Zehir tacirleri, gençleri uyuşturucuya alıştırmak için her geçen gün yöntemlerini değiştirirlerken, emniyet güçleri bu yeni ve sinsi taktikler konusunda gençleri uyarıyor.
Bandırma''nda, Kültür Eğitim Vakfı Özel Lisesi'nde öğrencilere yönelik uyuşturucu konferansında konuşan Kaçakçılık ve Organize Suçlar Grup Amiri Başkomiser Cem Erol, son zamanlarda Türk gençliğini uyuşturucuya alıştırmak isteyen zehir tacirlerinin değişik yöntemler kullanmaya başladığına dikkat çekti. Gençlerin farkında olmadan dahi gittikleri herhangi bir mekanda ya da arkadaş ortamında içeceklerine sıvı uyuşturucu konularak madde bağımlısı haline getirilebileceğine işaret eden Erol, sıvı halde uyuşturucunun herhangi bir içeceğe konulduğunda anlaşılmasının mümkün olmadığını söyledi.
Erol, "Bir genç çok masumane olarak bir kafeye gittiğinde, suyuna, çayına dahi sıvı uyuşturucudan konulabilir. Bu sıvı, içine konulan maddenin rengini ve kokusunu alıyor. Kişi fark etmeden bu maddeye alışıyor. Örneğin bir kafede bu maddeye alışan genç eve gittiğinde ya da başka mekanlarda huzursuz oluyor, bilmediği bir şekilde hep aynı mekana gitmek istiyor, adeta sadece orada huzurlu oluyor. Böylece bilmeden de olsa uyuşturucu maddeye alışabiliyor. Sonra bu alışkanlığı her yerde sürdürmek için değişik uyuşturucu maddeler kullanmaya başlıyor. Türk milletinin üzerine yeni belalar sarmak isteyen, kendileri için büyük tehlike olarak gördükleri Türk gençliğini zehirleyerek yok etme amacında olan dış güçler, bu belaya gençlerimizi alıştırmak için yeni yöntemler deniyorlar. Bunun için hepinizin uyanık olması lazım" dedi.
Uyuşturucu tacirlerinin Türk milletini analiz ederek, yatkınlıklarını ve alışkanlıklarını ortaya çıkardığını ifade eden Başkomiser Cem Erol, "Bizim milletimiz en ufak bir hastalıkta dahi şeker yutar gibi hap kullanıyor. Ailelerimizden başlayarak küçük yaşlardan itibaren hap kullanmaya alışıyoruz. İğneden korkan bir millet olduğumuz için ülkemizde uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri hap olarak daha çok satıyorlar. Türkiye'de satılan uyuşturucu hapların tamamına yakını yurtdışından ülkemize getiriliyor. Türkler'in bu alışkanlığını bilen uyuşturucu tacirleri, sentetik haplarla gençlerimizi, çocuklarımızı zehirliyorlar. Çeşitli sevimli isimler taktıkları, renklendirdikleri sembollerle süsledikleri haplarla gençlerimiz zehirleniyor. Bu maddeleri kullanan her insanın vücudu buna farklı tepkiler verir. Narkotikte 3 çeşit insan vardır. Birincisi bu maddeyi ilk defa kullandığında geçici keyif yaşar, sonra vücut buna alışır. Bir diğeri bu maddelerden hiçbir şey anlamaz, keyif almaz ve bir daha kullanmaz. Bazı kişiler ise bu maddeleri ilk defa kullansalar dahi ölürler. Bunun da çok sayıda örneği narkotik kayıtlarında mevcut. Bu illete bir denemek için girilir, ancak bir daha kurtuluşu olmaz. Nasıl başladıysan öyle kurtulursun diye gençleri kandırıyorlar. Ancak bunun sonu genç yaşta ölümdür" şeklinde konuştu.