Balıkesir'in Bandırma Müftüsü Halil Uzun, tüm Müslümanların Miraç Kandili'nde daha fazla ibadet edip tövbe etmeleri gerektiğini ifade ederek, mübarek gecede vatandaşların ülkesi, bayrağı, ordusu ve polisi için de dua etmelerini istedi.
Bandırma Müftüsü Halil Uzun, 29 Temmuz gecesi idrak edilecek olan Miraç Kandili dolayısıyla yayınladığı mesajda, tüm Müslümanların bu mübarek geceyi ibadet ederek en iyi şekilde değerlendirmelerini istedi. Miraç Kandili'nin önemini ifade eden Müftü Uzun, "Hz.Peygamberimiz Muhammed Mustafa hayatının en zor ve sıkıntılı günlerini yaşıyordu. Davet üzerine gittiği Taif'te umduğunu bulamamış çok üzgün dönmüştü. Kendine inananlara yapılan zulüm ve işkence artık dayanılmaz hale gelmişti. Kendini çok ama çok dardaydı. İşte tam böyle bir anda gecelerden bir gece, zaman ve mekan sınırlarını durduran Miraç mucizesi meydana geliyordu. Recep ayının 27. gecesini 28. gecesine bağlayan gece, Allah'ın daveti üzerine Cebrail (a.s.) Hz.Muhammed'i Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya götürüyor, oradan yedi kat göğe çıktıktan sınra Peygamber Efendimiz, Allah başbaşa görüşüyordu. Yarın akşam idrak edeceğimiz bu eşsiz yolculuğa Miraç Kandili diyoruz. Bu gecede Allah kullarına iletilmek üzere Hz.Peygamberimiz'e 3 hediye vermiştir. Bunlar, Bakara Suresi'nin son ayetleri, beş vakit namaz, Allah'a eş, ortak koşmayanların bağışlanacağı müjdesidir. Bize düşen bize gönderilen hediyeleri alıp kabul edip gereğini yapmaktır. Yarın gece idrak edeceğimiz Miraç gecesinde daha çok Kuran okumalı, daha çok namaz kılmalı, daha çok tövbe istiğfar etmeliyiz. Annelerimiz babalarımız başta olmak üzere hısım ve akrabalarımızı ziyaret edip, ihtiyaçlarını gidermeliyiz. Yoksulları, garipleri, şehit ailelerini, gazileri ziyaret edip gönüllerini almalı, ihtiyaçlarını gidermeliyiz. Bu mübarek gecede, ülkemizi, bayrağımızı, ordumuzu, yurdumuzu, polisimizi asla unutmayıp ellerimizi açıp onlar içinde dua etmeliyiz. Milletimizin bahtiyarlığının ve devletimizin payidarlığının bizim için vazgeçilmez en önemli unsur olduğunu unutmamalıyız" dedi. Müftü Uzun, Miraç Kandili dolayısıyla Haydar Çavuş Camii'nde akşam ile yatsı namazı arasında yapılacak olan programa tüm vatandaşları aileleriyle birlikte beklediklerini de sözlerine ekledi.
Bir Müftünün Ardından Önder BALIKÇI Yazdı Mutlaka okuyun! 26.09.2008 www.samsunili.net PİŞKİNLİĞİN BÖYLESİ-Gazeteci Önder BALIKÇI Yazdı... Ben böyle pişkinlik görmedim!... Halil UZUN,sanki “Bulunmadık Hint Kumaşı”!... Halil UZUN,Bandırmadan gitmeyi kendisinin istediğini öne sürüyor !... Diyanet İşleri Başkanlığının,Bandırma da görev yaptığı iki yıl kadar kısa bir sürede çok yıprandığını görerek,kendisini Bandırma dan aldığı gerçeğini nedense hiç dile getirmiyor. Kendini beğenmiş bir havada gelmişti,Bandırmaya.İlk toplantısında,basın mensuplarına, “Yıllarca yurt dışın da görev yaptım.Diyanet işleri Başkanlığı,şimdi de,yüzlerce başvuru arasın da,beni uygun görerek atadı Bandırmaya” demişti. mdi de yine aynı havaya bürünmek isteyerek gidiyor,Bandırmadan… Bandırma Müftüsü Halil UZUN dan söz ediyorum. Müftü Uzun un şimdi de atandığı Kocaeli’nin Merkez İzmit İlçe Müftülüğüne gitmek üzereyken,bir gazeteye yaptığı açıklama da “Atanmamı kendim istedim.120 kişinin talip olduğu bu göreve,Diyanet İşleri Başkanlığı,beni atadı.” Şeklindeki açıklamasını gülerek okudum. Pes doğrusu !.. Ben böyle pişkinlik görmedim!... Halil UZUN,sanki “Bulunmadık Hint Kumaşı”!... Halil UZUN,Bandırmadan gitmeyi kendisinin istediğini öne sürüyor !... Diyanet İşleri Başkanlığının,Bandırma da görev yaptığı iki yıl kadar kısa bir sürede çok yıprandığını görerek,kendisini Bandırma dan aldığı gerçeğini nedense hiç dile getirmiyor. Bandırma da göreve başladıktan iki yıl gibi kısa bir süre içinde tükenmek Devlet memuru her babayiğit in harcı olmasa gerek ! Sen,din görevlilerinden,sürekli olarak yasa ve yönetmeliklere aykırı uygulamalar isteyeceksin,onları bir birine düşürerek,camiada huzursuzluk yaratacaksın,emrinde ki kişileri, “Benden olanlar-olmayanlar” diye ikiye ayırıp farklı uygulamalar yapacaksın,yasa ve yönetmelik tanımaksızın “Kuran Kurslarına yardım”kılıfı altında,kayıtsız-kuyutsuz para toplayacaksın,Ramazan Bayramın da,Türkiye Diyanet Vakfı Bandırma Şubesi adına Fitre-Zekat Zarfı bile bastıracak kadar kendini kaybedeceksin,uygulamalarına karşı çıkan çok sayıda kişinin tehdit edilmesine yol açacaksın,hatta uygulamalarına karşı çıkan kimi kurum müdürleriyle takışıp,onları,Cuma hutbelerinde cemaate şikayet ederek hedef göstereceksin,medyatik olma uğruna elinden geleni yapıp,basın toplantıları düzenleyeceksin,bir siyasi gibi hareket etmekten çekinmeyeceksin,çok sayıda soruşturma geçirdikten sonra nihayet görevden alınacaksın ve giderayak, “ Kendi isteğimle gidiyorum.Diyanet,120 kişi arasından beni seçti” masalını anlatacaksın !... Kargalar bile güler Müftü Halil UZUN !... Bandırma da en kısa süre içinde görev yaparak ilçenin tarihine geçmeyi başardıysan (!), arkana şöyle bir dönüp bakıver,yaptıklarına !... Bir de şunu unutma.Bandırma,sana birkaç gömlek büyük geldi. Bandırma başka kentlere benzemez.Bandırma,kendisiyle oynatmaz. Bandırma kurtuldu ama İzmit Merkez İlçeyi yarınlar da göreceğiz… * * * Gazeteciliğin ana görevi,olayları görüp,haber olarak işlemek ve eleştirmektir. Müftü Halil UZUN olayını görmezlikten gelmeyerek,gazeteciliğin temel ilkelerinden biri olan “fikr-i takip” e bağlı kalarak konuları aylardır gündemde tutan BALIKESİR YENİ HABER ve SON KURŞUN Gazeteleri ile REALİTE Dergisinin,alkışı hak ettiğine inanıyorum.