Sinoplu gazetecinin Hrant Dink'in cenaze törenini düzenleyen tertip komitesi hakkında "Hepimiz Ermeni'yiz" sloganları nedeniyle Sinop Adliyesi'ne yaptığı ve daha sonra Şişli Adliyesi'nce incelemeye alınan suç duyurusu, gazeteci tarafından geri çekildi. 

Sinop Adliyesi'ne giderek dilekçe veren ve suç duyurusundan vazgeçtiğini açıklayan gazeteci Mete Çağdaş, adliye çıkışı basın mensuplarının sorularını cevapladı. Kamuoyunun kendisini yalnız bıraktığını söyleyen Çağdaş, "Öldürülen gazeteci Hrant Dink için düzenlenen cenaze töreninde 'Hepimiz Ermeni'yiz' şeklindeki ve Türklüğe hakaret fiilini düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesi aleyhine atılan sloganlara tepki göstermiş ve 25 Ocak 2007 tarihinde Sinop Adliyesi'ne suç duyurusunda bulunmuştum. Daha sonra Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma izni için İçişleri Bakanlığı'na bir fezleke gönderdi, soruşturma sürüyor. Ama ben bugün bir dilekçe daha gönderdim. Şikayetimi geri çekiyorum. Şu anda tek başıma hedef oldum. Bu ülkede bir yığın 'milliyetçiyiz', 'Akakürkçüyüz' diyen insan var. Sivil toplum örgütleri var. Ama görüyoruz ki 70 milyonluk Türkiye'de bir tek Mete Çağdaş çıkmış şikayetçi oluyor. Yani bu davada yalnız bırakıldım. Kimse yanımda değil. Tabii bu durumda can güvenliğim de yoktur diye düşünüyorum. Tek başına kahramanlığa gerek yok. Onlar değil de neredeyse ben suçlu çıkacağım. Bir kere hükümet 301'i değiştirmeye kalkıyorsa, benim gibi Anadolu'nun bir köşesindeki yerel gazetecinin çırpınması boşa diye düşünüyorum" diye konuştu. 

Mete Çağdaş, Sinop Adliyesi'ne verdiği dilekçede ise can güvenliğinin kalmadığını belirterek, "Medyada adımın ifşa edilmesi ve adresimin belirtilmesi, beni Ermeni cemaati ve marjinal sol grupların hedefi haline getirmiştir. Can güvenliğimin kalmadığı düşüncesindeyim. Böylelikle benim taraf olmamın hiçbir anlamı kalmadı diye düşünürken, şikayetimi ve suç duyurumu geri çekiyorum. Gereği bilgilerinize arz olunur" ifadesini kullandı.