Söğüt Genel Görünüm |
Karadeniz Bölgesi'nin batı kesiminde Bilecik'e bağlı bir ilçe olan Söğüt, doğuda İnhisar, güneydoğuda Eskişehir, güney ve güneybatıda Bozüyük, batıda Merkez İlçe, kuzeyde Gölpazarı, kuzeydoğuda da Yenipazar ile çevrilidir.
İlçenin toprakları orta yükseklikte engebelerden oluşur. Doğu kesiminde Sündiken Dağlarının batı uzantıları bulunmaktadır. İlçe topraklarından kaynaklanan sular kuzeyde, güneydoğu-kuzeybatı doğrultusunda akan Sakarya Irmağı'nda toplanmaktadır. Ayrıca Sakarya'nın kollarından karasu'yu oluşturan bazı dereler de ilçenin içerisinden geçer. Yüksek kesimlerdeki ormanlık alanlarda göknar, kızlçam, karaçam ve sarıçam bulunmaktadır. Ayrıca bu kesimlerde hayvancılık yönünden önemi olan çayırlar da vardır.
Hamidiye (Çifte Minareli) Cami |
Söğüt deniz seviyesinden 665 m. yükseklikte olup, il merkezine 29 Km., Bozüyük İlçesine 22 km. ve Eskişehir İline de 51 km. uzaklıktadır. Yüzölçümü 484 km2 olan ilçenin toplam nüfusu 20.358'dir.
İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Yetiştirilen belli başlı ürünler buğday, arpa, üzüm, şeker pancarı ve ayvadır. Ayrıca Sakarya Vadisinin bazı kesimlerinde turfanda sebzecilik yapılır. Az sayıda elma, baklagiller, ayçiçeği ve yulaf da yetiştirilir. İlçenin temel geçim kaynağı hayvancılıktır. Önemli sayıda sığır, koyun, kıl keçisi ve Ankara keçisi yetiştirilir. Tavukçuluk ve ipekböcekçiliği de yapılmaktadır. yer altı kaynakları yönünden zengin olan ilçede Antimon, feldispat, kaolin, kil ve tuğla-kiremit hammaddesini içeren cevher yatakları vardır.
Çelebi Sultan Mehmet Camisi |
Söğüt yöresine ilk yerleşenlerin kimler olduğu kesinlik kazanamamıştır. Bithynia denilen bu bölgede yerleşim MÖ.700'lerde başlamıştır. Kelt istilasına uğrayan yörede MÖ.280'de Bithynia Krallığı bağımsızlığını ilan etmiş ve bu durum Romalıların bölgeye egemen olmasına kadar sürmüştür. MÖ.63'te Pontus Krallığı ile birleşerek Pontus et Bithynia ismi ile Roma'nın bir eyaleti olarak kalmıştır.
Söğüt yöresi Anadolu Selçuklu hükümdarı I.Alaeddin keykubat tarafından 1232'de Ertuğrul Gazi'ye Uç Beyliği olarak verilmiştir. Oğuzların Kayı boyundan gelen Türkmenler buraya yerleşmişlerdir. Bunun sonucu olarak da Osmanlı Devletinin temelleri Söğüt'te atılmıştır. XV.yüzyılda Timur orduları buraya kadar gelerek şehri yağmalamışlardır. XIX.yüzyılın sonlarında Hüdavendigâr (Bursa) vilayetinin Ertuğrul (Bilecik) sancağına bağlı bir kaza olarak yönetilmiştir.Söğüt II.Abdülhamit Hanın tahta geçişiyle birlikte canlanmaya başlamıştır. II.Abdülhamit Han saray muhafızlarını Söğüt ve çevresi gençlerinden seçtiği gibi Eskişehir Yöresi Karakeçili Aşiretinin Söğüt’ü ziyaretlerine de resmi bir sıfat kazandırmıştır.
Kaymakam Sait Bey Çeşmesi |
Kurtuluş Savaşı sırasında, Temmuz 1921'den 4 Eylül 1922'ye kadar Yunan işgalinde kalmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra kaza olarak 1924'te Bilecik İli'ne bağlanmıştır.
Söğüt'te günümüze gelebilen tarihi eserler, Ertuğrul Gazi Mescidi, Balaban Camisi, Çelebi Sultan Mehmet Camisi, Hamidiye Camisi (Çifte Minareli Cami) Ertuğrul Gazi Camisi (Kuyulu Mescit) , Dursun Fakıh Türbesi, Ertuğrul Gazi Türbesi, İsa Sofi Türbesi, Ertuğrul Gazi Müzesi, Kaymakam Sait Bey Çeşmesi 'dir.
Ayrıca Sultan Reşat zamanında kaymakam Sait Bey tarafından Söğüt İdadisine ek olarak yapılan Darül Eytam binası bulunmaktadır. Ertuğrul Gazi Türbesi'nin çevresinde her yıl 10 Eylül'de Ertuğrul Gazi'yi anma törenleri düzenlenmektedir.
Kenthaber Kültür Kurulu