'Arkamdan konuşma çık karşıma'

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı televizyonda tartışmaya çağırarak, "Sen benim aleyhimde konuşmak istiyorsan ben sana çağrı yapıyorum, arkamdan konuşma. Ben de senin arkandan konuşmayı sevmiyorum. Eğer söyleyecek sözün varsa gel televizyona beraber çıkalım, dünyanın her yerinde bu iş böyle oluyor" dedi.

Mitinge katılmak üzere helikopterle Amasya'ya gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 12 Haziran Şehit Stadı'nda partililer tarafından karşılandı. Baykal, daha sonra seçim otobüsü ile halkı selamlayarak mitingin yapılacağı Yavuz Selim Meydanı'na geldi. Meydanda toplanan kalabalık tarafından 'Başbakan Deniz Baykal' sloganları ile karşılanan Baykal, konuşmasına Mevlit Kandili'ni ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak başladı.

365 günün kadınlar günü olması gerektiğini söyleyen Baykal, "Kadınlarımıza çok
şey borçluyuz. Sıkıntılar çekiyoruz, ekonomik kriz, savaş gibi büyük sorunlarla karşılaşıyoruz, ama bu sorunlarda en büyük sıkıntıyı unutmayalım ki kadınlar çekiyor. Ekonomik krizde önce çalışan kadının işine son veriliyor, ekonomik krizin ailedeki sıkıntısını en çok kadınlar çekiyor. Cumhuriyetimizin kuruluşunda kadınlarımızın katkısını hepimiz biliriz. Nene Hatunlar gibi sırtında çocuğunu, karnında mermiyi taşıyan Anadolu kadınına kadar hepimiz Milli Mücadele'ye nasıl bir katkı yaptıklarını iyi biliriz. 17 Ocak 1920 yılında Amasya Kadınlar Müdafaai Vatan Cemiyeti kurulmuş. Bu cemiyet Amasyalı kadınlarımızın Milli Mücadele'deki bu sorumluluğunu gözler önüne seriyor" dedi.

Türkiye'de 10 makinenin 4 tanesinin stop ettiğini, o makineye yatırım yapıldığını, borç alındığını, işçi alındığını belirten Baykal, o 4 makineden ekmek yiyen işçilerin işsiz, girişimcinin ise sıkışıp kaldığını söyledi. CHP lideri, "Bugün tekstilde Türkiye'de 500'ün üzerinde işçi çalıştıran 350 fabrika vardı, bunların yarısı kapandı. Çiftçinin beli bükük, uzun süreden beri uygulanan politika çiftçiyi, köylüyü bir kenara itti. 'Ondan bir yarar gelmez' anlayışıyla politika götürdüler. Şili'den elma
getirdiler, Yunanistan'dan pamuk getirdiler, her türlü tarım ürünü ithal edildi. Kendi fabrikalarımızı kapattık, Çin'den ithal ettik. Türkiye bunlar iş başına geldiği zaman 220 milyar dolar borcu olan bir ülkeydi. Bunun içinde Türkiye'nin 85 yıldır borcu var, Atatürk, İnönü döneminden Celal Bayar, Menderes dönemine, Süleyman Demirel döneminden Turgut Özal dönemine kadar gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin toplam borcu 220 milyar dolar. Bunlar geldi 7 yıl kaldılar, Türkiye'nin borcu 500 milyar dolar oldu.

Bunlar 7 yılda 280 milyar dolar borç yaptılar. Bunu yaptı, bir de elde avuçta ne varsa sattılar. Telekom, Petkim, Tüpraş ne varsa hepsini sattılar" diye konuştu.
Yolsuzlukların önlenmesi için milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması gerektiğini vurgulayan Baykal, "Yolsuzlukları önlemek istiyorsan önce milletvekilinin dokunulmazlığını kaldıracaksın. Milletvekili de savcıya, hakime hesap verebilir hale gelecek. Kanun milletvekiline de işleyecek. Milletvekili kanun yapıyor, kendisine işlemiyor. Böyle şey olur mu? Sana da işleyecek. Geçenlerde çıktı dedi ki, 'bir çare biliyorsan söyle'. 7 tane çare söyledim, bir cevap versin diye bekledim, birde hakaret etmeye başladı. Tabii ağzının payını verdim" şeklinde konuştu.

Başbakan'ı televizyonda tartışmaya çağıran Baykal, şunları söyledi:
"Bugün Mersin'e gitti. Yaptığı ilk iş neydi biliyor musunuz, 'Ananı da al gitti' dediği çiftçi vardı ya, ilk iş o tutuklanmış. Adamı evinden alıyorlar, 'Sen yine çiftçinin hakkını savunmaya kalkarsın' diye adamı gözaltına alıyorlar. Başbakan benim aleyhimde konuşuyor. Sen benim aleyhimde konuşmak istiyorsan ben sana çağrı yapıyorum, arkamdan konuşma, ben de senin arkandan konuşmayı sevmiyorum. Eğer söyleyecek sözün varsa gel televizyona beraber çıkalım, dünyanın her yerinde bu iş böyle oluyor. İktidar ile muhalefet biraraya geliyor, 70 milyon izliyor, sorular soruluyor, cevaplar veriliyor, vatandaş kim haklı kim haksız, kim yalan söylüyor anlıyor. Niye çıkmıyorsun kardeşim."

Baykal, mitingin ardından helikopterle Ankara'ya döndü.