Sinop: Tantan: 'Diyarbakır ve Van olayları kabul edilemez'

Saadettin Tantan, Karadeniz gezisi kapsamında partinin Genel Başkan Yardımcısı Kemal Özçakmak’la birlikte Sinop’a geldi. Sinop Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenleyen Saadettin Tantan, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve beraberindeki belediye başkanlarının öldürülen teröristin evine yaptığı taziye ziyaretine tepki gösterdi.

Olayların tamamen AB sürecinde verilen tavizlerden kaynaklandığını ileri süren Tantan, "Türkiye ekonomik, siyasi ve güvenlik açısından tamamen kuşatılmış ve kımıldayamaz haldedir. Bugün gerek siyasette gerek dış politikada gerekse her konuda büyük bir kargaşa ve çözümsüzlüğün olduğunu hepimiz biliyoruz. ’Siyasi düşünce bunu nasıl çözecek?’ diye baktığımızda, AB kurtarıcı bir can simidi gibi gösterilmektedir. AB’ye giriş süreci noktasında iktidar partisinin insan hakları ve özgürlükler açısından süratli bir biçimde Meclis’ten geçirdiği yasalar var. Hızlı bir biçimde yapılan bu yasal düzenlemelerle, insan hakları ve özgürlükler konusunda çok fazla açılım yapılırken, iç ve dış güvenlik güçlendirilmemiştir. Varolan güç de eksiltilmiş, Türkiye büyük bir tehlike ile karşı karşıya bırakılmıştır. İnsan hakları ve özgürlükleri koruyacak, kollayacak ve geliştirecek adalet mekanizması güçlendirilmemiştir" dedi.


Belli bir siyasi etkinlik içinde yer alan bazı kişilerin teröristleri mağdur insanlarmış gibi göstererek ziyaret etmesinin herkesi rahatsız ettiğini söyleyen Tantan, bunun adalet mekanizmasının, iç ve dış güvenliğin işlerliliğinin olmadığını gösterdiğini ileri sürdü. "AK Parti alt kimlikleri ön plana çıkararak Türkiye’nin ulus kimliğinden ödün vermiştir" diyen Tantan, "O kadar açılım yapıldı ki AB’de olmayan açılımlar getirildi. Öyle ki bugün Diyarbakır’da olanlara bakıldığımızda insanlar tepki gösteriyor. Ama yasaların içi boşaltılmış durumda" diye konuştu.
Van’daki uyuşturucu kaçakçılığı skandalına ilişkin de konuşan Tantan, şöyle devam etti:
"Van’da da bir uyuşturucu kaçakçılığı olayı ortada. Devlet kendi yetkisini sahiplenmediği için oradaki uyuşturucu kaçakçılığı gücü öne çıktı. O güce karşı devletin gücü sahipsiz kaldı. İrili ufaklı bu sahipsizlik giderek yaygın bir hale dönüştüğünde, uyuşturucu baronları ile Kürt milliyetçiliğini ön plana çıkarmak isteyen bölgedeki siyasi yaklaşım hakim güç halini alır. Biz buna karşıyız. Gerek Diyarbakır ve gerekse Van’daki olayları asla kabul etmiyoruz. İktidarın bu konudaki sessizliğini de bir teslimiyet olarak kabul ediyoruz. Bunun için sokaklara indik."