Havran Genel Görünüm |
Marmara Bölgesi ’ nin Güney Marmara Bölgesi içinde Balıkesir iline bağlı ilçe olan Havran'ın doğusu İvrindi ilçesi , batısı Edremit ve Burhaniye ilçeleri , kuzeyi Yenice ilçesi ve güneyi Burhaniye ve İvrindi ilçeleri ile çevrelenmiştir. Kasaba kuzeyindeki ormanlarla kaplı büyük Çal Dağı’nın güneybatı eteklerinde Havran ile Edremit ovasının Kuzeybatı kenarında , havran çayının Kuzey kıyısında yer almaktadır. İlçenin etrafı geniş zeytinliklerle kaplıdır. Ege Bölgesi’nin Edremit Körfezi ne dogru uzanan verimli bir ovasi üzerine kurulmus bulunan dogusu Şap ve Çal Daglari kuzeyi Eybek Dagi,Güneyi Madra ve Kocadag ile cevrilidir.Batisi ise Ege Denizi’ne kadar düz bir ova olup, Balikesir’in batısında yer almaktadır.
Balıkesir'e 80.km. uzaklıkta olan Havran'ın, deniz seviyesinden yüksekliği 33 metredir. Yüzölçümü 559 km2 olup, 2000 Yılı genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 26.782'dir.
İlçenin ekonomisi büyük ölçüde zeytinciliğe dayanmaktadır. Balıkesir ilçeleri içinde zeytin ve zeytinyağı konusunda ilk sıralarda yer alan Havran ekonomisinde en önemli yeri zeytin işletme ve zeytin yağı fabrikalarıdır.Bunun yanı sıra tarım ve hayvancılık da önemlidir. Bitkisel ürün olarak, İncir , erik , nar , üzüm , ayva ve son zamanlarda narenciye üretimine büyük önem verilmektedir. İlçeye baglı Egmir Köyü'nde bol miktarda demir madeni çıkarılmaktadır.
Havran'ın bugünkü yerinde antik çağda Aureliane isimli bir kent bulunuyordu. Aureliane’nin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Arkeolojik kazıların yapılmadığı, yalnızca kısmen yüzey araştırmaları ile yetinilen kentin ismi ilk defa Roma İmparatoru Marcus Aurelius zamanında (M.S.161-180) kullanılmıştır.Bu İmparator ile kentin ismi yakın bir benzerlikten öteye gitmez.Havran, adını buradan geçerek Ege’ye dökülen bir çaydan almıştır. Aureliane, Akhaların komutanı Akhilleus tarafından, Thebe kenti ile birlikte yıkılarak ortadan kaldırılmıştır.
Havran Evleri |
Birçok uygarlıklara tanıklık etmiş olan Havran, 1280 sonrasi Karesi Beyin bölgede hakimiyet kurmasi ile Türklerin eline gecmistir. 1402 Ankara Savaşı'nda Osmanlı ordusunu takip eden Timur’un askerleri Havran ve cevresini de yağmalayıp, yakıp yıkarak kente büyük zararlar vermişlerdir. Bu yüzden de 1890 yıllarına kadar Osmanlı arşivlerinde Havran'dan Viraneli olarak söz edilmiştir. 1873 yılında bucak olan Havran 1957 yılında İlçe statüsüne kavuşmuştur.
I.Dünya Savaşı sonrasında 1920 yılında Yunan işgaline uğrayan Havran, 6 Eylül 1922'de bu işgalden kurtarılmıştır.
Havran'da günümüze ulaşabilen eserlerin başında; ilçe yakınındaki Tamaslık Köyü'nde Roma dönemine ait hamam kalıntıları ile Kumluca yöresindeki bazı antik çağ kalıntıları gelmektedir. İnönü Köyü sınırları içerisinde İnboğazı Mağaraları bulunmaktadır. Ayrıca ilçedeki sivil mimari örneklerinden bir çok ev ve konak vardır.
Kenthaber Kültür Kurulu