17 işçinin yaşamının yitirdiği grizu patlamasında yaşamını yitiren madencilerle ilgili hüzün verici hikayeler ortaya çıktı. Ölen işçilerden Adil Kuyucu, Muzaffer Aydın, Halil Erdem, Ramazan Tarhan, Ahmet Avcı, Osman Afacan ve Nuri Akcan'ın Kavacık, Ahmet Güneş ve Timuçin Kaya'nın Süleler, Saadettin Eryılmaz'ın Hamzacık, İdris Gülenç, Özcan Bayram, İsmail Arslantaş, Salih Evcimen ve Ramazan
İnci'nin Delice köylerinde oturdukları belirlendi.
Fehmi Karaca ve Ali İnce'nin ise maden ocağının bulunduğu Odaköy'de oturdukları saptandı.
Delice Köyü Muhtarı Mehmet Kahraman, ölen işçilerden 5'inin Deliceli olduğunu hatırlatırken, olayın şokunu yaşadıklarını ifade etti.
ARSLANTAŞ İLK MESAİSİNDE YAŞAMINI YİTİRDİ
Evli ve bir çocuk sahibi olan İsmail Arslantaş'ın kısa süre önce askerden döndüğünü anlatan Kahraman, Arslantaş'ın bir süre önce işe
girmek için yaptığı başvurunun kabul edilmesiyle dün işe başladığını, ancak ilk mesaisinde hayatını kaybettiğini söyledi.
SALİH DAHA 19 YAŞINDAYDI
Kahraman, 19 yaşındaki Salih Evcimen'in de Dursunbey İmam Hatip Lisesini bitirdikten sonra KPSS'ye hazırlandığını, bu sürede ailesine
katkıda bulunmak amacıyla maden ocağına girdiğini belirterek, ''İsmail'in de Salih'in de işe başladıkları gün vefat etmeleri bizi daha da üzdü'' dedi.
Bu arada, ölen işçilerden Ahmet Avcı'nın yakınları, Avcı'nın geçen yıl da 2 Haziran'da aynı ocakta meydana gelen ufak çaplı bir patlamada
hafif yaralandığını söylediler.
''KURTULDUKLARINA SEVİNEMEDİLER''
Göçük altından yaralı çıkarılan ve Dursunbey Devlet Hastanesinde tedavi altına alınan yaralılardan İbrahim Demirbaş (35), ocakta iki bölüm olduğunu, patlamanın ölen işçilerin çalıştığı bölümde meydana geldiğini kaydetti.
''Biz sağ bölümde çalışırken sol taraftan önce büyük bir gürültü geldi. Ardından sıcaklık rüzgar gibi dönerek üzerimize geldi'' diyen
Demirbaş, buna rağmen o yöne doğru gidip arkadaşlarını kurtarmayı denediklerini, ancak gazdan etkilenince ilerleyemediklerini söyledi.
Ocakta bir yıldır çalıştığını belirten Nuri Kahraman (19) da ''Patlama sırasında
oradaydım; hepimizi adeta yere yatırdı, sürükledi.
O sırada başımızdaki akülü ışıldakların lambaları parçalandı. ağımız,solumuz duman içindeydi, elbiselerimizle yüzümüzü kapattık'' dedi.
Evli ve 3 çocuk babası Necati Düzenli (32) ise iki yıldır çalıştığı ocağın 17 arkadaşına mezar olması nedeniyle kurtulduğuna sevinemediğini vurgulayarak, ''Patlama şok dalgası şeklinde üzerimize geldi. Kulakları sağır edecek bir gürültü duyduk. Aşağıdan arkadaşlarımızın bağırışlarını duydum. Çok kötü bir andı ama elimizden bir şey gelmedi'' diye konuştu.
Ocakta 9 aydır çalıştığı ve 5 ay önce bir çocuğu olduğu öğrenilen İsmail Açık (23), ''patlama anında ne eşim ne çocuğum aklıma geldi, sadece arkadaşlarımı düşündüm, onların kurtulması için dua ettim'' derken, çok üzgün olduğunu ifade etti.
YARALILARDAN 2'Sİ MÜHENDİS
Ocakta 2,5 yıldır çalışan, 7 aylık bebeği olduğu belirtilen maden mühendisi Ramazan Mete ( 27) ise patlamanın kendilerinin bulunduğu
bölümde meydana gelmediğine işaret ederek, ''yardıma koştum ama her yerden üzerimize gaz ve duman geliyordu, inanılmaz bir sıcaklık vardı.
Arkadaşlarımızı kurtaramadık, üzgünüm'' dedi.
Öte yandan, patlamanın olduğu bölgeden, faciadan 2 dakika önce çıktığı ve patlamanın ardından geri dönünce gazdan zehirlendiği öğrenilen Başmühendis Mustafa Aydın ile madencilerden Erdoğan İnce ise açıklama yapmadı.
TOPLU CENAZE TÖRENİ
Balıkesir'in Dursunbey ilçesine bağlı Odaköy'de, Şen Madencilik Sanayici ve Ticaret A.Ş'ye (Şentaş Madencilik) ait kömür ocağında grizu patlamasının ardından oluşan göçük nedeniyle toprak altında kalarak hayatını kaybeden 17 işçiden 15'i için Dursunbey'de ''toplu cenaze töreni'' düzenlendi.
Çarşı Camii'nin önündeki yolda düzenlenen, madencilerin yakınlarının gözyaşı ve hüznünün hakim olduğu törene, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler de katıldı.
Göçükten çıkarıldıktan sonra Dursunbey Devlet Hastanesi morguna getirilen Adil Kuyucu, Fehmi Karaca, Muzaffer Aydın, Ahmet Güneş,
Timuçin Kaya, Ramazan Tarhan, Ahmet Avcı, Saadettin Eryılmaz, Özcan Bayram, Osman Afacan, İsmail Aslantaş, Nuri Akcan, Salih Evcimen,
Ramazan İnci ve Ali İnce'nin cenazeleri, Türk bayrağına sarılı tabutlarla, törenin düzenleneceği alana ayrı ayrı ambulanslarla getirildi.
Cenazeleri, cami önündeki yola iki sıra halinde dizilen 15 masanın üzerine konulan madenciler için cuma namazının ardından düzenlenen
törene, madencilerin aileleri ve yakınları, Bakan Hilmi Güler, Balıkesir Valisi Selahattin Hatipoğlu, AK Parti Balıkesir milletvekilleri Ahmet Edip Uğur, İsmail Özgün, Ali Osman Sali, CHP Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel ile 2 bini aşkın vatandaş katıldı.
Törende, ölen madencilerin yakınlarına başsağlığı dileyen Güler, yaptığı kısa konuşmada da ''Çok acı bir olay. Herkesin başı sağ olsun'' dedi.
5 imamın 3'er kişinin cenaze namazını kıldırdığı törende, madencilerin her biri için ayrı ayrı cenaze namazı kılındı. Namazın ardından ambulanslara konulan madencilerin cenazeleri, toprağa verilmek üzere köylerine götürüldü.
Bu arada, cenazelerin hastaneden getirildiği ve cenaze töreninin düzenlendiği sırada gözyaşlarına boğulan madencilerin yakınlarının
baygınlık geçirdikleri gözlendi.
Eşinin tabutunu görünce sinir krizi geçiren Özcan Bayram'ın eşi Meryem Bayram, yakınlarıyla birlikte eşinin tabutuna sarılarak ağladı.
Saadettin Eryılmaz'ın yakınları da tabuta sarılarak ağlarken, Ahmet Güneş'in yeğeni olduğu öğrenilen ve Güneş'in tabutunun başında
beklerken baygınlık geçiren Aygül Gürlek, yakınlarının müdahalesiyle kaldırıldı.
Öte yandan, göçük altında kalarak ölen Halil Erdem ve İdris Güvenç'in cenazeleri, törenden önce yakınları tarafından alınarak
toprağa verilmek üzere köylerine götürüldü.
Sabah
Yayın Tarihi :
3 Haziran 2006 Cumartesi 03:30:36