bir grup Ermeni'nin Ramazan ayında iftar saatinde kasten büyük bir yangın çıkardıklarını belirten Araştırmacı-Yazar Hüseyin Menç, "Amasya'da 14 mahalle ve 2binden fazla dükkan, ev ve birbirinden kıymetli yazma eserlerin bulunduğu Abdullatif Efendi Kütüphanesi'nin yanmasına sebep olan hadisede yangının ilk çıkış yeri olan Kuyumcular Çarşısı ile birlikte Selağzı, Dere Mahallesi ve Sultan II.
Bayezid Camii civarı tamamen yanarak enkaz haline geldi" diye konuştu.
Yangını söndürmeye çalışan şehir sakinlerinin, başarılı olamayınca kurtarabildikleri kadar eşyalarını şehre hakim muhitler olan Çakallar Tepesi'ne ve Amasya Kalesi'ndeki mağaralara taşıdıklarını vurgulayan Menç, tam bir felaketin yaşandığı 20 saati aşkın süren yangında, Amasya'nın yüzlerce yıllık geçmişine şahitlik eden ve içlerinde salınarak gezen gelinlerin, otoriter aile reislerinin ve çocuk seslerinin yankılandığı konakların devasa boylara çıkan alevlerin arasında eriyip gittiğini dile getirdi.
Yangının, Amasya Tümen Komutanlığı'ndan 22 Temmuz 1915 tarihinde bağlı bulunduğu Sivas 10. Kolordu Komutanlığı'na "çok acele" olarak gönderilen şifreli telgrafta rapor edildiğini ve Sivas'taki 10. Kolordu Komutan Vekili Yarbay Pertev tarafından da İstanbul yönetimine gelişmeler hakkında daha sonra ayrıntılı şekilde bildirileceği kaydı ile "çok acele" telgraf çekildiğini belirten Araştırmacı-Yazar Menç, "22 Temmuz 1915'te Ermeniler tarafından yakılan Amasya bir kül yığını haline getirilmiştir. Savaşların
getirdiği yokluk ve diğer öncelikli tedbirler sebebiyle Amasya'da adeta sefalet yaşandı. Bundan dolayı Ermeni terörünün külleri 1945 yılına kadar tam 30 yıl Amasya'nın orta yerinde kaldı. Ermenilerin Amasya'da iftar saatinde çıkarttıkları yangın, ihanetin en acımasız ve ibret verici bir hadise olarak tarihteki yerini aldı" şeklinde konuştu.
Yangın sonrası şehrin büyük bir bölümünün yerle bir olduğuna dikkat çeken Menç, ele geçirilen belge ile fotoğrafın ihanetin vesikası olduğunu kaydetti.