Adramyttion, Balıkesir Burhaniye ilçesinin 2 km. batısındaki Karataş mevkiinde, Öven Tepe’de geniş bir alana yayılmıştır. Adramttion sözcüğünün kökeni bilinmemekle beraber Hellen diline uyarlanmıştır. Doğal geçit olarak düşünülmektedir.
M.Ö.1500’lerde Mysia bölgesinin önemli kentlerinden biri olan Adramttion’un Troia savaşından önce kurulduğu sanılmaktadır.Bazı iddialara göre Graikos tarafından kurulmuş, bazılarına göre de Pelasglar burada yaşamıştır.Tarih öncesinde de kent çevresinde bazı yerleşimler olduğu yapılan kazılardan anlaşılmıştır.Örneğin Havran’ın 8 km. güneydoğusundaki İnönü ile Kocaçal tepesinde bulunan mağaralarda yerleşim izlerine rastlanmıştır.Karanlık Mağarada da Yunan ve Roma buluntuları ile karşılaşılmış, pişmiş topraktan figürinler bulunmuştur. Ayrıca mağaralarda siyah perdahlı ve kazıma tekniğinde çizgili keramikler, ok uçları, yonga aletler, çakmak taşları, kemikten yapılmış objeler ortaya çıkarılmıştır. Bu buluntular da yörenin Paleolotik çağlarda yerleşime açık olduğunun en belirgin verileridir.
Adramyttion’un kurulduğu alandaki kalıntılar yerleşimin surlarla çevrili olduğunu göstermiştir. Ayrıca Ören Tepe’nin denize bakan yamaçlarında su kemerleri bulunmaktadır.Strabon, “Euenos’a (Havran çayı) gelinir.Bu nehir Adramytteion’luların yapmış olduğu su yoluna ulaşır” diyerek su kemerlerine işaret etmiştir.Gerçekten de Ören Tepe’nin biraz ilerisinde Ayaklı denilen bir su kaynağı bulunmaktadır.Ayaklı su kaynağında bulunan bir mermer kitabede de “bu hayratı yaptıranın vatanı İda’dır. Marko oğlu Pomiyonoz” yazısı okunmaktadır.Strabon, “Astyra’nın hemen yakınında Atinalılar tarafından yapılmış bir limanı ve deniz üssü olan Adramytteio kenti vardır” diyerek konuya biraz daha açıklık getirmiştir.
Lydia Kralı Kroisos, kenti imar etmiş, ardından Atina’dan kovularak Delos adasına gidenleri buraya yerleştirmiştir. M.Ö.1200’de Troia savaşına katılan Mysia kentleri arasında Adramytteion ‘da bulunuyordu. Adramyttein’lular bu sefere Khromis ve Bilici Ennomos’un önderliğinde katılmışlardır. Ancak Troia’nın yıkılmasından sonra Lydia’nın eğemenliğini kabul etmek zorunda kalmışlardır. Lydia Kralı Alyattes (M.Ö.609-560) Medlerle yaptığı savaştan sonra Batı Anadolu kentlerinin büyük bir bölümünü hakimiyeti altına almıştır.Adramis kenti yeniden imar etmiştir. Nitekim, Strabon da kentin Lydialılarca yeniden kurulduğunu ve “Lydialı Kapısı” isminde bir de kapı yapıldığını yazmıştır. Kreusos M.Ö.546’da Perslere yenildikten sonra Adramattion’da diğer Mysia kentleriyle birlikte Perslerin yönetimine girmiştir. Ancak Perslerin Yunan şehir devletleriyle yaptığı savaşlarda Adramattion, Atinalılara yakınlık gösterince halkı öldürülmüş,kent yıkılmıştır.Sonraki yıllarda da Sardes ve Betini’den getirilenler buraya yerleştirilmiştir.
Büyük İskender’in Granikos zaferinden sonra onun eline geçmişse de ölümünden sonra Lysimachos’un, daha sonra da I.Attalos’un (M.Ö.241-197) egemenliğini kabul etmiştir.
Pergamon krallığı ile Seleukoslar arasında M.Ö.216’da yapılan anlaşma ile III.Antiokhos’a bırakılmıştır.Seleukos Kralı III.Antiokhos’un Magnesia savaşında (M.Ö.190) Roma’ya yenilmesi üzerine yapılan Apemia Barışı (M.Ö.188) ile diğer Mysia kentleri gibi Adramytteion da Pergamon krallığına bağlanmıştır.Bu dönemde kent en parlak günlerini yaşamıştır. Pergamon kralı III.Attalos’un ölümünden sonra da yapılan vasiyetname uyarınca Roma’nın topraklarına katılmıştır. M.S.395’de Roma İmparatorluğu ikiye bölününce Mysia bölgesi de Doğu Roma’nın (Bizans’ın) payına düşmüştür. Bizans döneminde Anadolu toprakları askeri bölgelere “Thema” ayrılmış, Adramytteion da “Neocastron Theması” içerisinde kalmıştır.
Bizans’ın tasvir aleyhtarı (İkonoklazm) hareketi, Bulgar kralı Tervel’in saldırıları ve Arap akınlarında çıkan karışıklıklar sırasında Adramatteion‘lu vergi memuru Thedosius zorla İmparator ilân edilir. Ancak III.Thedosius’un imparatorluğu çok kısa sürmüş, çıkan bir isyan sonunda tahttan feragat ederek keşiş olarak yaşamını kurtarmıştır.
Adramatteion, Roma dönemindeki siyasi ve bilimsel yönüne bir daha ulaşamamıştır.