16
Eylül
2024
Pazertesi
ÇANAKKALE

ŞARAP BİLGİ SİSTEMİ

Yeni yılı karşılarken hangi şarabı tercih edersiniz? Chardonnay, Champaigne, Toskana, Bordeaux, Porto, California... Yoksa Çanakkale, Bozcaada mı, Mürefte mi içersiniz?

Şarap bir kültür. Bağbozumundan, imalatına, saklanmasından içilecek kadehe ve içim şekline kadar  ciddi bir kültür olayıdır şarap. İnsanlığın ilk çağlarından beri ticari bir meta ve efsanevi bir tarihçenin ürünü, mitolojik ve dinsel bir öğe olarak bu mucize yaşamımıza rengi kokusu ve tadıyla heyecan ve keyif katmaktadır.

 

Şarap kültürünü başlatan toplumlar Anadolu Medeniyetlerinin beşiğini de kuranlar aynı zamanda. Hititlilerin dünyaya armağan ettiği kültür başlangıçta Anadolu’nun Ege sahillerinden adalarda oradan da sırasıyla Yunanistan, İtalya, Fransa ve İspanya’da fermantasyonunu sürdürmüştür. Foçalı gemici Euxenus’un Anadolu’dan kopardığı asma dalının nimetleri anlaşılınca Genç Avrupa’da ekmeğin bile önüne geçerek ihtiyaçlar hiyerarşisini tepe taklak etmiştir. İsa’nın kanıdır diye birçok papazın salkımı yemesini sağlamış, Fenikelilerden beri ticaretini yapanları ihya etmiş bazen de en değerli olduğu zamanlarda bile şarapla yıkanan Troia Kralı Priamos’a geldiği gibi içmesini bilmeyenlere felaketler getirmiştir.

Nasıl bir içkidir ki bu uğruna Dionisos tanrı tayin edilmiş ve Hayyam’a dörtlükler düzdürtmüştür:

 

Bir damla şarap ver Çin senin olsun;

Bir yudumu bütün dinlerden üstün.

Söyle, ne var dünyada şaraptan hoş?

O acıya tatlılar feda olsun.

 

Böyledir şarabın düşle gerçek arasındaki gezintisi ve sürüp gitmektedir. Şarap kadar iş kolu olarak şarapçılık da kendisini oluşturan kültürün ekonomik getirileriyle önemli bir gelir kapısı ve yatırım aracı halindedir.

 

Günümüzün enformasyon savaşlarında şarap üretiminin de mücadelesi verilmekte, yeryüzünde artan ihtiyaca karşın en yüksek kaliteyi yakalamak için arayışlar sürmektedir. Bu süreçte en fazla faydalanılmaya başlanan araç günümüzde en fazla ilgi duyulan ve üzerinde en çok konuşulan konulardan birisi olan Coğrafi Bilgi Sistemleridir (CBS). Gelişmeler doğrultusunda çoğu kurum ve kuruluş ile tüzel ve özel kişiler hatta devletler kendi amaçlarına ve ilgi alanlarına göre CBS’yi oluşturma çabasındalar. Benzer bir faaliyetin söylentileri bugünlerde Çanakkale’deki resmi çevrelerde pek az kişinin bilgisi dahilindedir. Bunlara göre bölgeyi tarihi ilişkilerden kaynaklanan yakınlıktan dolayı iyi bilmekte olan Avustralyalıların Şafak Ayininde uyanık ve ayık olanlarından bazıları bölgede kaliteli şarap üretiminin olanaklarını  araştırmışlar ve aldıkları olumlu sonuçlar karşısında kimilerine göre milyon dolarları bulacak meblağları Çanakkale topraklarına yatırmaya hazırlanıyorlarmış.

 

Tüm varsayımları gerçekler dahilinde değerlendirirsek büyük ölçekli bir yatırımın gerekli fizibilite, teknik, finans ve market analizinden geçirilmeden uygulanabilirliğini saptamak olanaksızdır. Bu yüzden teknolojinin sağladığı olanaklarla yoğun bir bilgi transferinin sürmekte olduğunu söyleyebiliriz.

 

Üzüm bağında kullanılacak şekilde tasarlanmış diz üstü bilgisayarlara bağlı toprak radarlarıyla toprağın içerikleri hakkında diyagram ve haritalar çıkarılıyor, toprağın nem dağılımına ilişkin bilgiler depolanıyor ve tek bir asmanın su ihtiyacını belirlemek bile iki tuşa basarak hesaplanabiliyor. Tabi tüm bunlar bizim gibi az gelişmiş ya da gelişmekte olan ve doğal kaynaklarını bilemeyen ülkeler tarafından değil, teknolojiyi üreten ve kullanabilenler tarafından yapılıyor. Biz çeşitli siyasal, ekonomik ve teknolojik krizlerle uğraşa duralım bizleri Dünya dışındaki makineleriyle izlemekte olan “Uzaktaki Dostlarımız” Coğrafi Bilgi Sistemlerinin de yardımıyla  plan kararlarını oluşturmaktadırlar. Bu arada onların yerel ortaklarını da unutmamak gerekir. Bunlar teknolojiyi bilmezler ama ucuza nasıl arazi kapatılır, nereden beleş fide bulunur, üzümün iyisi kaçtan gider v.s. konularında bir numaralı uzmandırlar.

 

Umarım yatırımların yaratacağı fırsatlar lehimize gelişmeleri getirir ve bölgesel kalkınmada katalizör vazifesi görür. Ama beklentiler gerçekleşmezse durum vahim: Arazi fiyatlarındaki artışlar, kiraların aşırı yükselmesi, suç işleme oranlarındaki artış, sosyal ilişkilerde değişiklikler ve doğruluk, dürüstlük, arkadaşlık, içtenlik, samimiyet ve güven gibi değerlerde azalma zincirleme kaza gibi başımızda.

 

En iyisi boş verin. Şarap için, gam yemeyin. Bakın ne demiş bilge:

Dünya dertleri zehir, şarap panzehir.


Deniz Dönertaş

 
 
deniz dönertaş
Yayın Tarihi : 5 Ocak 2004 Pazartesi 13:02:11
Güncelleme :19 Ocak 2004 Pazartesi 20:05:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?