27
Aralık
2024
Cuma
SAMSUN

Yaz ishallerine dikkat

YAZ İSHALLERİNE DİKKAT

Samsun Park Özel Tıp Merkezi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Ömer Faruk Yolcu, "İshal, dışkının miktarında, su içeriğinde ve sıklığında artış olarak tanımlanır. Başka bir deyişle günde üç kez veya daha fazla yumuşak kıvamlı ya da sulu dışkılamadır. Çoğu zaman beraberinde bulantı, kusma ve karın ağrısı gibi belirtiler de olabilir" dedi.

Yaz ishallerine dikkat çeken ve ishalin birçok sebebi olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Ömer Faruk Yolcu, "İshal mikrobik ya da mikrobik olmayan pek çok sebeple ortaya çıkabilir. İshal nedenlerinin başında mikrobik ishaller gelmektedir ki, yaklaşan yaz aylarında sıklıkla karşılaşılan yaz ishalleri de bu gruptandır. Mikroorganizmalar dışında başta antibiyotikler olmak üzere çeşitli ilaçlar, çeşitli mide-barsak hastalıkları, bazı hormonal hastalıklar, barsak veya barsak komşuluğunda ortaya çıkan tümöral

oluşumlar, aşırı ve ani ısı değişimleri de ishale neden olabilir. Heyecanlanma, üzüntü, korku, stres gibi durumlar da ishal yapıcı etkenler arasında yer alır. Yaz aylarında artan sıcaklıkla beraber gıdaların içindeki mikroorganizmaların çoğalması hızlanır. Yaz mevsiminde seyahatlerin artması ve beslenme düzeninin değişmesi, yaz aylarında artan sineklerin besinler arasında bulaş taşıyan köprü vazifesi görmesi nedeni ile yazın ishal şikayetleri daha da artar. En önemli belirtisi dışkılama sayısının artması

ve dışkı özelliklerinin değişmesidir. Dışkı, cıvık, patates püresi görünümünde olabileceği gibi sümüksü ve iltihaplı veya su gibi olabilir. Dışkı miktarı ve su içeriği, ince bağırsaklarda hastalık yapan parazit ve bakterilerin ishallerinde fazladır. Kalın bağırsakta hastalık yapanlarınkinde ise azdır ve dışkılama sayısı diğerlerine oranla daha fazladır. Su gibi tariflenen ishallerin en ciddisi ve hayatı tehdit edeni dışkının pirinç suyu görüntüsü olarak tariflendiği, kolera bakterisinin yaptığı ishaldir.

İltihaplı dışkılamaya neden olan bakterilere ise tifo ve tifo benzeri hastalıklara neden olan salmonella bakterilerini örnek verebiliriz. Kalın bağırsakta ishale neden olan bakterilerin bir kısmı ve bazı parazitler, dışkının iltihaplı, sümüksü görünmesine, aynı zamanda barsak duvarını da zedeleyerek damarların kanamasına neden oldukları için ishal kanlı olabilir. Dışkının böyle kanlı ve iltihaplı olması dizanteri olarak adlandırılır. İshalle birlikte bulunan diğer belirtiler karın ağrısı, karında gurultu

hissi, bazen bulantı iltihabi durumlarda bunlara ilaveten ateş olarak karşımıza çıkar. Dışkılamadan sonra tam rahatlayamama da bir diğer belirti olabilir" diye konuştu.

İshal olunca dikkat edilmesi gereken hususları anlatan Uzm. Dr. Ömer Faruk Yolcu, "İlk olarak kaybedilen su ve tuzu geri koymak için pratik olarak hazırlayacağımız su solüsyonu içebiliriz. 1 litre kaynatılmış soğutulmuş suya 1 çorba kaşığı şeker, 1 tatlı kaşığı sofra tuzu ve 1 çay kaşığı karbonat konularak karıştırılır ve hazırlanan karışım içilebildiği kadar sık aralıklarla içilir. Ancak mikrobik ishallerin hemen hepsi 24 saatten fazla devam eder ve hemen hepsi ilaç tedavisi almadan düzelmez. Bu nedenle

24 saatten fazla süren ishallerde en yakın sağlık merkezine başvurularak muayene olunması ve tetkik yaptırılması gerekir. Çünkü farkında olmadan dışkımız yoluyla çevreye mikrop bulaşmasına ve ishalin tedavisiz kalarak daha ciddi sağlık problemlerine yol açmasına neden olabiliriz. Sıvı ve tuz kaybının az olduğu, ishalin hastanın konforunu çok bozmadığı durumlarda hastaneye yatırılmadan genellikle sadece uygun bir diyetle hasta ayakta tedavi edilir. Aşırı su ve tuz kaybı, ağır dizanteri halleri, kolera

şüphesi olan durumlarda hasta mutlaka hastaneye yatırılarak öncelikle kaybedilen su ve tuzun yerine konması amacıyla serum verilir, daha sonra uygun ilaçlara başlanır. Halk arasında yanlış bir inanış sonucu ishalli çocuklara ishali artıracağı endişesiyle su ve sulu besinlerin verilmemesi, ishalin uzamasına, ağırlaşmasına ve buna bağlı başka hastalıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Oysa ishal tedavisinde en önemli nokta sıvı tedavisidir. Yine bu nedenle bebeklerin emzirilmeye devam edilmesi,

hatta daha sık emzirilmesi gerekmektedir. İlk tedbir olarak sıvı alımının arttırılması ve uygun diyetle beslenmenin sürdürülmesi gerekir. Haşlanmış patates, patates püresi, yağsız çorbalar, yoğurt, yağsız makarna ve pirinç pilavı, haşlanmış yağsız et ve tavuk, yağsız ızgara köfte, yağsız peynir, ekmek, şeftali, elma ya da havuç püresi ile muz yenilebilir. Sıvı olarak da kaynatılmış su, ayran, şekersiz açık çay, şekersiz elma kompostosu, asidi alınmış maden suyu içilmelidir" şeklinde konuştu.

Dr. Ömer Faruk Yolcu, ishalden korunmanın yollarını ise şu şekilde açıkladı:

"Kişisel temizliğe dikkat etmeli, özellikle her fırsatta elleri yıkamalıyız. Özellikle kaynağı bilinmeyen, açıkta satılan veya dağıtılan, denetimsiz içme suları ile bu sularla yıkanmış sebze ve meyveleri tüketmemeliyiz. Yiyeceklerin taze olmasına, paketlenmiş olarak pazarlanan yiyeceklerin üzerindeki son kullanma tarihinin geçmemiş olmasına dikkat edilmelidir. İyi ambalajlanmamış, üzeri açıkta satılan gıdalar, pişirilmemiş ya da az pişirilmiş gıdalar, pastörize olmayan süt ve süt ürünleri güvenli

değildir. Bunlar tüketilmemelidir. Genel kullanıma açık tuvaletleri kullanırken dikkatli olup, sık sık el yıkamayı unutmamalıyız."

İHA
Yayın Tarihi : 15 Haziran 2010 Salı 18:00:02
Güncelleme :15 Haziran 2010 Salı 18:19:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?