Türk Eğitim-Sen Amasya Şube Başkanı Kamil Terzi, sendika tarafından yapılan araştırmaya göre Türkiye'nin eğitim alanında OECD ülkelerinin hala çok gerisinde olduğunu söyledi. 

Kamil Terzi, OECD'nin Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı'na göre, OECD ülkelerinde 15 yaşındaki öğrencilerin matematik performansına göre en başarılı ülkelerin Finlandiya, Kore, Hollanda ve Japonya olduğunu kaydetti. Bu ülkelerde temel seviyede matematik yeterliliğine sahip olmayanların oranı yüzde 10'dan az iken, Meksika, Türkiye,Yunanistan, İtalya ve Portekiz'de yüzde 25'in üzerinde olduğunu ifade eden Terzi, OECD ülkelerinin skor ortalamasının 500 olduğu düşünüldüğünde Kore'de öğrencilerin matematik performansının 542, Finlandiya'da 544, Hollanda'da 538, Türkiye'nin ise Meksika'dan sonra matematik performansında en başarısız ikinci ülke olduğunu belirtti. 

Terzi, "Öğrenci başına harcama oranı OECD ülkelerinde okul öncesinde 4 bin 508 dolar, ilköğretimde 5 bin 450 dolar, ortaöğretimde 6 bin 936 dolar, yükseköğretimde ise 11 bin 254 dolardır. Türkiye'de ise öğrenci başına harcama miktarı ilköğretimde 869 dolar, ortaöğretimde bin 428 dolar, yükseköğretimde ise 4 bin 248 dolardır. Sosyal eşitsizliğin oldukça fazla olduğu Şili'de bile öğrenci başına düşen harcama miktarı ilköğretimde 2 bin 139, ortaöğretimde 2 bin 225, yükseköğretimde 7 bin 11 dolardır" diye konuştu. 

OECD ülkelerinde devlet bütçesinden eğitime ortalama yüzde 13.3 pay ayrılırken, bu rakamın Türkiye'de 2007 bütçesine göre yüzde 10.4, ABD'de yüzde 15.2, Meksika'da yüzde 23.8, İsviçre'de yüzde 13, Yeni Zelanda'da yüzde 22.6, Danimarka'da yüzde 15.1, İzlanda'da yüzde 17 olduğunu kaydeden Kamil Terzi, gayri safi yurtiçi hasılanın Türkiye'de 2007 bütçesine göre yüzde 5.3, İsveç'te 7.5, Norveç'te 7.6, Danimarka'da 8.3, Belçika'da yüzde 6.1, Finlandiya'da 6.5 olduğunu dile getirdi. 

Terzi, "Sınıf başına düşen öğrenci sayısı OECD ülkelerinde ortalama ilköğretimde 21.4, ortaöğretimde 24.1'dir. Türkiye'de sınıf başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 27.9, ortaöğretimde 32.5'tir. Portekiz'de sınıf başına düşen öğrenci sayısı 16.4, ortaöğretimde 23.5, Lüksemburg'ta ilköğretimde 15.8, ortaöğretimde 19.7, Çek Cumhuriyeti'nde ilköğretimde 18.5, ortaöğretimde 19.4, İtalya'da ilköğretimde 18.4, ortaöğretimde 20.9'dur. OECD ülkelerinde ilköğretimde göreve yeni başlayan bir öğretmen yılda 25 bin 727 dolar, 15 yıllık bir öğretmen ise yılda 35 bin 99 dolar kazanmaktadır. Danimarka'da göreve yeni başlayan bir öğretmen yılda 33 bin 693 dolar, 15 yıllık bir öğretmen 37 bin 925 dolar, Almanya'da göreve yeni başlayan bir öğretmen yılda 37 bin 718 dolar, 15 yıllık bir öğretmen 46 bin 935 dolar, Lüksemburg'ta göreve yeni başlayan bir öğretmen yılda 46 bin 306 dolar, 15 yıllık öğretmen 63 bin 769 dolar, Hollanda'da göreve yeni başlayan bir öğretmen yılda 31 bin 235 dolar, 15 yıllık bir öğretmen 40 bin 588 dolar kazanırken, Türkiye'de 2007 yılı ücretlerine göre göreve yeni başlayan bir öğretmen 7 bin 516 dolar, 15 yıllık bir öğretmen 8 bin 949 dolar kazanacaktır" şeklinde konuştu. 

30 OECD ülkesinin 23'ünde zorunlu eğitim gören öğrenci sayısının önümüzdeki 10 yıl içinde azalma eğiliminde olduğunu, Kore'de 5 ila 14 yaş arasındaki nüfusun yüzde 29, Avusturya ve Macaristan'da yüzde 15, İsviçre'de yüzde 17, Almanya'da yüzde 14 ve Finlandiya'da yüzde 10 azalacağının öngörülmekte olduğunu, 15-19 yaş grubunda ise Çek Cumhuriyeti, Polonya, Slovak Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu'nda yüzde 30 ve üzerinde azalacağının öngörüldüğünü, Türkiye'de ise 5 ila 14 yaş arasındaki nüfusun yüzde 1, 15-19 yaş grubunda da yüzde 8 artacağının öngörülmekte olduğunu açıklayan Terzi, şunları söyledi: 

"OECD ülkelerinde eğitimin bütün kademelerini tamamlayanların işgücüne katılım oranı yüzde 72'dir. Bu rakam, Avustralya'da yüzde 74, Danimarka'da yüzde 79, Japonya'da yüzde 75, İsveç'te yüzde 80, İsviçre'de yüzde 91 iken, Türkiye yüzde 54 ile sonuncudur. Öyle ki cinsiyete bakıldığında eğitim yeterliliğine göre Türkiye'de kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 26, erkeklerin ise yüzde 78'dir. Türkiye eğitim alanında fazla mesafe kat edebilmiş değildir. OECD ülkelerinin hala çok gerisinde kalan ülkemiz, son sıraları hiç kimseye kaptırmaya niyetli değildir. Eğitim sisteminin iflasının vesikası olan bu tablonun muhatapları en kısa zamanda eğitimde acil durum planını devreye sokmalıdır. Aksi takdirde S.O.S. veren Türk Milli Eğitim sistemi kısa zamanda çökecektir."