Palamut ve hamsi sezonundan sonra balık fiyatları kırmızı et fiyatlarını geçince dar gelirli Karadenizlilerin sofrasına adeta balık girmez oldu. 

Samsun'da barbunyanın kilosu 30 YTL, kalkanın kilosu 50 YTL'yi bulurken balıkçılar ''balık sattığımız halde kendimiz bile balık yiyemiyoruz'' diyerek balık fiyatlarının yüksekliğinden şikayet etmeye başladılar. Samsun Balıkçılar Odası Başkanı Rasim Kademoğlu, bu yıl bilinçsiz ve aşırı avlanma sonucu hamsi sezonunun erken bittiğini söyledi. Palamut ve hamsi dışında Karadeniz'den çıkan diğer balıkları ''figüran balık'' olarak nitelendiren Kademoğlu, Karadenizlilerin sofrasına, hamsi ve palamuttan sonra diğer balıkların yüksek fiyatları nedeniyle girmediğini ifade etti. Balıkçıların da çupra, levrek, kalkan gibi balıklardan para kazanamadığına işaret eden Kademoğlu, balıkçılar için en bereketli sezonun hamsi ve palamut sezonu olduğunu kaydetti. 

Bu yıl hamsinin bol olduğunu, ancak bilinçsiz ve aşırı avlanma sonucu 5 ay sürmesi beklenen hamsi sezonunun 20 günde bittiğini söyleyen Kademoğlu, ''Ne yazık ki son derece bilinçsiz şekilde avlanma yapılıyor. Özellikle balıkunu fabrikaları talebi karşılamak için aşırı avlanmaya yol açtı. Balıkçılar 24 saat denizde avlanma yapıyor. Bunun önüne geçilmeli'' diye konuştu. Avlanmada kullanılan bazı tekniklerin de balık popülasyonunu olumsuz etkilediğine işaret eden Kademoğlu, yeterli denetim yapılmamasından yakındı.
Balıkçılık konusunda bir Bakanlık kurulmasını istediklerini söyleyen Kademoğlu, mevcut kurumların balıkçılığın geliştirilmesi için yeterli olmadığını savundu.

DENİZ KİRLİLİĞİ VE YUNUS SAYISININ ARTIŞI 

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sinop Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Porf. Dr. Muammer Erdem de, Karadeniz'de yaşanan kirliliğe ve yunus popülasyonundaki artışa dikkati çekti. Karadeniz kıyısındaki belediyelerin çoğunun kanalizasyonlarını doğrudan denize akıttıklarını belirten Erdem, buna çevre ülkelerin atıkları ve ve sanayi atıkları eklendiğinde ''Karadeniz'de korkunç boyutta kirlilik oluştuğunu'' vurguladı. 

Çevre kirliliğinin yanında, bilinçsiz ve aşırı avlanmanın da balık sayısının ve çeşidinin azalmasına yol açtığını belirten Erdem, ayrıca Karadeniz'de yunus popülasyonunun her geçen yıl arttığını söyledi. Bir yunusun günde ortalama 30 kilo balık yediğini belirten Erdem, şöyle devam etti: ''Çevre kirliliği, bilinçsiz ve aşırı avlanma, yunus popülasyonunun artması, Karadeniz'deki balık çeşidinin ve sayısının her yıl biraz daha azalmasına yol açıyor. Arz azaldıkça balık fiyatları da doğal olarak artıyor. Ne yazık ki çevre kirliliği, bilinçsiz avlanma ve Karadeniz'de yunus popülasyonunun artmasına önlem alınmazsa, gelecek yıllarda şu anda var olan balıkları da bulamayacağız. Bunun için Türkiye'deki bütün su ürünleri fakülteleri bir araya gelerek çözüm önerilerini ortaya koymalı. İdareciler tarafından gerekli yaptırımlar uygulanmalı.''

UMUT, BALIK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE 

Prof. Dr. Erdem, balıkçılığın bitme noktasına gelmemesi için kültür balığı yetiştiriciliğinin desteklenmesi gerektiğini bildirdi.
Balık yetiştirmek için uygun olan yerlerde balık çiftlikleri kurulabileceğini ifade eden Erdem, Türkiye'de, özellikle İskandinav ülkelerinden ithal edilen balıkların da balık çiftliklerinden geldiğine dikkati çekti. "İthal etmektense balığı kendi ülkemizde üretebiliriz'' diyen Erdem, balık yetiştiriciliğinin balıkçılık açısından umut vaat ettiğini kaydetti.