Aşının önemi

Amasya Sağlık Müdürü Dr. Ömer Deniz, kızamık hastalığına yakalanıp tedavi edilen bir kişi için 900 YTL harcama yapılırken, insanları bu hastalığa yakalanmaktan koruyan 1 doz kızamık aşısının maliyetinin 27 YKr olduğunu belirterek, “Özellikle 5 yaş altındaki eksik aşılı çocuklara ulaşmak istiyoruz" dedi.

Dünya Sağlık Örgütü Avrupa kanadı tarafından kararlaştırılan ve bu sene Avrupa'da üçüncüsü, Türkiye'de ikincisi kutlanan 21-27 Nisan Avrupa Aşı Haftası nedeniyle düzenlediği basın toplantısında hafta boyunca yapılacak çalışmaları anlatan Amasya Sağlık Müdürü Dr. Ömer Deniz, aşılama konusunda ulaşılamayan nüfusa ulaşmayı hedeflediklerini belirterek, aşının insanları hastalıklardan ve onun kötü sonuçlarından koruyabilmek için sağlam ve risk altındaki kişilere uygulandığını kaydetti.

Sağlık Bakanlığı'nın aşılamayla ilgili yürüttüğü Genişletilmiş Bağışıklama Programı ile aşıyla korunabilir hastalıkların ve bu hastalıklardan kaynaklanan sakatlık ve ölümlerin engellenmesinin hedeflendiğini açıklayan Dr. Ömer Deniz, "Bunda temel amaç doğan her bebeğin aşı takvimine uygun olarak difteri, boğmaca, polio, tetanos, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, verem, hepatit-b ve hib hastalıklarına karşı bağışık kılınmasıdır. İnsan hayatının maddiyatla ölçülemeyecek kadar kıymetli olduğu düşünülmekle birlikte gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkelerde hastalığa yakalanan insanların tedavi maliyetleri ile ilgili analizler yapılmaktadır. Bu araştırmalar göstermiştir ki kızamık hastalığına yakalanıp tedavi edilen bir kişi için 900 YTL harcama yapılırken, insanları bu hastalığa yakalanmaktan koruyan 1 doz kızamık aşısının maliyeti 27 YKr'dir. Hastalığa yakalanan bir kişiyi tedavi etmek için harcanan süre ve işgücü kaybı da dikkate değerdir” diye konuştu.

Her aşı insanları kendine göre bir takım hastalıklardan koruduğunu anlatan Dr. Ömer Deniz, “Karma aşı insanları difteri, boğmaca ve tetanos hastalıklarından, polio aşısı çocuk felcinden, hepatit-b aşısı b tipi sarılık, siroz ve karaciğer kanserinden, hib aşısı infuluenza tip b'ye bağlı menenjit, zatürre ve orta kulak iltihaplarından, BCG aşısı veremden, kızamık aşısı kızamığa bağlı zatürre, orta kulak iltihabı ve beyni tutan SSPE hastalığından, KKK aşısı doğumsal kızamıkçık sendromu ve kabakulaktan kişileri korur" bilgisini verdi.

İnsanlara yapılan aşıların mutlaka aşı kartına işlenmesi gerektiğini ve bu kartın saklanmasının büyük önem taşıdığını anlatan Dr. Deniz, şunları söyledi: "2005 yılında bakanlığımızın uyguladığı aşı programında 7 hastalığa karşı aşılama yapılırken, bugün bu sayı 10 hastalığa ulaşmıştır. Yine bu yılın başından itibaren 5 hastalığa karşı etkili olan ve tek enjektörde yapılan beşli aşı uygulamasına geçilmiştir. Böylelikle daha önceki aşı uygulamalarında bebeklerimize bir yaşına kadar 11 enjeksiyon yapılırken, bugün bu sayı 8'e düşürülmüştür. Ülkemizde yalnızca aşı uygulanarak her yıl yaklaşık 40-50 bin bebeğin aşı ile korunabilir hastalıklardan ölümü engellenebilmektedir. Aşı uygulaması için vatandaşlarımız öncelikle kayıtlı bulunduğu aile hekimine, ona ulaşamadığı durumda ise en yakın aile hekimine başvurmaları gerekmektedir. Özellikle annelere bu konuda büyük görevler düşmektedir. Anneler çocuklarının aşılarını takip etmeli, yapılan aşıları aşı kartına yazdırmalı ve aşı kartında yazılan tarihte bir sonraki aşısını yaptırmak üzere aile hekimine başvurmalıdır."

Sağlık Bakanlığı'nca yürütülen aşı kampanyaları sayesinde aşı oranlarının geçen yıllara oranla yükseltildiğini belirten Deniz, konuşmasına şöyle devam etti: "Aşı ile korunabilir hastalık sayılarında önemli azalmalar kaydedilmiş, 2001 yılında 31 bin olan kızamık vaka sayısı 2007 yılında 3 olarak gerçekleşmiştir. Çocuk felci kampanyaları sayesinde ülkemiz 2002 yılında çocuk felcinden arındırılmış bölge unvanını almıştır. Ülkemizde difteri vakası görülmemektedir. Neonatal tetanosun önlenmesinde önemli başarılar kaydedilmiş olup, 2007 yılındaki vaka sayısı sadece 5'tir. 2006 yılından itibaren aşılama programına kızamıkçık, kabakulak ve hib aşıları ilave edilmiş, 2008 yılından itibaren de 5'li kombine aşı uygulamasına geçilmiştir. Ayrıca 2007-2008 eğitim ve öğretim döneminde okullarda yürütülen yoğun aşılama faaliyetleri neticesinde 16 yaşa kadar tüm çocuklarımızın hepatit-b ve kızamıkçık aşıları tamamlanmıştır."