Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sinop Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Temel Bilimler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Levent Bat, arıtılmadan denize verilen kanalizasyonun denizlerdeki nitrit ve nitrat azotu miktarlarını artırdığını söyledi. 

Kullanılmış suların alıcı ortama verilmesi sonucu ortaya çıkan en önemli sorunlardan birinin de aşırı azot ve fosfor etkisiyle fazlaca gelişen alglerin ölmeye başlamasıyla birlikte su ortamındaki oksijeni tüketerek kokuşmaya yol açması anlamına gelen "ötrofikasyon" olduğuna dikkat çeken Bat, ötrofikasyonun su ortamını ekolojik ve ekonomik açıdan olumsuz yönde etkilediğini kaydetti. Bat, "Sularda, bakterilerin dengeli bir biçimde yaşayıp gelişmeleri için gerekli olandan çok miktarda besin maddesi, özellikle fosfor sudaki biyolojik yaşam için gübreleme etkisi yapacaktır. Araştırmalarımız sonucu nitrat azotu değerlerinin genel olarak kıyılarda, yönetmelik sınırlarında birinci sınıf sular için belirtilen 5 mg/l düzeyini aşmadığı görülmektedir. Bunun yanında kirletici deşarjının olduğu noktalarda ve tarım arazilerine yakın olan bölgelerde ve özellikle Sinop ilinin önemli sorunları arasında sayılabilen toprak kaymasının yaşandığı alanlarda bu değerin aşıldığı ve dolayısıyla su kalitesinin düştüğü görülmektedir" dedi. 

Nitrit iyonlarının doğal koşullarda yüzey sularında daha düşük konsantrasyonlarda bulunduğuna dikkat çeken Levent Bat, "Bunun nedeni, nitritin ortama göre gerçekleşen indirgeme ve yükseltgenme reaksiyonlarının bir ara ürünü olmasıdır. Ancak, yeterli derecede nitrifikasyona uğramamış atık suların alıcı ortama verilmesi halinde yüksek konsantrasyonlarda nitrit değerine ulaşılabilir. Böyle durumlarda, sudaki canlılar için toksit etkiler görülebilmektedir. Sucul ortamda varlığı belirlenen nitrit azotu, ortama yapılan taze bir fekal kirliliğin varolduğunun göstergesidir" diye konuştu.