Amasya İl Sağlık Müdürü Dr. Ömer Deniz, dünyada her yıl 55 bin kişinin kuduzdan ölmekte olduğunu ve kuduzu en çok bulaştıran hayvanların başında ise başıboş köpeklerin geldiğini söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilan edilen 28 Eylül Dünya Kuduz Günü nedeniyle açıklamalarda bulunan İl Sağlık Müdürü Dr. Ömer Deniz, "Kuduz, insanlar dahil bütün sıcakkanlı memelilerde görülebilen, beyin yerleşerek felçlere yol açan ve ölümle sonuçlanan bir virüs hastalığıdır" dedi.

Türkiye'de kurt, tilki, çakal, yaban kedisi, kokarca ve gelincik gibi vahşi hayvanlarla; köpek, kedi, sığır, koyun, keçi ve at gibi evcil hayvanların hastalığa yakalanabilen hayvanlar olduğunu, kuduzu insanlara en çok bulaştıran hayvanların ise başıboş köpekler olduğuna dikkat çeken Dr. Deniz, "Kuduza yakalanmış evcil hayvanlarda bazı huy değişiklikleri görülür. Daha önceleri normal davranış gösteren hayvanlar sinirli ve saldırgan olurlar. Dikkatini çeken her şeye karşı ısırma eğilimli ve saldırgan olurlar. Yutak felcine bağlı olarak yutkunma reflekslerini yitirdiklerinden sudan korkarlar ve ağızlarından aşırı miktarda salya aktığı görülür. Vahşi hayvanlar insanlara korkusunu yitirir ve evcil hayvan gibi insanlara yaklaşabilirler. Genelde gece ortaya çıkan vahşi hayvanlar, gündüzde ortalıkta görülebilirler ve dikkatini çeken her cisme saldırılar. Hastalığın ileri safhalarında felç gelişir ve hayvanlar komaya girerek ölürler" diye konuştu.

Kuduzun insanlarda belirtilerinin virüsün vücuda girmesinden itibaren yaklaşık 3 ila 8 hafta sonra ortaya çıktığını ve hastalığın insanlarda ilk önce halsizlik, ateş, iştahsızlık, bulantı, baş ve boğaz ağrısı gibi hastalığa özel olmayan belirtilerle başladığını vurgulayan Deniz, "Isırık yeri ve çevresinde ağrı ve kaşıntı görülebilir. Yutak felci sebebiyle kuduzun karakteristik belirtisi olan sudan korkma görülür. Daha sonra hasta komaya girer ve ölüm meydana gelir. Hastalığın belirtileri görüldükten sonra ölüm kaçınılmazdır. Kuduz hastalığı kuduza yakalanmış bir hayvanın ısırmasıyla, kuduz hayvanın salyasının açık yaraya, kesik, sıyrık veya çatlak deriye, göz ağız veya buruna temas etmesiyle kuduz hayvanın tırmalaması sonucu meydana gelen yaralanmalarla kuduz hayvanın salyasıyla bulaşık malzemenin bütünlüğü bozulmuş deriye temasıyla kuduz hayvanın etinin sütünün çiğ olarak tüketilmesiyle bulaşır" şeklinde konuştu.

Kuduzdan korunmak için kedi ve köpeklerin kuduza karşı mutlaka aşılatılması gerektiğini işaret eden Dr. Ömer Deniz, sözlerini şöyle sürdürdü; "Evcil hayvanların, başıboş ve veya vahşi hayvanlarla temas etmesine engel olunmalıdır. Kuduz şüpheli temas söz konusu olduğunda yara veya ısırık bölgesi hiç vakit kaybetmeden bol akarsu ve sabunla iğce yıkanılmalı ve arkasından tentürdiyot iyotlu antiseptikler uygulanmalıdır. Göz, ağız veya burun şüpheli temasa maruz kalmışsa bu bölgeler birkaç dakika içinde bol suyla iğice yıkanmalıdır. Tüm bu tedbirlerle birlikte özellikle yara tedavisiyle kuduz aşısı ve kuduz anti-serumu uygulanmasının hastalığa yakalanmama hususunda hayati öneme sahip olduğu bilinmelidir. Başıboş hayvanları sevmek veya beslemek amacı ile yaklaşılmamalıdır ve dokunulmamalıdır. Çevrede başıboş, hasta, garip davranışlar sergileyen ölmüş hayvan görüldüğünde belediyeler, muhtarlıklar, tarım il ve ilçe müdürlükleri gibi ilgili yerler haberdar edilmelidir. Sağlık Bakanlığının ülkemizde kuduzla ilgili olarak aşı ve serum uygulamaları dâhil her türlü sağlık hizmetlerini ücretsiz yaptığı unutulmamalıdır."

İHA

Yayın Tarihi : 28 Eylül 2010 Salı 11:02:03

Güncelleme :28 Eylül 2010 Salı 12:57:07